HAC 2022 NOTLARI - ÖMER ÖNBAŞ, HARUN AYDIN, HİKMET GÜNAYDIN - 1

İtihad-ı İslam bu zamanın farz vazifesidir. Ancak “ittihad cehil ile olmaz.”  Önce ittihad ne olduğu bilinecek, buna göre tesis edilecek ve uygulanacak. Aksi takdirde bu konudaki ihmal, kahrı, gazab-ı İlahiyi celp edecektir. Rüyada bir Hitabe’nin sonunda bu husus şöyle ifade edilmektedir:

 “Rüya hacda sükût etti. Çünkü, haccın ve ondaki hikmetin ihmali, musibeti değil, gadap ve kahrı celp etti. Cezası da keffaretü’z-zünup değil, kessaretü’z-zünup oldu. Haccın bahusus teârüfle tevhid-i efkârı, teâvünle teşrik-i mesaiyi tazammun eden içindeki siyaset-i âliye-i İslâmiye ve maslahat-ı vâsia-i içtimaiyenin ihmalidir ki, düşmana milyonlarla İslâm’ı, İslâm aleyhinde istihdama zemin ihzar etti.” Haccın manası tanıma ve yardımlaşma iken, ehl-i İslam’ın birbirini tanıyıp yardımlaşamaması dehşetli bir sonuç vermiş; düşman, milyonlarca ehl-i İslam’ı, İslam’ın aleyhine çalıştırmıştır. 

Pasaporttan geçtikten sonra ihramlarımızı mescitte giydik. Mescitte bulunan hacı adayı kardeşlerle tanışıp muhabbet ettik.

 Hutbe-i Şamiye’de, “ehl-i imanı birbirine bağlayan nuranî rabıtaları bilmemek” âlem-i İslam’ı orta çağda durduran altı hastalıktan dördüncüsü olarak zikredilir ve “Muhabbet, uhuvvet, sevmek, İslâmiyet’in mizacıdır, râbıtasıdır.” tespiti yapılır. Mektubat’ta da “Tevhid-i imanî, elbette tevhid-i kulûbu ister. Ve vahdet-i itikat dahi, vahdet-i içtimaiyeyi iktiza eder.” dersi verilir ve kâinatın özündeki yardımlaşma ve birlik hakikati tarif edilir.

Düzce’den 3 aile 2020 hac için kesin kayıt yaptırdıklarında Risâle-i Nur’daki bu manaları müzakere edip kendilerini temsilci gibi görme ve vazifelerini belleme için bir çalışma içine girdiler. Hz. Peygamber (asm) hayatını ve asr-ı saadeti tekrar tekrar okudular. 

Daha önce hac tecrübesi yaşamış kardeşler 11 maddeden oluşan bir yol haritası belirlediler. Bu tavsiyeler:    

Hacı Namzedi Kardeşlere:

1. Mukaddes beldelerdeki mekânların feyzini ziyadeleştirmek için, gidene kadar Peygamberimizin (asm) hayatı, nübüvveti ile ilgili bahisleri notlar alarak okuyunuz.

2.Mekke ve Medine’de kaldığınız süre içinde her gün cüz okuyarak bir hatim yapınız.

3. Mealli büyük cevşenden her gün mealiyle birlikte Mescid-i Nebevî ve Kâbe’de namaz sonraları okumalar yapınız.

4. Kâbe’nin ana ve ara yönlerine bakarak namaz kılınız. Bu size vatana avdet ettiğinizde namaz kılarken, baktığınız yönleri gözünüzün önüne getirecektir.

5. Hac bir İslâm kongresi olması hasebiyle, muhtelif memleketlerden gelen hacılarla buluşma, tanışma, sohbet saatleri düzenleyiniz. Birlikte fotoğraf, video çekimleri yapın adres, telefon bağlantıları kurun. Onlara Risâle hediye edin.

6.Mekke ve Medine’deki dershanelerle temas kurun. Oralardan, yabancı dillerde yazılmış hediyelik Risâle temin edebilirsiniz.

7. Mümkün mertebe alışveriş mekânlarından uzak durun. Tamamıyla ibadetlere odaklanın.

8. Münferit ve birlikte Nur derslerini her gün icra edin.

9. Yanınıza spor ayakkabı alın. Sevr ve Nur dağına mutlaka çıkıp Peygamber Efendimizin (asm) manevî iklimini yaşamaya çalışın.

10. Mukaddes tarihi mekânları ziyaret etmeden önce yeterli bilgiye sahip olun. Gezerken notlar alın, foto/video çekimleri yapın.

11. Hac yolculuğu bilgilerini, dönüşte cemaate bir seminer sunumu yapacak şekilde muhafaza edin.

İhram namazını kılıp mescitten çıktık, niyetimizi uçakta yapacaktık. Uçak havalandı. Yaklaşık bir saat kadar geçmişti ki uçak anonsunda hocamızın sesi duyuldu. Niyet edip ihrama gireceğimiz ve böylece ihram yasaklarının başlayacağı hatırlatılıyordu. Niyet başladığımızda uçuş bilgilerini gösteren ekranda uçak Isparta üzerinde görülüyor, tevafuklar devam ediyordu. 

Hazırlıklar tamamlanmış, yolculuk detayları belli olmuşken, Rabb’imiz hikmetinin gereği tüm insanlığa büyük mesajlar içeren Kovid 19 mesajını gönderdi. Mübarek beldelerini izole etti. Tüm planlar altüst oldu. Adeta “Temizlenmeden ve özür dilemeden yaklaşmayın.” dedi. Vuslat ertelendi.  Ne zaman biteceği ve affedileceğimizi öngöremediğimiz bekleme başladı. Keffaret-i zünup olmadığından kessâret-i zunup devam ediyor, işler giderek daha da kötüleşiyordu. Rabb’imiz tarafından kabulün bir göstergesi olan hac gerçekleşmiyor, mukaddes beldeler ve manalar bizden uzaklaşıyordu. Dualar ve yalvarışlara rağmen 2021’de bu minvalde geçti. Ama bizler her an gidebiliriz ümidiyle haccın manasını kaybettirmeyen okumalarımıza devam ettik. 2022’ye gelindiğinde ümitlerimiz tekrar yeşerdi. Kessâtetin, kaffarete döndüğünü hissetmeye başladık. Belirsizlik son ana kadar devam etti. Öncelerde 6 ay öncesinden detaylarına kadar belirlenen takvim ancak gitmeden birkaç hafta öncesi kesinleşti. Üstelik bir yığın prosedür de hâlâ önümüzdeydi.

Takvimler yaklaşmış ve hacca 15 gün kalmıştı. Hep beraber 72 saat önce kovid için PCR testi vermeye gittik. Havf ve recâ yüklü bir bekleme tekrar başladı. Takvim sıkıştığından çıkacak bir aksaklık üç ailenin oluşturduğu 111’i bozabilirdi. Dua ve kadere imanın gemisine itimat edip beklemeye başladık. Artık son hazırlıkları gözden geçirmeye başladık. Yanımızda İngilizce, Arapça tercümeleri başta olmak üzere yüklüce Risâle-i Nurlar ve yayınlarımızdan çıkan İttihad-ı İslam kitabının Arapça tercümesi vardı. Ekibimizin toplam dokuz bavuluna bu kitapları taksim ettik.

27.06.2022 tarihli uçuşumuz için İstanbul Havalimanına yetişmek üzere kardeşlerimizden birinin minibüsü ile lebbeykler eşliğinde ve uğurlamaya gelenlerin duaları ile yola çıktık. Yolda 16. Söz’ün 4.Şua’ı ve Rüyanın Zeyli’ni okuyup haccın manasını tekrar hatırladık. Haccın yalnız şahsî değil, sosyal bir ibadet olduğunu fark edip kendimizi temsilci gibi hissettik. “Mesleğimizde tevafuk, makbuliyetin işaretidir.” gereği artık tevafuklar ve ayrıntılar bizim için çok önemliydi. Mümkün olduğu kadar her şeyi kayıt altına alıp dönüşümüzde kardeşlerimizle paylaşmak için bu sırlar içeren yolculuğumuzu “Ayrıntılarda mana saklıdır.” prensibi gereği daha dikkatli gözlemlemeye başladık. 

27.06.2022 tarihli Yeni Asya’da Bediüzzaman’ın köşesinde “…Geri kaldı; ta tâziyeden sonra vedâ edip, pederini takip etsin. Fakat, emin olunuz, ziya galebe çalacaktır.” cümlesindeki geri kalan meşrutiyetin, istibdatın taziyesine katılıp pederi olan asr-ı saadeti takip edeceği müjdesi, bu yılki haccı daha bir dikkat ile takip etme niyetimizi perçinledi. 

Havalimanına geldiğimizde uçağımızın 3 saat rötar yaptığını öğrendik. Derken uçuş saati kesinleşti ve kapı numaramız belli oldu: 14. Üstadın “Ey üç yüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş ve sâkitâne Nur’un sözünü dinleyen…” diye başlayan hitabı aklımıza geldi. “Maşallah seyir başladı” dedik. Uçuşumuz Cidde havalimanına olacağından uçağa ihramlı binmek durumundaydık.

DEVAM EDECEK