"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gümülcineli "Son Şahit" Hasan Müezzin Ağabey vefat etti

06 Aralık 2022, Salı 17:16
Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini 1952-1953 yıllarında İstanbul'da bir çok kez ziyaret eden Hasan Müezzin ağabey Hakkın rahmetine kavuştu.

Yunanistan Gümülcine doğumlu Hasan ağabey 5 Aralık 2022 tarihinde vefat etti. Hasan ağabey 2012 yılında Yeni Asya'ya yaptığı açıklamada (19 Aralık 2012 tarihli gazete) Bediüzzaman Hazretleri nasıl gördüğünü ve diğer hatıralarını paylaşmıştı.

İşte Bediüzzaman'ı gören 'son şahit'lerden Hasan Müezzin ağabeyle ilgili o haber:

Gü­mül­ci­ne’de bir “Son Şa­hit” ol­du­ğun­dan doğ­ru­su ha­ber­dar de­ğil­dik. Soh­bet es­na­sın­da böy­le­ bir a­ğa­be­yi­mizin var­lı­ğın­dan ha­ber­dar o­lun­ca he­men zi­ya­ret et­mek is­te­dik ve ka­pı­sı­nı çal­dık.

Üs­tad Be­di­üz­za­man Sa­id Nur­sî′yi gö­ren bu a­ğa­be­yi­mi­zin a­dı Ha­san Mü­ez­zin.  An­cak 1954′den son­ra bir sü­re I­rak′ın baş­şeh­ri Bağ­dat′da ya­şa­dı­ğı i­çin "Bağ­dat­lı" a­dıy­la a­nı­lı­yor.

Hasan Mü­ez­zin A­ğa­be­yi­mi­zin (Bağ­dat­lı)  İs­tan­bul′da­ki e­ği­ti­mi ta­mam­la­yın­ca ho­ca­sı, o­nu Bağ­dat′a git­me­ye teş­vik et­miş. Bağ­dat′a gi­din­ce o­ra­da bir baş­ka Nur Ta­le­be­si o­lan Ah­met Ra­ma­zan A­ğa­bey­le ta­nış­mış ve Gü­mül­ci­ne’ye dön­dü­ğün­de de u­zun yıl­lar o­kul mü­dür­lü­ğü yap­mış.

Hasan Mü­ez­zin Bağ­dat­lı′nın Üs­tad′la il­gi­li ha­tı­ra­la­rı şöy­le: 

1952 ya da 1953 yı­lın­da İs­tan­bul’da, Fa­tih’te Kur’ân kur­sun­da o­ku­yor­dum. Ya­vuz Se­lim Ca­mi­i’­nin ya­nın­day­ken, ya­nı­mız­dan bi­ri geç­ti. Ar­ka­sın­dan bi­ri de o­nu ta­kip e­di­yor­du, her hal­de ta­le­be­le­rin­den bi­riy­di, ta­nı­mı­yo­rum. De­di­ler ki, “Bu bü­yük bir â­lim­dir, Sa­id Nur­sî’dir.” O za­ma­na ka­dar Üs­tad’ı hiç gör­me­miş­tim, ta­nı­mı­yor­dum. Fa­tih Ca­mi­i­ne doğ­ru git­ti­ler. Bu ilk gö­rü­şüm­dü.

Da­ha son­ra Fa­tih Ca­mi­i’n­de bir ha­fız ce­mi­ye­ti dü­zen­len­miş­ti. Biz de o­ra­da, ar­ka­daş­la­rı­mız­la bu ce­mi­ye­ti din­le­me­ye git­miş­tik. De­dik ki mü­ez­zin mah­fi­li­ne çı­ka­lım ve ha­fız­la­rı yu­ka­rı­dan iz­le­ye­rek din­le­ye­lim. En ön­den bir ar­ka­daş çık­tı, he­men a­şa­ğı­ya dön­dü. “Ni­ye dön­dün?” de­dik. Ce­va­ben, “Be­di­üz­za­man Haz­ret­le­ri o­ra­da, o­nun i­çin a­şa­ğı­ya in­dim” de­di. Ben de çı­kıp bak­tım ki ha­ki­ka­ten Üs­tad Be­di­üz­za­man o­ra­da o­tur­muş, ha­fız­la­rı sey­re­di­yor, din­li­yor... Bi­li­yor­su­nuz, ha­fız ce­mi­yet­le­ri o za­man ca­mi­le­rin or­ta­sın­da, hal­ka şek­lin­de o­lur­du. Üs­tad da on­la­rı mü­ez­zin mah­fi­lin­den iz­li­yor­du.

Bir de­fa­sın­da da yi­ne Fa­tih Ca­mi­i’n­de gör­düm. Bi­zim bir ho­ca­mız var­dı. Na­maz­dan ön­ce hal­ka der­si ya­pı­yor­du, mil­le­te va­az ve­ri­yor­du. Bu ho­ca­mız, son dev­rin der­si­am­la­rın­dan­dı. Ar­ka­daş­la­rı o­na “A­yak­lı kü­tüp­ha­ne” der­di. A­dı, Gü­mül­ci­ne­li Mus­ta­fa E­fen­di’ydi. Al­lah rah­met et­sin. Biz ho­ca­nın et­ra­fın­da ta­le­be­ler­le ders ya­par­ken, ders din­ler­ken Be­di­üz­za­man o­ra­ya gel­di. Gü­mül­ci­ne­li Mus­ta­fa E­fen­di bi­ze hi­ta­ben, “Siz bu za­tı ta­nı­yor mu­su­nuz? Bu za­tın il­mi bi­zim gi­bi kes­bi de­ğil, veh­bi­dir” de­di.

Üs­tad Be­di­üz­za­man’ı bir de­fa da yi­ne ar­ka­daş­lar­la be­ra­ber Fa­tih Ca­mi­i’n­den Ya­vuz Se­lim’e dö­ner­ken gör­dük. O­ra­da, Çu­kur­bos­tan di­ye bir yer var. O­ra­da o za­man çe­şit­li kuş­la­rın bu­lun­du­ğu ‘kuş cen­ne­ti’ de­nen bir yer var­dı. O­ra­da her tür­lü kuş bu­lu­nur, ö­tü­şür­ler­di. Me­ğer Üs­tad o­ra­ya gel­miş. Bir a­rka­da­şı­mız Üs­tad’ı gör­müş, o­nu ta­kip et­miş ve kuş­lar­la a­de­ta ko­nuş­ma­sı­na, on­la­ra ba­ka­rak “Ma­şal­lah, süb­ha­nal­lah’ de­me­si­ne şa­hit ol­muş. O­ra­dan çı­kar­ken de kuş ba­kı­cı­sı­na bi­raz pa­ra ve­rip, “Bu pa­ra i­le bu kuş­la­ra yem al, on­la­ra yem ver” de­miş. Bi­ze ha­ber ver­di, tam ka­pı­dan çı­kar­ken o­nun­la kar­şı­laş­tık. Ya­nı­na git­tik. E­li­ni öp­mek is­te­dik, bi­ze duâa et­ti, a­ma e­li­ni öp­tür­me­di.

Bir de­fa­sın­da da biz Ya­vuz Sul­tan Se­lim’de ders­tey­ken, tür­be­yi zi­ya­re­te gel­miş. O­ra­da na­maz kıl­mış. Na­maz kıl­dı­ran da bi­zim ar­ka­daş­lar­dan bi­riy­di, is­mi­ni u­nut­tum şim­di. Na­maz­dan son­ra da i­mam ve­kil­li­ği ya­pan bu ar­ka­da­şa na­si­hat et­miş. Al­lah rah­met ey­le­sin. A­min. (19 Aralık 2012'de yayınlanmış: https://www.yeniasya.com.tr/dizi/bediuzzaman-said-nursi-iman-savasi-verdi_146830)

Okunma Sayısı: 3308
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İSMAİL ÖNGEL

    7.12.2022 23:38:42

    Allah rahmet eylesin mekanı cennet kabri pürnur olsun

  • HALİM

    7.12.2022 09:06:33

    Allah Rahmet eylesin

  • S.topuz

    6.12.2022 23:04:29

    Allah c.c Üstad BEDIÜZZAMANIN ve onun gibi İMAN, KUR'AN ve İLAYI KELAMULLAH için mücadele,mücahede ve müdafaa edip, maddi veya manevi irtibatlı olan ve VEFAT eden cümle SALİH ve SALİHAT, Mümin ve müminata gani gani RAHMET eylesin. Hayatta olanlara da sıradı-ı Müstagim ve sadet-i Dareyne vasıl eylesin inşaallah. Mekanları cennet bahçesi olsun inşaallah.Amiiin,Amiiin, elfü elfi Amiiin.

  • Hüseyin İlhan

    6.12.2022 18:08:46

    Allah gani gani rahmet eylesin.Başta efendimiz SAV.ile nebiler,aziz üstadımıza komşu eylesin.Aileisne ve yakınlarına sabrı cemil diliyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı