Ve korku ve ümit ve gurbet ve şiir ve selâm günüydü; her şeye rağmen! İnsan olmak çok zor dostum!
İnsanca yaşamak çok zor. İnsan haysiyetine yaraşır bir dünya bulmak ondan daha zor. Zorluklarla mücadele etmek ise; daha da zorrr. Evet. Her şey bunaltıyor. Ama insan zayıf, ama insan fakir, ama insan çok âciz. Ve insan, hayat bilgisinde çok cahil… Bazen azgınlaşır; hayatı yaşanmaz kılar. Küçük dağlarla boy ölçüşmeye kalkar cüceliğine aldırmadan. Bazen de suskunlaşır, içine kapanır, kendine döner, Rabbine döner.
KORKULARDAN EMİN OLMAK!
Depremden korkuyor insan. Mikroptan, salgından korkuyor, aç kalmaktan korkuyor… Sevdiklerinden ayrı düşmekten korkuyor. Çevresinde ölüm haberleri çoğaldıkça ölmekten korkuyor. Nelerden korkup nelerden korkmadığını sizler daha iyi biliyorsunuz ya! Bir de Allah’tan korkmayanlardan korkuyor, zalimden, zulümden, zulmetmekten, zulme uğramaktan korkuyor! Öyle birinden korkmalı ki insan; bütün korktuklarından emin olmalı.
AKLIN KALBİ, KALBİN AKLI!
Ve seviyor insan. Küçücük kalbinde kâinatı kucaklayacak bir muhabbet saklı. Güzel olan her şeyi, eşini, çocuğunu, dostunu, baharı, kuşları, yıldızları ve kâinatı seviyor. Merak ediyor hayatı, ölümü, sonrasını... Aklın kalbi, kalbin aklı… Akıl hayrette, gönül gurbette.
İnsanın ihtiyaçlarını kim karşılayacak öyleyse? Düşmanlarından kim koruyacak? Muhabbet duygusunu kim elemsiz visale çevirecek? Ya kim sekine indirecek, kalp büyüklüğündeki kâinata; kâinat büyüklüğündeki kalbine! Kim merhem sürecek kanayan kalbine? Girift bilmece…
TV’Yİ KAPAT, KİTABI AÇ!
Edebiyat ‘edep’ demek dostum, bilirsin. Duâda bir sığınak demek, şiire sığınmak demek! İçimi karartan sosyal medyaya, televizyon haberlerine, felâket tellâllarına kulağımı kapatıp şiire kulak veriyorum. Kitaplara, hakikatlere, şiire, kalbime, kalbin Sahibine iltica ediyorum şimdi.
ŞİİRE İLTİCA!
Şiiri fısıldayan huzurlu bir uykuda
Mecazlarım uyanıyor önce, tanyerinde renkler
Aydede dağıttığı masalları topluyor şimdi, biliyorum
Tenim yerinde lâkin, ruhumda kanatlanıyor kelebekler
Kalbimse imge kristali, titriyorum üzerinde...
Hızır evleri dolaşıyor bir bir, yaşama sevinci dağıtıyor seher vaktinde.
***
Şafak kızıllığı rüyalarıma dokunuyor,
Uyanıyorum karanlığa ‘elveda’ diyerek
Sabahı selâmlıyorum önce, kâinatı selâmlıyorum
En sevdiği çiçekle ‘günaydın’ diyorum eşime
Boncuk boncuk terlemiş alnından öpüyorum, yavrumun
Güne gülümsüyorum, ümit serpiyorum yeni günün eteklerine.
***
Açık penceremden içime çekiyorum temiz havayı,
Kuşları, ağaçları selâmlamak, sabaha koşmak ne güzel!
Sahip olduklarım için şükrediyorum Allah’a
İşe giderken komşumu selâmlıyorum.
El sallıyorum çiçeklere, kuşlara, bir barış ezgisi dudaklarımda,
Bütün dostlarımı selâmlıyorum huzurla, duâlarla... her şeye rağmen.
***
Yaşama sevinci dolsun yüreklerinize dostlarım, şükür çiçekleri açsın dudaklarınızda!