"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘Onu fetheden komutan ne güzel komutan’

30 Mayıs 2020, Cumartesi
“İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur” hadis-i şerifiyle müjdelenen İstanbul’un fethinin 567.yıl dönümü kutlanıyor.

Orta Çağ’ın en güçlü kara ve deniz kalelerinin, Fatih Sultan Mehmed’in kuşatma teknikleri, ateşli silâhları ve düzenli askerî gücü karşısında yenildiği İstanbul’un fethinin 567. yıl dönümü kutlanıyor. Dünyanın en büyük, önemli ve güzel şehirlerinden biri olan İstanbul, tarih boyunca coğrafi konumu ve tabiî güzellikleri dolayısıyla 1453’teki fethinden önce de 28 kez kuşatıldı. Araştırmacı-yazar Ali Erkmen’in kaleme aldığı ‘’1453 Konstantinopolİstanbul’’ adlı kitaptan derlenen bilgiye göre, babasının ölüm haberini sancak beyi görevini yürüttüğü Manisa’da öğrenen Şehzade Mehmet, 15 gün sonra Edirne’ye geldi ve henüz 19 yaşına basmadan 18 Şubat 1451’de Osmanlı Devleti’nin padişahı sıfatıyla ikinci kez tahta çıktı. O dönemde Anadolu’da, Osmanlı Devleti’ne ait olmayan en önemli yer Anadolu ve Rumeli’nin kalbi, Konstantinopolis’ti. Sultan 2. Mehmed tahta çıkar çıkmaz Konstantinopolis’i fethetme düşüncesini kafasında canlandırmaya başladı. Fatih, İstanbul’un fethi için önce Anadolu Kavağı’ndaki Yoros kalesini tamir ettirdi sonra Anadoluhisarı’nın karşısına Rumelihisarı’nı yaptırmıştı. Bu arada Bizans tarafından Batı’ya âcil yardım çağrıları yapılıyordu. 

Fetih başlıyor

Fatih’in İstanbul’u fethi sırasında 80-120 bin arasında askeri olduğu Bizans’ın ise halk ile beraber 5-15 bin arası orduya sahip olduğu rivayet edilir. Osmanlı fetih süresi boyunca askerlerle değil, Bizans’ın surlarıyla savaşmıştır. 1453 ilkbaharında Sultan II. Mehmed,  büyük bir orduyla Edirne’den İstanbul’a doğru yürüyüşe geçti. 5 Nisan’da şehir önüne karargahını kurdu. Aynı gün Osmanlı donanması da Dolmabahçe sularında demir attı. Taarruz başlamadan sultan, İslâmî geleneklere uygun olarak kan dökülmeden şehrin teslimini sağlamak üzere imparatora elçi gönderildi. Konstatantin kendisine teklif edilen Mora’yı reddererek haraç ödemeyi vaat etti. 12 Nisan günü topçu ateşiyle hücum başladı. 

‘Ya ben bu şehri alacağım yahut da bu şehir beni alacak’

Dahiyane bir buluşla sultanın mühendisleri Tophane’den Galata’nın arkasındaki tepeyi aşıp Kasımpaşa’ya ulaşan güzergâha döşenen yağlanmış yuvarlak ağaçlar üzerinden gemileri yürüterek kızaklı bir yol yaptılar. 22 Nisan sabahı imparator ve halk dehşet içinde 55 Türk gemisinin Haliç surlarında seyrettiğini gördüler. Bir süre sonra Eğrikapı ile Edirnekapı arasındaki surlarda gedik açıldı. Surların gözleri önünde yıkıldığını gören Bizans imparatoru Sultan’a haber gönderek barış için yalvardı. Fatih “Ya ben bu şehri alacağım, yahut da bu şehir beni alcak; sağ veya ölü, bütün istediğim şehir, boş bile olsa” diye muhteşem bir cevap verdi.

Tarihten silinen Bizans

29 Mayıs Salı gününün ilk saatlerinde Türk taarruzu birdenbire bütün sur boyuca top atışlarıyla başladı. Türk askerleri üç taraftan surlara hücüm ettiler ve sonunda Topkapı ve Edirnekapı arasındaki dış surlara tırmanmaya başladılar. St. Romanos kapısı önünde belki de en şiddetli çatışmalar oldu. Nihayet çatışmayı kazanan Türk askerleri, bundan sonra Topkapı adını alacak kapıyı içeriden kırıp açtılar. Artık Bizans imparatorluğu yoktu, tarihin sayfalarına gömülüyordu. İstanbul bundan sonra parlak ışıklarını Osmanlı’nın İmparatorluğunun yeni başşehri olarak dünyaya yayacaktı.

Okunma Sayısı: 2168
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı