Karar gazetesi yazarı Taha Akyol, gündeme dair bir yazı kaleme aldı.
“Demokratik bir toplum, doğası gereği ‘çeşitli’dir” diyen Akyol, “Kurumlaşmış bir demokraside farklı hassasiyetlere sahip vatandaşlar hukukun teminatı altında, eşit haklara sahip ve hürriyet içinde yaşarlar. Evet, hukuk, eşitlik, hürriyet… Şeffaflık, liyakat gibi değerlerle listeyi uzatabiliriz. Türkiye’de hukuk, eşitlik ve hürriyet kavramları üzerine hassasiyet, her kesimde zayıftır! Eşitlik, liyakat, şeffaflık ne demek, “biz” üstünüzdür. Hürriyeti kendimiz için isteriz, başkasının hürriyeti önemsizdir… Hukuk zaten siyasî iktidarın elinde bir araçtır, hatta bir sopa! Yargıçlar bile “bizden” olmalıdır. Böyle bir yapıda iktidara gelmek ganimete konmak gibidir. İktidarın dışında kalmak ise kapının dışında kalmaktır… Bir tür siyasî kabileciliktir bu!” dedi. Akyol, “Muhalefeti hainlikle suçlamak bizde yüz yıllık siyasî hastalıktır, şimdi bugünkü iktidarın hastalığı! (...) Şimdi iktidar, muhalefeti “dış güçler”e bağlıyor. Bunlar siyasî güç kavgasının boş laflarıdır…” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi