Kaktüs, dikenleri ile çok değişik bir bitkiydi ve Akif’in teyzesi kaktüsü çok seviyordu. Akif, hep kaktüslerin güzel olmadığını ve dikenlerinden dolayı da tehlikeli bir bitki olduklarını düşünürdü.
İftardan sonra teyzesiyle telefonda konuşmuş ve kaktüsleri neden sevdiğini sormuştu. Teyzesi ise aslında kaktüsleri oruca benzetmişti. Biz nasıl açlığa sabrederek iftarda istediğimizi yiyebiliyorsak, kaktüste sabredenler için su deposu oluyormuş. Bin bir çeşidi olan kaktüsün, her bir çeşidinde farklı bir özellik varmış. Dikenli olanların gövdesi su, uzun olanların gövdesi ilâç gibi kullanılan jeli barındırıyormuş. Önemli olan ise büyümesi için sabretmekmiş. Vay be Allah dikenlerin içinde su deposu bile yaratmış. Orucun sabrı, kaktüsün sabrı…