Amerikan İlerleme Merkezi’nin raporu, Türkiye’de halkın hükümetin daha az kontrol edebildiği alternatif medya platformlarına yöneldiğini ortaya koydu.
ABD’nin başkenti Washington’daki düşünce kuruluşu Amerikan İlerleme Merkezi (Center for American Progress - CAP), “Türkiye’nin Değişen Medya Manzarası” başlıklı bir rapor yayınladı. Rapora göre, Türkiye’de iktidarın medya üzerinde uyguladığı yoğun sansür ve baskı kampanyasına rağmen, son yıllarda daha belirgin hale gelen iki kilit eğilim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın medyayı denetimi altına alma çabalarına balta vuruyor: Birincisi ülkede medyaya duyulan güvensizliğin derin boyutlarda artması, ikincisi de Türk halkının haberleri edinme şekillerinde görülen ayrışma.
Erdoğan’ın siyasi geleceğini etkileyebilir
Rapora göre, Türkiye’de medyadaki bu hızlı değişimin hem iç ve dış politika hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi geleceği üzerinde kritik önemde etkileri olabilir. Raporda, online ve geleneksel medyadaki mevcut eğilimlerin, partizan çevreler ve dış aktörlerin dezenformasyon yayma, kutuplaşmayı daha da körükleme ve siyasi hesap verebilirliği zayıflatma kabiliyetlerini arttırabileceği tespiti yapılıyor. Örneğin, medyadaki artan dezenformasyon ve partizanlığın Türk hükümetinin salgına yanıt vermede ilk başta ağır kalmasında rol oynamış olabileceği görüşü dile getiriliyor. Dış politikada da aynı şekilde, hükümetin medyayı kontrol altına alma çabaları sayesinde kamuoyu denetiminin etkisinin kırıldığı ve dolayısıyla riskli kararların ardından içeride siyasi bedel ödeme ihtimalinin azaldığı belirtiliyor. Rapora göre medyanın geçirdiği dönüşüm Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerde çoğunluğu elde etme kabiliyetini de etkileyebilir.
Geleneksel medya güven kaybetti
VOA Türkçe’nin haberine göre, raporda, hükümetin sansür ve baskı yoluyla belirli kesimlerden oy toplamayı başardığı ancak Türkler’i internet ve sosyal medyaya iterek, kendisi açısından bazı siyasi kırılganlıklar da yarattığı değerlendirmesi yapılıyor. Online haber kaynaklarının geleneksel medyaya göre hükümetin daha az kontrol edebildiği bir alan olduğuna ve bu platformlara yönelenlerin hükümete yönelik eleştirel içeriklere daha kolay erişebildiğine dikkat çekiliyor. CAP’ın 24 Mayıs 2018-4 Haziran 2018 tarihleri arasında 28 ilde 2.534 kişiyle yüz yüze görüşerek Metropoll araştırma şirketine yaptırdığı bir anketin sonuçları üzerinden analizlere yer verilen raporda, iki yıl önce bile, hükümet yanlısı seçmenlerde dahi medyaya olan güvensizliğin geniş bir boyutta olduğuna ve bu güvensizliğin de Türk halkını geleneksel haber kaynaklarından uzaklaştırdığının görüldüğüne dikkat çekiliyor.
Yüzde 70: Taraflı ve güvenilmez
Rapora göre, Türk halkı medyaya karşı derin bir güvensizlik besliyor. Metropoll’un anketine katılanların yüzde 70’i medyayı “taraflı ve güvenilmez’’ bulurken, iktidar partisi AKP’nin destekçileri arasında bile bu oran yüzde 50. Ana muhalefet partisi CHP seçmenlerinde ise medyaya güvensizlik yüzde 87 düzeyinde. Seçmenleri arasında medyaya güvenizliğin en yüksek olduğu parti yüzde 94’le HDP olurken, MHP’lilerin yüzde 63’ü, İYİ Partililer’in de yüzde 82’si medyaya güvenmiyor. Ankete görüş bildirenlerin yüzde 56’sı medyanın özgür olmadığı görüşünü dile getirirken, medyayı özgür bulanların oranı yüzde 40’ta kaldı. Yüzde 4’lik kesimse bu soruya yanıt vermedi. Araştırma, hükümetin medyayı kontrol ettiği görüşünün AKP tabanı arasında bile önemli oranda bir kesimce kabul gördüğünü ortaya koyuyor. AKP seçmenleri içinde yüzde 31 oranında bir kesim, Türkiye’de “medya özgür değil’’ derken, “medya özgür’’ diyenlerin oranıysa yüzde 66.