"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İstanbul Sözleşmesi’nden kurtulduk derken...

Mehmet ÇETİN
27 Mart 2021, Cumartesi
Gecikmeli de olsa hatadan dönme faziletini gösteren iradeyi takdir ediyoruz.

İstanbul Sözleşmesi konulu bu, on beşinci makalemizdir yazıyor, kamuoyunun genel manada talebini dile getiriyor ve nihayet bu sözleşmedeki bir kısım maddelerin kendi örf, âdet ve inancımıza ters düşen bu tahripkâr maddeli mukaveleden kurtulmanın yetkililer tarafından alınan bu karar ile rahatlatıcı nefesini alıyoruz, hamdolsun.

Lâkin sel, geçtiği ile kalmıyor, tahribat ve enkazını ardından bırakıyor. İstanbul Sözleşmesi’nin iptali elbette olumlu bir gelişmedir. Bugün bu sözleşme kalkar da yarın bir başka sözleşmenin gelmemesi için en temel meseleler sağlama alınmalıdır.

Bu sözleşmenin müsbet maddelerinin hazırlanmasını zorunlu kılan toplum içinde zuhur eden kadın erkek münasebetlerindeki problemlerin halli için daha gerçekçi ve geçerli kalıcı çare bulunmalı, yasa altına alınarak uygulanmalıdır. Bu uygulamanın sağlam sağlıklı olması için ona yönelik yardımcı olacak diğer programların da ikmali ve tatbiki gerekir.

Vakti ile şu veya bu sebep ya da gerekçe, kaygı ve endişelerle imza altına alınan bu sözleşmenin, yasadaki ayağı olan ilgili 6284 sayılı kanundaki sıkıntılı maddelerin de ıslahı gerekecek. Kadına ya da erkeğe ve esasen daha doğru tabir ile insana şiddetin engellenmesi noktasında en kâmil manada tedbirlerin alınmasına gayret edilmelidir.

Medine Sözleşmesi, asırlar boyu bütün gerçekliği ve geçerliliğini sürdürürken, kendisinden ders alınmasını bekleyenlere sitemkârdır. Müslim, gayr-ı müslim herkesi insan olma ortak paydasında hayat, adalet, hürriyet ve emniyet zemininde hakların korunduğu ve sorumlulukların yüklendirildiği toplumsal yazılı bir mukaveledir. Cahiliye döneminden tevarüs ederek ve İslâmiyet sonrasında da kabul gören Hilf’ul Fudul, haksızlığa ve zulme karşı oluşan sivil toplum hareketidir.

Bütün bu problemlerin en temelindeki hürriyet kavramının yeniden ele alınıp aslî ve olması gereken vasfı ile hem yasalarda ve hem de uygulamalarda muhtemel hatalardan arındırılarak insana yaraşır şeklinde yaşatılmalı, uygulanmalıdır. Milletin hizmetindeki idareciler de bu mananın ihya ve ikâmesini kendine dert edinmelidir.

Hürriyetin rahat kullanımına zemin hazırlayacak, meşrûiyet çerçevesinde istikamet ve istikrarının teminiyle huzura kavuşturacak adaletin tahakkuku son derece mühimdir. Demokratik haklar, adaletin gerçekleştirilmesi ile kuvvet bulur. Adalet, hukukta olduğu gibi hayatın her alanında ve özellikle kadın erkek münasebetlerinde, özellikle ailenin sağlıkla devamında dengeli, âdil, haklara riayetkâr olma ile de sağlanmalıdır.

İfsad komitesi durmadı, durmuyor, durmayacak. İstiklâl Harbi yıllarında, Yunan ordusuna karşı sağlanan zaferin altında gizlenen ifsad komitesi gelişen Batı Dünyası’nın medeniyetini kullanarak cazip ve sözüm ona haklı gerekçe altında yeni devletin eğitim sistemine cemiyetin ana dokusuna mugayir prensipler kalkınma etiketli yerleştirildi. Bundan kaynaklanan eğitim ve öğretim ile yetiştirilen problemli neslin psikolojisinin tahlilinde geçen asrın başındaki müfsid faaliyetler unutulmamalıdır. Bu güne, dünleri yaşayarak geliriz. Bugün hâsıl olan sonuçların tahlilinde dünün hadiseleri irdelenmelidir.

Kadına haklar sağlanırken ailenin sağlamlaştırılması hedef olmalıdır. Kadın şiddeti önlenirken, kadının şiddetini netice vermemelidir. Erkeğin her yerde hâkimiyeti sağlanırken; hâkimiyette adaletin, erkek ve kadının dengeli bütünlüğü ile olacağı unutulmamalıdır. Her şey yerinde, ayarında ve makamında olmalıdır.

İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmanın hukukî tartışmasını hukukçulara havale etmemiz lâzım.

Yapılan hizmetler, hayırlar, milletin refah ve huzuru hedefli olup; hiçbir menfaat hedeflenmemelidir. Dolayısıyla İstanbul Sözleşmesi’nin kabul edilmesi de, reddedilmesi de siyasete âlet edilmemelidir, hele hele yeni bir siyasî manevraya hiç mi hiç âlet edilmemelidir.

Okunma Sayısı: 2411
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hacı Ahmet

    27.3.2021 07:42:46

    Sadece istanbul sözleşmesi ile işler bitmiyor ki. O denizde bir damla misali. Sürekli medyada kadının egosu şişiriliyor serkeşlik pompalanıyor. Sabah akşam medyada aile içerisinde kalması gereken seviyesiz toplum önünde kadın proğramları evlenmeler, boşanmalar, aldatmalar, geçimsizliklerle dolu. Halk olarak yavaş yavaş bunlara alıştırılıyoruz. Bir bakıyorsun bir proğram sunucusu hem hakim hem savcı olmuş gibi nerede kim varsa sanki üzerine vazife imiş gibi telefonla bağlanıp duruyor. Vatandaşta bir proğram kaçırsa hemen internetten merakla ne olmuş diye bunları takip ediyor. Islamda tecessüs yapılmaz. Ne yazık ki erkekler başka bir muaamma . Ifsat komitesi boş durmuyor. Her ne ise ...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı