"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Resmi itiraf... Milyonlar enflasyona ezdirildi

09 Aralık 2025, Salı 10:31
RESMÎ VERİLER MEMUR VE EMEKLİNİN ENFLASYONA YENİK DÜŞÜRÜLDÜĞÜNÜ ORTAYA KOYDU. ASGARÎ ÜCRETLİNİN DURUMU İSE İÇLER ACISI.

KAYIP YILLARA GÖRE ARTTI

İktidar her fırsatta ‘işçiyi, emekliyi, memuru enflasyona ezdirmedik’ diye açıklamalar yapadursun devletin resmî belgesi asgarî ücretlilerin hem geçen yıl, hem de bu yıl, memur ve emeklilerin de bu yıl enflasyon karşısında net bir şekilde ezdirildiğini ortaya koydu. Yıllık programda yer alan analize göre, sendikaların toplu sözleşme masalarında işçiler adına yürüttükleri pazarlıklarda aldıkları zamlar son 10 yılda işçileri sadece 5 yıl enflasyon karşısında koruyabildi.

“EZDİRMEDİK” SÖZÜ HAVADA KALDI

Cumhurbaşkanlığı’nın yayınladığı yıllık programa göre, asgarî ücret bu yıl enflasyonun yüzde 3, memur ve memur emekli maaşları da yüzde 2.3 altında kaldı. Yani hem özel sektör işçisi, hem memur, hem de emekli enflasyonun altında ezildi. Son 10 yılda ise memur ve memur emeklileri 6 kez, kamu işçisi 5 kez, asgarî ücretli 4 kez enflasyona yenik düşürüldü. Son iki yıldır ara zam verilmeyen asgarî ücret ise enflasyon karşısında 2024 yılında yüzde 5.9, bu yıl da yüzde 3 reel kayba uğradı.

***

Milyonlar enflasyona ezdirildi

Gecikmeli olarak her 6 ayda bir enflasyon farkı ödense de resmÎ veriler memur ve emeklinin enflasyona yenik düşürüldüğünü ispatladı. AsgarÎ ücretlinin durumu ise içler acısı.

İktidar her fırsatta ‘işçiyi, emekliyi, memuru enflasyona ezdirmedik’ diye açıklamalar yapadursun devletin resmî belgesi asgarî ücretlilerin hem geçen yıl hem de bu yıl, memur ve emeklilerin de bu yıl enflasyon karşısında net bir şekilde ezdirildiğini ortaya koydu. Cumhurbaşkanlığı’nın yayınladığı yıllık programa göre, asgarî ücret bu yıl enflasyonun yüzde 3, memur ve memur emekli maaşları da yüzde 2.3 altında kaldı. Yani hem özel sektör işçisi, hem memur hem de emekli enflasyonun altında ezildi. Bu yıl bir tek kamu işçisi yüzde 8 reel artış elde etti. Son 10 yılda ise memur ve memur emeklileri 6 kez, kamu işçisi 5 kez, asgarî ücretli 4 kez enflasyona yenik düşürüldü. ‘Ezdirmedik’ sözü havada kaldı.

Kayıplar artıyor

Yıllık programda yer alan analize göre, sendikaların toplu sözleşme masalarında işçiler adına yürüttükleri pazarlıklarda aldıkları zamlar son 10 yılda işçileri sadece 5 yıl enflasyon karşısında koruyabildi. Sendikaların başarılı göründüğü o yıllar da genellikle seçim ve seçim öncesi dönemlere denk geldi. 2017 ve 2019 ile 2023, 2024 ve 2025 yıllarında enflasyon karşısında gelirleri korunan işçiler arada kalan 5 yılı reel kayıpla geçirdi. Memur ve memur emeklilerinin aylık gelirleri de 2017, 2018, 2021 ve 2022 ile 2025’te enflasyon karşısında reel olarak eridi. Son iki yıldır ara zam verilmeyen asgarî ücret ise enflasyon karşısında 2024 yılında yüzde 5.9, bu yıl da yüzde 3 reel kayba uğradı. Bu veriler, milyonlarca sabit gelirlinin göz göre göre yoksulluğa itildiğinin kanıtı oldu.

İşçilik maliyeti pahalılığın sebebi değil

Sözcü’nün haberine göre, resmî veriler, işçilik maliyetlerinin söylendiğinin aksine çarşı pazarda yaşanan pahalılığın temel sebebi olmadığını da ortaya koydu. Asgarî ücrete 2024 ve 2025 yıllarında ara zam verilmemesi sayesinde patronların işgücü maliyeti 2024’te yüzde 5.9, 2025’te yüzde 2.8 azaldı. Asgarî ücrette yaşanan bu devasa reel kayıp ve patronlara sağlanan işçilik avantajına rağmen fiyat artışları dizginlenemedi. Resmî veriler, memur ve emeklilerin enflasyon karşısında ezdirilmesi sonucunda devletin personel giderlerinin enflasyon karşısında yüzde 2.4 oranında azaldığını gösteriyor. Ancak bu azalış da bütçe açığına olumlu yansımadı.

Haber Merkezi

***

Reform sözü piyasayı ikna etmiyor

Uzmanlara göre gerçek reform mülkiyet haklarının korunması, yargı bağımsızlığı ve siyasetten arındırılmış kurumlarla mümkün. Verilen sözler yatırımcıyı da piyasayı da ikna etmiyor.

Devlet Planlama Teşkilâtı eski planlama uzmanı Prof. Dr. Uğur Emek, “Piyasa ekonomisine inanıyorsanız onun işleyişini kolaylaştıran reformlar yapmanız lâzım” diyor. Gerçek yapısal reformun mülkiyet haklarının korunması, yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve bağımsız düzenleyici kurumların siyasetten arındırılması olduğunu sıralayan Emek, “Ancak iktidarın kastettiği yapısal reform nedir inanın bilmiyoruz” yorumunu yapıyor. Bu söyleme bazı kitlelerin inanabileceğini ama yatırımcının ikna olmayacağını vurgulayan Emek; son raporunda Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) bile ilk kez “yargı dürüstlüğü” uyarısı yaptığına dikkat çekiyor.

Yapısal reform sözü bir takvimle desteklenmeli

Cumhuriyet’in haberine göre, Kamu İhale Kanunu’nun şeffaflıktan ve rekabetten uzak olduğunun, kamu-özel işbirliği garantileri gibi kamu borçlarının gizlendiğinin ve Türkiye Varlık Fonu bünyesindeki kamu iktisadi teşebbüslerinin denetim dışında olduğunun altını çizen Emek, şunları ekliyor: “Yapısal reform sözü somut bir takvimle desteklenmeli. Örneğin ‘1 Ocak’a kadar Kamu İhale Kanunu AB standartlarına getirilecek’, ‘1 Şubat 2026’ya kadar Varlık Fonu kapsamındaki tüm KİT’ler Sayıştay denetimine açılacak’ ve ‘Bir hafta içinde KÖİ garantileri açıklanacak’ gibi tarihler konulmadan söylemin anlamı yok. Kanuna falan da gerek yok. Şimşek beni çağırsın, yarın saat 9’da mesaiye gideyim, açıklarım garanti borçlarını.”

Haber Merkezi

Okunma Sayısı: 177
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı