Burasının meşhur olmasının bir sebebi de hukuk sahasındaki sıkıntılardır. İstanbul ve civarında gözaltına alınıp bir şekilde tutuklananların ekserisinin de Silivri’deki cezaevine götürülmesi bu ilçemizin adının çokça duyulmasına yol açtı. Hatta, sosyal medya mesajlarında iktidarı eleştirenlere karşı, iktidarı eleştirmemelerini hatırlatmak için “Silivri soğuktur” denildi. Bu tabir neredeyse bir slogan halini aldı.

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu’nun basın gezisi kapsamında Türkiye’den giden gazetecilerle Brüksel’de bir araya geldiği toplantıda da Silivri’den bahsetmiş. Ancak Sanchez Amor’un Silivri’den bahsetmesinin maksadı başka. Amor, “Avrupa’ya giden yol Silivri’de başlıyor” demiş. (ankahaber.net, 20  Haziran 2025)

Avrupa’nın Türkiye’deki demokratik gelişmelere dair değerlendirmesi sorulan Amor, şunları söylemiş: “Ülkenin otoriterleşmesinin Parlamento’da değil, Konsey’de ve Komisyon’da da sonuçları vardır. Katılım süreci donduruldu. Çünkü demokratik standartların tamamen gözardı edildiğini görüyoruz. ‘Hiçbir şey olmadı’ diyebilirsiniz. Hayır, katılım süreci donmuş durumda. Çünkü demokratik standartlarda hiçbir ilerleme yok. Şimdi bu, Türkiye ile ilişkilerimizin olmayacağı anlamına mı geliyor? Tabiî ki hayır. Dünyadaki pek çok otoriter ülkeyle ilişkilerimiz var. Çin ile Azerbaycan ile ilişkilerimiz var ama İsveç gibi değil. Mısır ile ilişkimiz var. Bir komşu ülkeyle normal ilişkilere sahip olmak ile o ülkede olup bitenlere göz yummak, kabul etmek ya da anlamak arasında ayrım yapmak zorundayız. Ama biz sizin seçimlerinize karışamayız. Avrupalıların söz hakkı yok. Ülkenin gidişatı Türk vatandaşları ve seçmenleri olarak sizin elinizde. Nasıl bir toplum modeli istediğinize karar vermek size kalmış. Şuan çok yaklaştığınız Rus toplum modelini mi istiyorsunuz? Yoksa daha Avrupalı bir toplum modeli mi istiyorsunuz? Ancak Türk vatandaşlarının siyasî iradesini ikame edebiliriz. Biz karar vermiyoruz ve bir ülkeye patronluk taslayacak bir konumda değiliz. Biz kapımızı açıyoruz. Türkiye’ye elimizdeki en iyi şeyi sunuyoruz. (...) Türkiye’ye üye olmasını öneriyoruz. Şimdi üye olma şartını yerine getirmek Türkiye’ye bağlı. Ülkenin hangi yönde ilerleyeceği de Türk vatandaşlarına kalmış.”

Evet, tercih Türkiye’nin. Ancak millet büyük çoğunlukla AB’ye üye olmak isterken, idareciler maalesef başka üyelikler istedi. O halde karar milletin olmalı ve Türkiye’yi idare edenler de bu meselede milleti dinlemeli. Milletimizin Çin ya da Rusya gibi bir idareye isteyeceğine hiç ihtimal vermiyoruz.

O halde Silivri’den başlayan yol açılmalı ve Türkiye AB’ye üye olmalı.