Filistin ve Gazze’de yaşanan zulümleri tam olarak bildiğimiz ve kavradığımızı söylemek mümkün mü? Dünya olarak orada yaşanan ‘insanlık dışı’ işlerin farkına varmış olsak bu zulüm artarak devam edebilir miydi?
“Orada yaşanan zulmün farkında değiliz” kanaati, şu haberden sonra biraz daha pekişti: “Belçika’da yaşayan Gazzeliler, AP’nin (Avrupa Parlamentosu) İrlandalı milletvekilleri Mick Wallace ve Clare Daly eşliğinde, Gazze’deki trajediyi ve ailelerinin yaşadıklarını, ölümleri, İsrail bombardımanını, parlamentodaki basın toplantısında anlattı. Filistin’in Brüksel’deki büyükelçiliğinde Misyon Şefi Yardımcısı Adel Atieh, bir aydan uzun süredir devam eden İsrail saldırılarında Gazze’de 12 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini, enkaz altında kaldığı düşünülen 3 binden fazla Filistinliden haber alınamadığını söyledi. “Gazze’de şu ana kadar 150 aile tamamıyla yok oldu, kayıtlarımızdan silindi” diyen Atieh, ailelerinin büyük bölümünü kaybeden Gazzelilerin, Avrupa Parlamentosu’nda seslerini duyurmak ve ateşkes çağrısı yapmak istediğini dile getirdi. Gazze’de doğan 11 yaşındaki Fatma Ebu Malik, 5 yıl önce yine bir İsrail saldırısında yaralanan kardeşinin tedavisi için Belçika’ya geldiklerini söyledi. İsrail’in saldırılarında ailesinden 52 kişinin yaşamını yitirdiğini dile getiren Malik, “Gazzelilerin ne zaman güvenli bir yeri olacak? Bu adil değil ve aynı zamanda insanlık dışı. Gazze’ye yönelik saldırıları durdurmalısınız. Yeter artık, masum çocuklar ölmesin” dedi.” (AA, 14 Kasım 2023)
Filistinlileri parlamentoda ağırlayan AP (Avrupa Parlamentosu) milletvekilleri Mick Wallace ve Clare Daly de, İsrail’in saldırıları karşısında sessiz kalmakla suçladıkları AB yönetimine ve Avrupalı ülkelere tepki göstermiş. Filistinlilerin anlattıkları karşısında gözyaşlarını tutamayan Daly, “Bir hafta önce bu binada Ursula von der Leyen, İsrail’e ‘Sivil ölümleri önleyin, mümkün olduğunca hedef odaklı olun’ dedi. Hedefler bu kişiler. Buradaki sıradan kişiler ve aileleri, İsrail’in soykırımının hedefidir. Bu soykırım, bu binadaki, ABD hükümeti ve Avrupalı hükümetlerde bulunan kişilerin suç ortaklığı olmadan yapılamazdı.” demiş.
Bakınız, her fırsatta haklı olarak Avrupa’daki “İsrail destekçileri”ni kınıyoruz, fakat aynı Avrupa’da “İsrail zulmüne kesin bir dille karşı çıkan”lar da var. Hatta ve hatta Avrupa Parlamentosu’nda Filistinli misafirler konuşturulurken benzer şekilde bizim Meclis’imizde konuşan Filistinliler oldu mu? Belki bu ve benzeri konuşmalar bizim TBMM’mizde de yapılsa Türkiye’nin daha kararlı atımlar atması mümkün olur.
Gazze’de doğan 11 yaşındaki Fatma Ebu Malik’in şu çığlığına kulak tıkayanlar insanlıktan nasibini almış olabilir mi: “Gazzelilerin ne zaman güvenli bir yeri olacak? Bu adil değil ve aynı zamanda insanlık dışı.”
Biz de diyoruz ki bu zulüm sadece ‘insanlık dışı’ değil, aynı zamanda ‘insanlık dışının da dışı’dır.