Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, “Temel besin ürünlerindeki fahiş artışlar bir halk sağlığı sorununa dönüştü. Türkiye’de giderek artan gıda enflasyonuyla birlikte kronik ve gizli açlık yaşanıyor” dedi.
Açlık sınırının 6 bin lirayı, yoksulluk sınırının 20 bin lirayı aştığı Türkiye’de, protein içeren ürünlere art arda gelen zamlar insanların sağlıksız ve dengesiz beslenmesine, ucuz ürünleri yönelmesine veya öğün atlamalarına neden oldu. Temel gıdaların başında yer alan et, yumurta, süt ve süt ürünlerine gelen zamlar özellikle çocuklu aileleri ve sağlıklı beslenmesi gereken orta yaş üstünü doğrudan etkiledi. Son zamlarla birlikte yumurtanın tanesi 2 liraya çıkarken, sütün litresi 20 liraya yaklaştı, etin kilosu ise 150-200 lira arasında değişiyor. gazeteduvar’ın haberine göre, Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, temel besin ürünlerindeki fahiş artışlar bir halk sağlığı sorununa dönüştüğüne, Türkiye’de giderek artan gıda enflasyonuyla birlikte kronik ve gizli açlık yaşandığını ve insanların yeterli gıdaya ulaşamıyor olmasının ‘yaşam hakkı’nı tehdit ettiğini ifade etti.
Pazar esnafının bıraktıklarını ayrıştırıyorlar
Ayhan Dağ, resmi verilerle örtüşmeyen açlık ve yoksulluk sınırı düşünüldüğünde, insanların gıdadaki fahiş fiyat artışlarını karşılayabilecek düzeyde olmadığını, bitkisel ve hayvanî proteine ulaşmanın gün geçtikçe zorlaştığını söyleyerken, bu fiyatlarla insanların yeterli ve dengeli beslenemediğini, özellikle çocuklar ve yaşlılar için durumun giderek kötüleştiğini ifade etti. Pazar esnafının geride bıraktığı artık ürünleri ayrıştırmaya çalışan insanların, askıdan ekmek temin edenlerin ve belediye ekmek büfelerinin önündeki kuyrukların ‘kronik açlığa’ işaret ettiğini söyleyen Dağ, bu durumun insanların sağlığını tehdit ettiğinin altını çizdi. Yetersiz ve sağlıksız beslenmenin insanların bünyesinin zayıflamasına, enfeksiyonlara ve diğer hastalıklara açık hale gelmesine neden olduğunu söyledi. Dağ “Hiç şüphesiz özellikle çocuklarda yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı büyüme ve gelişme geriliği yaşanıyor. Tüm hastalıklar bunun üstünden yürür. Türkiye’de bodurluk çok önemli bir sorun, toplumun yüzde 7’si bodur. Özellikle 0-5 yaş arası çocuklarda bodurluk son derece önemli bir sorun. Çocukların günde iki porsiyon süt ve süt ürünlerinden tüketmesi gerekir. Bu yaşlı grubu için de geçerlidir” yorumunda bulundu.
Haber Merkezi