Ekonomist Mustafa Sönmez, Türkiye ekonomisinin ‘batık bir gemiye’ benzediğini, ‘geminin ‘su aldığını’ ve ‘kayalara vurmak üzere’ olduğunu söyledi.
ABD’de yönetim değişikliği ve AB ile giderek artan gerilim karşısında, pandeminin de katladığı ekonomik kriz ortamında Erdoğan hükümeti ekonomi ve hukuk alanında ‘reform’ sürecinden söz etmeye başladı. Gelişmeleri iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez değerlendirdi. Mustafa Sönmez’e göre, Katar’la yapılan anlaşmalar oynanan senaryonun bir parçası. Türkiye ekonomisinin ‘batık bir gemiye’ benzediği, ‘geminin ‘su aldığı’ ve ‘kayalara vurmak üzere’ olduğu görüşünü dile getiren Sönmez, yapılan atakların da gidişatı engelleme çabaları olduğunu kaydetti. Sönmez’e göre Katar ‘alış verişi’ Merkez Bankası ve Hazine Bakanlığı’ndan hamleleri tamamlayan bir öğe.
Türkiye’nin ‘elinde’ sadece Katar kaldı
Türkiye’nin ‘elinde’ yabancı yatırımcı olarak sadece Katar’ın kaldığını, Katar’ın da her türlü rolü oymadığını ifade eden Sönmez’e göre bu anlaşmalar da ‘biz toparlanıyoruz, biraz dağılmıştık, ama iyi şeyler yapmaya başladık, kadro değiştirdik, kan değişimi yaptık, bunun sonucu olarak bakın Katar bize yatırıma geldi’ mesajlarını vermeye yönelik: “Elde de yalnız yabancı diye Katar var. Katar’dan başka yabancımız yok. Türkiye o kadar yalnızlaştırıldı, ıssızlaştırıldı ki böyle bir senaryoda da zoraki olarak Katar’ı oynatıyor, başka kimse yok çünkü. Katar da her rolü oynuyor, hiç itirazı yok. Ona da bu senaryoda gelip bir yandan Ferit Şahenk’ten İstinyePark’ı almak, borsanın yüzde 10’unu almak, Antalya Limanı’nı almak, Haliç Port’a talip olmak gibi dolgun, okkalı bir rol vermişler. O da bunu oynuyor.
Kimse ciddiye almıyor
Sputnik’in haberine göre, Katar ile 10 anlaşmanın da yanında Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Boğazına paralel yapay bir kanal inşasını ihtiva eden ‘Kanal İstanbul’ projesini de dış dünyaya yönelik yeni bi hamle olarak ortaya atarken, Katar’ın burada satın aldığı arazileri hatırlatan Mustafa Sönmez, oysa resmiyete dökülmüş bir projenin ortaya bulunmadığını kaydetti. Sönmez, devlet projesi olarak ‘Kanal İstanbul’ diye bir projenin geçmediğini, zaten bunun için kamu parası da bulunmadığını, ancak burası inşa edilecekmiş gibi bir şehir planlandığını belirtirken, uluslar arası planda kimsenin bu projeyi ciddiye almadığı değerlendirmesinde bulundu.