Nefsim
Bâtıla uyma nefsim, sana, bana ölüm var
Baldan tatlı canına elbet bir kıyan olur
Ukbada körüklenir azabı tattıran har
Sağın soluna çatar, servetin ziyan olur
Mâsumiyet zincirin yavaş yavaş çözülür
Baştan çıkaran belâ nârdan nura süzülür
Ak sayfana kapkara kayıtların yazılır
Ay doğarken gün batar, kurt yanın ayan olur
Dâvet sesleri gelir berzah denilen yerden
Ceylan göz baygınlaşır, kan çekilirken serden
Emanet tesliminde yükün boşalır birden
Toprak varını yutar, yârenin çıyan olur
Bel bağlama dünyaya, cennet hakikî sılan
Muştuya nâil olur Hak ipine asılan
İman, edep ve aklı kalbinde yoldaş kılan
İblisi baştan atar, günahtan cayan olur
Mücella PAKDEMİR
İmrendim
Yola çıkmış gidiyor, duâsı kabul olmuş,
Gözlerinde sevinci, sanki vuslatı bulmuş.
Heyecan bana kaldı, yüreği ödünç aldım,
İmrendim be arkadaş…! O yolda olasım var.
Niyet etmek güzeldir. Bir de kısmet olsaydı,
Açtığım avuçlara, dâvet-çağrı konsaydı.
Çok özledim Mekke’yi, içimde ince sızı,
İmrendim be arkadaş!...Kâbe’ye bakasım var.
Aciz, kimsesiz, garip… Umudla ‘belki’ derim,
Ravza uzak!.. Sen yakın… uzaklar benim derdim.
Medine’ye tutunup, gözlerim çiçek açsın,
İmrendim be arkadaş…! Secdeye varasım var.
Kaç yıl oldu unuttum, asır geçti, o günden,
Kâbe’ye hasret kaldım, hatırası dünümden,
Ruhum tavaf ediyor, cesedim “hiç” hükmünde,
İmrendim be arkadaş…! Zemzemi içesim var.
Varmak gitmek Mekke’ye, Kâbe’de gülmek için,
Günahıma ağlamak, doymakla dolmak için,
Özledim çok Allah’ım!...Hasret yaktı yeniden,
İmrendim be arkadaş!...Aşkımda yanasım var.
Hülya Yakut
Kusur
Güzeli var çirkini var beşerin,
Muhtemelen imtihana gelmişler,
Üstesinden gelmeliymiş her şer’in,
İyisi az olan hana gelmişler.
İkramında acı-tatlı malıyla,
Ak yağıyla kaymağıyla balıyla,
Meyve sunmuş ağacıyla dalıyla,
Görüyorsun bunlar sana gelmişler.
Bir çok cihaz ve aletler takılmış,
Ama en çok mükemmeli akılmış,
Akıl aklı düşünmekten sıkılmış,
Zannetme ki sıkılana gelmişler.
İyi-kötü şu kocaman alanda,
Görünmüşler her ikisi bir anda,
Kimi hak’da, kimi kalmış yalanda,
İkisi de şu meydana gelmişler.
Kusurunu kusur bilmez birinin,
Israrıyla arttırdığı kirinin,
Af dileyen bir de şu hak erinin,
Fark var amma, hep yan yana gelmişler.
Bedri Tahir Adaklı- İzmit
Yeni Asya sen çok yaşa
Yıkılmış bir âlemde neşvu nema buldun,
En tehlikeli zamanlarda bile Hakkı savundun,
Nice badireler atlattın alnının akıyla,
İlim, irfan mektebi oldun aydınlattın saadet-i dareyni.
Allah aşkı Peygamber sevdasıydı tek düsturun,
Sen mukaddes ulvî bir dâvânın kara sevdalısıydın,
Yeni Asya basın camiasının gülü, bülbülü oldun,
Aldırmadın verilen göz dağlarına, şahikalaştın.
Yeni Asyam bayrağını burçlara diktin şanla,
Engellere aldırmadın yürüdün tavizsiz yolunda,
Şanla, şerefle, alnımız ak, başımız dik yayınlarınla,
Allah’ıma binler şükür tanıştık böyle bir neşriatla
Halil KIZILIRMAK