Üstad Bediüzzaman’ın; “kâinata değişmem” dediği Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin; günlük Risale-i Nur’u; “on sayfa okuyan kendini muhafaza eder; on beş sayfa okuyan şevke gelir; yirmi sayfa okuyan hizmet eder” tesbitlerine ilâve olarak okuduklarımızı anlayarak ve yaşayarak, onlarla amel etmenin de hepimizin gayesi olmalı diye düşünüyorum.
Günlük yaşantılarımıza doğru olarak yansıtmanın öncelikli şartının ve ilk basamağının anlayarak okumaktan geçtiğini elbette derk etmemiz lâzım.
Hazmetmeden yapılacak okumalar da faydadan hali olmamakla beraber, ama bu çeşit okumalarla Risale-i Nur’dan istenilen manada istifade etmenin, lâyıkıyla Nurlar’a talebe olmanın mümkün olmadığını unutmamak lâzım.
Hadimler olarak okuduklarımızla elden geldiği kadar amel etmenin bir keyfiyet olmanın çok ötesinde bir mecburiyet olduğunu; aksi bir durumun hizmetlerimizi lekedar edeceğini bilmeli ve dikkatli olmalıyız.
Okuduklarımızla amel etmemek; oradaki ikaz ve tavsiyeleri kulak ardı etmek, ona uygun hal ve davranışlarda bulunmamak hiçbir hadimin bilerek tercih edeceği durumlar değildir.
Bolca okuduğumuz veya dinlediğimiz halde, Üstadın; “ihlâsı kıracak esbaptan yılandan, akrepten çekindiğiniz gibi çekininiz..” ikazlarını dikkate almayıp, hizmetlerimizin düsturlarını kıran beyan ve davranışlarda bulunmak ne feci...
Nesebi kardeşlikten daha önemli olan uhuvvetin, samimî kardeşliğin şart olduğunu bildiğimiz halde onu rencide edecek, dâvâ arkadaşlarımızı incitecek söz, hal ve davranışlarda bulunuyorsak...
Üstad’ın; “bu hizmet-i Kur’âniyede bulunan kardeşlerinizi tenkit etmemek...” ikazını defalarca okuduğumuz halde, bazı söz, tercih ve fikirlerinden dolayı olur olmaz ortamlarda tenkitlerde bulunmaktan öteye gıybetlerini yapıyorsak...
İhlâs ve tesanüdü sağlayan veya olması muhtemel olan sıkıntı ve problemlerin panzehiri olan ve Üstad’ın; “benim de şimdi bir reyim var...” diyerek tavsiye buyurduğu hizmetlerimizin ve istikametle ve birlik ve beraberlik içinde devam etmesi için meşveretin ne derece önemli olduğunu bildiğimiz halde şahsî beklentilerimize, arzularımıza uygun kararlar çıkmadığı için, meşverete uymamak yanlış olmaz mı?
Evet bu ve benzeri kabulü mümkün olmayan yanlış hal ve davranışlara giriyorsak, Zübeyir Ağabeyin tavsiye ettiği sayfa sayılarının üstüne ne kadar çıkarsak çıkalım, ne kadar okursak okuyalım Nurlar’dan beklenilen müsbet neticeleri almamız mümkün olmayacaktır.