İstikamet abidesi Mehmet Kutlular
Sıddıkların dilinde bir destansın,
Sadıkların yanında kahramansın,
Zübeyri çizgide model insansın,
Firakıyla bizi yaktı Kutlular.
Âlemde ses getirdi dik duruşun,
Dostlara gül oldun, düşmana kurşun,
Her zaman öncüsü oldun barışın,
Su misali ebede aktı Kutlular.
Aldırmadın dünyanın mihnetine,
Meyletmedin vakarla ziynetine,
Sadık kaldın Üstadın emanetine,
Hep hizmet odaklı baktı Kutlular.
Dünyayı zalimlere dar eyledin,
Nice dostları da ağyar eyledin,
İhlâsla zahmetleri kâr eyledin,
Her zaman mesajın haktı Kutlular.
İlâhî îkaz dedin cesaretle haykırdın,
Bu hususta nice putları kırdın,
Bedel ödeyerek zindana girdin,
Bir şimşek misali çaktın Kutlular.
Rahatı kendine eyledin haram,
Firak ateşiyle pek derin yaram,
Ey kartal bakışlım ey bahtı karam,
Her türlü medhe elyaktı Kutlular.
83 yaşında bir ulu çınar,
İhlâs kodlarında bir eşsiz mimar,
Sen de Zübeyir’in asaleti var,
Bayrağı burçlara astı Kutlular.
Sevgimiz seninle sonsuza kadar,
Mazluma sığınak bir ulu hisar,
Himmet ile şahlanan bir şehsuvar,
Feragat ufkunda koştu Kutlular.
Asrın imamının susmayan sesi,
Cehdinle yırtıldı gaflet perdesi,
Şevk ile gayretin dağıttı ye’si,
Cihad yollarında koştu Kutlular.
Cesaret burcunun şanlı neferi,
Eşi bulunmaz doldurulmaz yeri,
Kutlu bu dâvânın bir gönül eri,
Nice badireler aştın Kutlular.
Seni mahkûm eden talih utansın,
Zulme meydan olan tarih utansın,
Yoluna taş koyan sefih utansın,
Bu uğurda çile çekti Kutlular.
Asrın tağutlarına ebabil oldun,
Hakikati haykıran bir dil oldun,
Kalbimizde yediveren gül oldun,
Her zaman mis gibi koktu Kutlular.
Aziz sıddıklara oldun pusula,
Nasip olmaz bunca hizmet bir kula,
Ne zaman biter acep bu dau sıla,
Bizleri yetim bıraktı Kutlular.
Zikzaklar çizerek haddi aşmadın,
İfrat ve tefritle haktan şaşmadın,
Beyhude bir gayret için koşmadın,
Her zaman hak yolunda koştu Kutlular.
Bir yıldız kaydı nur fezasında,
Hakikat ufkunda hak rızasında,
Sıdk, sadâkat cem olmuş ihlâsında,
Ecel şerbetini tattı Kutlular.
Dillerde düşmeyecek bu istikametin,
Hakkını verdin nurdan hürriyetin,
Dillere destan oldu hizmetin,
Tertemiz bir iz bıraktın Kutlular.
Ne gaileler geçti senin başında,
Feragatla dâvânın telâşında,
İhlâs ile sadâkat yarışında,
Nefsinin boynunu büktün Kutlular.
Hanifi Örnek
***
Mehmet Kutlular’dı
Cesaretle dolu bir hali vardı
Bu hal onun fıtratında vardı
Zira cesareti isteyen dâvâsıydı
Cesaret sahibi Mehmet KUTLULAR’DI
Cesareti gizli mahfiller için bir setti
O seti yıkmak cesaret isterdi
Fakat imanın kuvveti imansızlığı yendi
Cesaret sahibi Mehmet KUTLULAR’DI
Zübeyir Abinin sağ koluydu
Dâvâsı Bediüzzaman’ın yoluydu
Küffara cesaretle dik durmalıydı
Cesaret sahibi Mehmet KUTLULAR’DI
Kardeşler her an öfkelenecek sanırdı
Kardeşlerine karşı şefkat doluydu
Öfkesi küffara ve yanlışa karşıydı
Şefkat sahibi Mehmet KUTLULAR’DI
Dâvâsı için her fedakârlığı yaptı
Anadan, yardan, evlâttan geçti
O her zaman dâvâsını seçti
Cefa sahibi Mehmet KUTLULAR’DI
Zübeyir’i çizgiyi hep mihenk yaptı
Meşveret ve adaletten hiç sapmadı
Bu çizgiden sapanın peşine takılmadı
Bu çizginin neferi Mehmet KUTLULAR’DI
YAŞAR AVCI
[email protected]
AFYONKARAHİSAR