Suça Sürüklenen Çocuklar” özelinde çocukluk algısı ve çocuk hapishaneleri gerçeği Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 yılında kabul edilen, Türkiye’nin de tarafı olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme, on sekiz yaşın altındaki her insanı çocuk olarak kabul eder.
TÜİK verilerine göre Türkiye’de suça sürüklenmiş 17 yaş altında yaklaşık üç bin çocuk cezaevlerinde kalıyor. 18 yaşına girdikten sonra yetişkinlerin kaldığı cezaevine nakledilen çocuk sayısı da yaklaşık üç bin. Yapılan araştırma ve deneyimler sonucu ise, tahliye edilen çocukların yaklaşık yarısı, hapishanelerdeki onarıcı adalet sisteminden çok cezalandırıcı bakış açısının olması sebebiyle yeniden suça itilerek cezaevine geri dönüyor. Independent Türkçe olarak, hapishanedeki çocuklarla ilgili çalışmalar yürütmüş farklı meslek gruplarından insanlarla görüştük.
Anormal bir durum
Çocukların cezaevinde kalmasını kabullenemediğini ve buna alışmadığını söyleyen Dr. Civan Gökalp, şunları kaydetti, “Müsaadenizle bu konuyla ilgili kendi duygu ve düşüncelerimi paylaşmak isterim sizlerle. Benim zihnime çok zorlayıcı geliyor. Kabul edemiyorum böyle bir olguyu. Çocuğa evde bile ebeveynleri tarafından ceza verilmemesi gerektiğini söyleyen bir Tıp Disiplini mensubu olarak bir çocuğun aylarca, yıllarca cezaevinde kalmasını asla tasvip edemeyiz. Böyle bir şeyi savunamayız. Böyle bir olguyu kabullenemeyiz. Ben hekimlik mesleğim boyunca Çocuk Cezaevlerinin olmaması gerektiği inancıyla yaşadım ve bunu her zaman dile getirdim. “Bizim geleceğimizsiniz!” dediğimiz çocuklarımızın okullarda, parklarda, bahçelerde özgürce koşup, oyun oynayıp, iyi bir eğitim almaları gerekirken cezaevlerinde olmaları anormal bir durumdur. Suça karışmış olsalar dahi “çocuk olmak” tüm toplumun ve devletin hukuksal, dinsel, geleneksel kurallarından ayrı değerlendirilmesi gereken bir durum.”