"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kurtuluşumuz

Mikail YAPRAK
07 Nisan 2023, Cuma
Türkiye hâla “kurulduğu biçimde” yönetilmek isteniyor.

Kuruluşunda ise “devrimler” vardır.

Kurtuluş Savaşı sonrası “kurtuluşumuz”; başa geçen kadrolarca, başka kurtuluşlara (!) ustaca alet edildi. Yavaş yavaş, kademe kademe, usul usul!..

Kurtuluş mirasına “kurtarıcı” kimliğiyle konanlar ve kondurulanlar, bu kartlarını devrimlerde de iyi kullandılar!

Bir zaman geldi ki, dansa ve baloya itibar gösterenler, Kurtuluş Savaşı’nın Nene Hatunlarını, yamalılarını, çarıklı ve çarşaflılarını unutuverdiler!..

Ve..

Tek parti! Tek adam!..

Bediüzzaman da tek başına meydana çıktı. Kur’an namına, Kur’an nurlarıyla!..

Elinde siyaset topuzu yoktu, Kur’anın Nur’u vardı.

Bizim asker, iyi asker, yürekli kahraman asker! Uygun adımlar attırarak meydanları inletirler de, lakin “kurtarıcılık” adına kafa yormaları, attıkları uygun adımlar kadar sağlıklı olmamıştır!

Lozan görüşmelerinde; “Bu Kur’an Müslümanların elinde bulundukça, biz onlara hâkim olamayız. Ne yapıp yapmalıyız, bu Kur’anı onların elinden kaldırmalıyız, yahut Müslümanları Kur’an’dan soğutmalıyız” görüşünde olanlar devredeydi, hem de galipler arasında..

Ve, büyük kurtarıcıdan ilhamla “kurtarıcılık” geleneği sürüp gitti! 

İhtilaller, darbeler, muhtıralar ya da sözüm ona, demokrasiye balans ayarları(!)

Cumhuriyet tarihimizde 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997’lerdeki gibi bilumum ihtilal, muhtıra, darbe ve benzerleri hep bu “kurtarıcılık” refleksiyle icra edilmiştir, ediliyor.

15-20 Temmuz sonrasının karanlık perdeleri ise; hâla aralanacağı ve aydınlığa kavuşturulacağı günü bekliyor ki, bunun için de gözler bu seçim sonrasına dikilmiş.

28 Şubat sürecinin bin yıl süreceğini söyleyen emekli ve emektar askerimiz; sivil destekçilerine, saltanat uğruna dinini feda edecek olanlara ve yasa dışı “yasal” düzünlemelere güvenerek böyle bir kehanette bulunmuştu.

Ki, böyle dayatmacı tedbirler; kendi seyrinde, normal mecrasında sürüp gitmez. Süreci destekleyen yeni versiyonlarla sürdürülür!

Bir yandan da, siyaset topuzuyla meydana çıkanlar, bu noktada Bediüzzaman’a muhalefet edenler, dini siyaset malzemesi yapanlar, dinde mutaassıb ama, aklî muhakemesi zayıf bazı insanlar da, böyle süreçlerin değirmenlerine su taşırlar, darbeci zihniyete malzeme olurlar, olmuşlardır, oluyorlar.

Kantarın topuzu, ipin ucu kaçırıldı mı bir defa, uğraş artık uğraşabildiğin kadar. Çamura batan bir merkebin çabalaması gibi, çabaladıkça batar.

Temizleme operasyonları “pis”, aydınlatma gayretleri “sis” olur.

Bugün Türkiye’yi kurtarmak adına kurulan kuruluşları, yasalar adına yapılan “yasadışı” yapılanmaları belirlemek adına bir çalışma yapacak olursanız, bu hususta Türkiye’nin rekorlar kitabına girmeye hak kazandığını görürsünüz.

İşlere ve gelişmelere “kılıf” uydurmada cihanda üstümüze yok!

Ülkedeki mevcut gidişatın adını “işi yokuşa sürme” koyarsanız, biraz hafif kalır. Bugünkü çırpınış ve bocalamalar, “suyu tersine akıtma” gayretlerinin vahim neticeleridir!

Bu gidişattan kurtulmak; her şeyden evvel, suyun doğru istikamette, uygun mecrasında akmasını sağlamakla olur. Bu da demokrat kadroların iş başına gelmesiyle; akabinde köklü ve demokrat bir anayasa ile mümkündür. Sonra da atılacak adımlar atılır. İster uygun adım, ister serbest adım.. İster hızlı, ister yavaş!..

Okunma Sayısı: 1970
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkahar yılmaz

    7.4.2023 09:18:00

    Allah ebediyen razı olsun, 40 sene önce öğretmenim olarak aydınlatıyordun, bu gün ise bir gazeteci sıfatınla aydınlatmaya devam ediyorsun.Hayırlı uzun ömürler diliyorum,cumanız mübarek olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı