Zili biteviye ve ısrarla çalıp ekmek lâzım olup olmadığını soran fırıncı veya bakkal çırağına kızma! Merdivenleri temizlerken bir yandan en son arabesk türküyü söyleyip efkâr dağıtan elemana sinirlenme! Daha yeni yıkanmış merdivenlere çöpün kokmuş suyunu akıtarak kapının önündeki konteynere götüren komşuya hiddetlenme! Sakin ol.
Durakta sıra, hak, yaş kaygısı olmadan otobüse hücum eden kalabalığa kızma! Ayakta kalan kadınlı erkekli yaşlılara, çocuklu annelere rağmen kaptığı koltukta derin bir cep telefonu sohbetine dalan kişilere sinirlenme! Başkalarına yer vermek isteyen gencine, çocuğuna işmar edip oturmasını sağlayan analara hiddetlenme! Sakin ol.
Kırmızı ışıkta son hızla geçip vakit kazanan şoföre kızma! Yayaları insandan saymayan sürücüye sinirlenme! Yaya geçidini kullanmayan, yoldan geçerken sanki zarar görecek kendisi değilmiş gibi sallana sallana yürüyen yayaya hiddetlenme! Sakin ol.
Yapacağın iş her neyse, sen kuzu gibi beklerken, şuradan sırnaşarak sıranın baş tarafına kaynak yapan açıkgöze kızma! “Hak sahipleri haklarına sahip çıkmıyorlarsa bana ne!” tavrıyla yapılan bu haksızlığa ses çıkarmayan görevliye sinirlenme! Haksızlığı önleyecek nice sistem icat olduğu ve o yere takıldığı hâlde, sistemin işletilmesini sağlamayan yetkiliye hiddetlenme! Sakin ol.
Şadırvan başında, tam hazırlanmadan musluğu sonuna kadar çevirip suyu boşa akıtırken, aheste-beste, yanındaki kişi ile şakalaşıp konuşarak abdest aldığını gördüğün Müslüman’a kızma! Camide topu topu on kişi varken, on klimayı birden çalıştıran cemaate sinirlenme! Ses cihazlarını sonuna kadar açtığı gibi hançeresinin var gücüyle de bağırarak okuyan hocaya hiddetlenme! Sakin ol.
Okul çevresinde, bahçesinde ayyuka çıkan bağırtılar ve kavga eden çocuklar arasında sükûnet içinde nöbet görevini yerine getiren öğretmene kızma! Kenarda köşede sigara içen, abuk sabuk konuşan, küfürler ve bayağılıklarla şakalaşan öğrencilere sinirlenme! Kız davasından birbirini bıçaklayan mektepli oğlanlara, oğlan davasından saç saça dövüşen okullu kızlara hiddetlenme! Sakin ol.
Dükkânında malın iyisini ön tarafa, kötüsünü tezgâh altında hazırladığı kese kâğıdına koyup, el çabukluğu ile müşteriye yutturan esnafa kızma! Her lafına bir yemin takan, bozuk gıdayı bilerek satan, milletin sağlığını hiçe sayan tüccara sinirlenme! Büyük mağaza deyip güvendiğin için süresi geçmiş mallarını rahatlıkla aldığın müesseselere hiddetlenme! Sakin ol.
Vergilerinle beslediğin devlet memurlarının vatandaş olarak sana gösterdiği ilgisizlik ve saygısız tavırlarından dolayı kızma! İşlemez ve içinden çıkılmaz sistemleri, bütün vaatlerine rağmen ıslah etmeyen, edemeyen devlet yöneticilerine sinirlenme! Bürokrasiyi demokrasinin başına belâ etmekten başka bir işe yaramayan kanunları değiştirmeyen yetkililere hiddetlenme! Sakin ol.
Yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmeyen civciv gibi, içinden çıktığı toplumu hor gören, küçük gören, aslını inkâr eden devletlilere kızma! Halkının insanî haklarını bile kullanmasını engelleyen, ekmeğini yediği tekneyi pisleyen görevlilere sinirlenme! Bunları düzeltmek vaadiyle işbaşına gelen, koltuğa oturduktan sonra hiçbir sözünü hatırlamayan seçilmişlere hiddetlenme! Sakin ol.
Dünyada ekser insanların açlık, yokluk, sefalet, savaş, hiddet, şiddet, haksızlık altında ezildiğini görmezden gelerek, belli bir azınlığı mutlu etmekle muvazzaf devletlere kızma! Milletler arasındaki menfi durumları ortadan kaldırmak için kurulduğu söylenen, törenler ve gösterişli toplantılardan başka bir işe yaramayan müesseselere sinirlenme! Atom ve sair türlü silâha sahip oldukları hâlde, başkalarının nükleer faaliyetlerinin dünya barışını tehdit ettiğini iddia eden kurtlar sofrasının galiplerine hiddetlenme! Sakin ol.
Şahıs dairesinde “bin türlü teseyyüp” varken, kendi dışındaki âleme nizam vermeye kalkanlara kızma! Nefis dairesinde farzlarını ihmal ettiği hâlde, cihana cihad ilan edenlere sinirlenme! Her türlü mukaddesi dünya umuruna fedadan çekinmeyenlere hiddetlenme! Sakin ol.
Böyle kırık plak gibi aynı kelimeleri tekrar ile aklınızı kekeme eden şahsa kızma! Görünen köye kılavuz olmak iddiasıyla bildiğimiz, gördüğümüz, duyduğumuz sahneleri tasvire çalışan kişiye sinirlenme! Çareyi göstermeden yalnız derdi anlatıp duran, üstelik unutmaya çalıştığımız hâlleri çok mühim işlerin arasında hatırlatan yazara hiddetlenme! Sakin ol.
Kızma, sinirlenme, hiddetlenme, sakin ol!