Gazetemiz yazarlarından Rüstem Garzanlı, “Allah her yüzyılın başında bir müceddid gönderecektir” hadisiyle asrımızın müceddidinin Bediüzzaman Said Nursî olduğunu söyledi.
Malatya Yeni Asya Vakfı’nın kültür merkezinde ‘Risale-i Nur penceresinden müceddid ve müçtehitlik’ konulu seminerde konuşan Garzanlı, “İslâm’ın temel esasları, zaman ve mekânın değişmesiyle değişiklik göstermez. Sahabe, tabiin ve nesl-i selef-i Salihinden sonra gelen nesiller bir takım farklı yollar ihdas etmişlerdir. Bunun neticesi olarak İslâm tarihi boyunca insanları Kur’ân-ı Kerîm’in metoduna çağıran bir çok müceddid gelmiş, insanların inançlarını düzetmeye ve tecdit etmeye çalışmışlardır” dedi.
Asırları tenvir eden Risale-i Nurlar
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin “Şüphesiz ki, Allah her yüzyılın başında bu ümmete dini işlerini yenileyecek bir müceddid gönderecektir” hadisinin işaret ettiği asrımızın müceddidi olduğunu belirten Garzanlı sözlerine şöyle devam etti: “Kur’ân ve İslâm’ı ortadan kaldırmaya çalışıldığı yakın tarih ve günümüzde Said Nursî, 1878 yılında Bitlis’in Hizan kazasının Nurs Köyü’nde dünyaya geldi. Hilâfetin lağvedilmesi ve dünyevîleşmenin başlaması ile Said Nursî omuzlarına yüklenen mesuliyetin farkına vardı. Harp meydanında, avcı hattında, hatta at üstünde, asırları tenvir edecek maddî ve manevî yaralara ilâç olan Risale-i Nurlar’ı yazdı. Bediüzzaman, hem tecdit, hem de müçtehit olan ehliyetli bir müceddiddir.”
Malatya – Ahmet Kurnaz