CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, döviz kurlarındaki artış ve altın fiyatlarında üst üste kırılan rekorun; toplumun önemli bir kesimini daha da yoksullaştırdığını söyledi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, döviz fiyatlarında artış ve ekonominin gidişatı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Altın ve döviz kurlarındaki artışın temel tüketim ürünlerine de zam olarak yansıdığına dikkat çeken Gürer, “Döviz kurları ve altın fiyatlarındaki artış oranı asgari ücrete zam olarak yansıtılsın” önerisinde bulundu. Gürer, piyasaları yangın yerine çeviren döviz kurlarındaki artış ve altın fiyatlarında üst üste kırılan rekorun; emekli, esnaf, memur, işçi, çiftçi başta olmak üzere ülkemizdeki toplumun önemli bir kesimini daha da yoksullaştırdığını belirtti.
Asgari ücret döviz bazında 527 TL eridi
1 Ocak 2020’de 5.95 TL’den işlem gören doların, bugün 7.30 TL’ye kadar yükseldiğini söyleyen Gürer, “Sene başında maaşıyla 390 dolar alabilen asgari ücretlin aradan geçen 7 aylık süre zarfında maaşında alabildiği dolar miktarı 320 dolara düştü. Bir asgari ücretlinin döviz üzerinden maaş kaybı 70 dolar oldu. Yani asgari ücretlerin maaşı dolar karşısında 527 TL eridi” dedi. Peş peşe rekor kıran altın fiyatlarının da piyasaları adeta yangın yerine çevirdiğini belirten Gürer, “Bu yılın başında bir çeyrek altı 473 TL idi. Bugün gelinen noktada 840 TL bandına dayandı. Sene başında maaşıyla 5 çeyrek altın alabilen asgari ücretli, bugün ancak 3 çeyrek altın alabiliyor. Asgari ücretlinin altın fiyatları üzerinden kaybı iki çeyrek altındır. Başka bir ifadeyle, asgari ücretli, bu yılın ilk 7 ayında 2 çeyrek altın parası kayba uğradı” şeklinde konuştu.
Toplumun tüm kesimleri olumsuz etkileniyor
Türkiye’de ekonominin sağlam bir temele oturtulamadığı için sık sık bu tür dalgalanmaların yaşandığını ve oluşan kayıplardan en çok asgari ücretliler ve emeklilerin olumsuz etkilendiğini ifade eden Gürer, “Altın ve döviz kurlarındaki artış, doğal olarak ekonomimizi küçültüyor. Buda enflasyonun artmasına ve hayatın daha pahalı bir hale dönüşmesine neden oluyor. İnsanların alım gücü düşüyor. Alım gücü düştüğü için de piyasada alışveriş azalıyor. Bu da toplumun tüm kesimlerini olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.
Zam üstüne zam
Gürer, döviz kurlarındaki tarihi artışın TL’nin değer kaybına neden olduğunu, bunun sonucu olarak da dövize bağlı tüketim maddeleri olan mazot, gübre, ilaç, tohum ve yem gibi ürünlerin de zamlanmasının önünü açacağını ifade ederek, “Bu artışlardan sadece asgari ücretliler ve emekliler değil, üreticiler ve çiftçiler de olumsuz etkileniyor. Maliyetler arttığı için ürününü değerinde satamayacak olan çiftçi, belki de önümüzdeki yıl ekim yapamayacak duruma gelecektir” dedi.
Parlamenter sisteme dönülmeli
Ekonomik göstergelerin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin de tükendiği anlamına geldiğini söyleyen Gürer, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiğinde ekonominin rayına oturacağını, işsizlik, yoksulluk gibi sorunların kalmayacağını vadederek iş başına gelenler, bugün ülkemizdeki olumsuz tablonun sorumlusu olarak dış güçleri gösteriyorlar. Bugün geniş tanımlı işsizlik 8 milyonu aşmış durumda. Üniversite mezunu gençlerin yarısına yakını iş bulmaktan umudunu kestiği için artık iş bile aramıyor. Bu sistem, dış güçlerin bizim ülkemize ekonomik yaptırım uygulayarak insanların yoksullaşmasının önüne geçemeyecek bir sistem ise derhal yeniden parlamenter sisteme geçilmelidir” diye konuştu.
Haber: Recep Gören - Ankara