"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Diriliş

Mü'mine GÜNEŞ
28 Şubat 2019, Perşembe
Bu gün toprağın altındayım.

Hayattayım ve tefekkür etmekteyim. Tohumlar arasında bir tohum olduğumu düşünerek. Şu kış mevsiminde tohumlar yağmur ve karın tazyiki altında, bir su ve çamur deryası içinde alt üst olmaktalar, hayat var bağırlarında. Gelecek baharda neşredecekleri yazıları ellerinde. Diriliş var dualarında üstlerinde gezinen insanların hiç haberi yok, onların baharı beklediğinden. Dirilmeyi istediğinden. Görseler, bu perişan haller içinde yuvarlanan, çamur deryasına bulanmış tohumlar mı dirilecek, derler. İşte o tohumlar dirilecek Allah’ın izni ile. Çünkü onlar dirilmeyi istiyorlar, diriliş duası ediyorlar.

Sen hiç dirilmeyi istedin mi? Diriliş duası ettin mi? ‘’Ben zaten yaşıyorum’’ diyeceksin. Yaşıyorsun da, gerçek diriliş içinde misin? Soyundun mu tohumlar gibi, hiçlik makamına inene dek. Onlar gibi yaratanına tam teslim olabildin mi? Son demine kadar tükendiğin noktada yüreğinde yine yaratıcın mı vardı? O tükenmeyen son nokta neydi? Onun içinde hayat ve diriliş vardı. Tam ve bölünmez bir teslimiyet vardı. Dirilişi istiyordu tohum. Rabbinin emsalsiz sanatlarını yine O’nun izni ile yeryüzünde sergilemek ve şuur sahiplerine göstermek istiyordu. Belki uyanır da dirilirler diye. 

Sen bu gözlerin neden verildiğini zannediyorsun? Neyi, neleri görmek için verildi onlar? Şimdi bu çamur deryası içinde alt üst olmuş o tohumlar, bir gün diriliş emrini aldığında, toprağın bağrını yararak, kalbindeki gizli yazıları bahar sahnesinde neşretmeye başladığında, cennet misal bir bahçeye dönmüş yeryüzü sahifesini senin gözlerin seyredecek. Yalnız ibret nazarları ile bakmazsan hiç bir şey göremezsin. O bahçeyi kimin yarattığını, neden donattığını, kime göstermek için sergilediğini bilmezsen, belki de hiç bir şey görmeden öylece geçer gidersin. Görmek, imanın penceresinden bakmadıkça, gerçek anlamlarını kavrayamadığın bir kaos, bir karışıklığa dönüşür, neyin ne olduğunu anlayamazsın.

Bu cennet bahçesi gibi güzel seyir yerinde, her şeyi anlamsız, gayesiz buluyorsan, sana diyorum ki, en basitinden mesela bu mavi çiçeğin tohumunun içindeki yazıyı sen yaz. Sonra onu bu sonbahar, kış mevsiminin çürüten, dağıtan çetin şartlarının içinden kurtarıp, içindeki yazıyı açıp, neşret şu bahar sayfasında. Sonra en az yirmi tohumcuğun içine daha aynı yazıyı yazıp, gelecek baharda neşredilmek üzere eline ver ve bu böyle hep sürüp gitsin. Yapabilir misin? Bu dirilişi, bu intizamı, bu kaderi senin elin yazamaz. Bak ellerine. Yazabilir misin? Bırak yaratmayı, o çiçeğin bir resmini bile tam kusursuz olarak çizemezsin. Sen bu cennet misal bahçeyi görebilmek, sırlarını anlayabilmek için yaratıcıyı kabul etmek zorundasın. Yaratmasında hiç bir zorluk olmayanı!

Gezmeye devam et toprağın altında. Şu köklere baksana. Ağaçlar sanki saçlarını yer altına sermişler. Onlar da diriliş emrini alınca, emecekler hayat suyunu. Geçen baharın çürümüş yaprakları şimdi gübre olmuş, hayat verecek baharı bekleyenlere. Bak işte diriliş emri geldi. Görüyor musun tomurcuklanan yaprakları. Baksana nasıl yavaş yavaş ellerini açıyorlar. O ağaç bir kaç gün sonra yeşil elbisesine tamamen bürünmüş olacak. Her bir ağaç cinsinin yaprağı değişik tarzda. Çiz desem, çizemezsin. Yaratmansa ne mümkün! Şimdi sen O yaratıcıyı kabul etmezsen, Onun sana vermek istediği mesajı, neyi anlatmak istediğini, neyi göstermeyi dilediğini nasıl anlayacaksın?  

Sana diyorum ki, gel kabul et O yaratıcıyı! Şu alemdeki seyahatinin bir anlamı olsun. Boşuna dolaşma başın dönmüşcesine, nereye gideceğini bilemeyerek. Yaratılmış olmak ağırına mı gidiyor? İçindeki firavunane his isyan mı ediyor? Müstakil ve bağımsız mı olmak istiyorsun? Olamazsın! Zira sen de bir tohumdun. Rabbin tarafından kakdir edilip yazılmış bir tohum. Yaratılış evreleri içinde halden hale geçerken, ne kadar itaatkardın. Asla O’nun emrinden çıkmadın. Şimdi bu itaatsizliğin niye?  

Teslim olmak zorundasın. Hem öyle teslim olmalısın ki, tohum gibi hiçlik makamına inene dek! Elinde hiç bir şey kalmayacak, dirilişi isteyen duandan başka. İşte o gün dirileceksin, o gün çiçekler açacaksın. O gün baharın gelecek ve baharı anlayacaksın.   

Okunma Sayısı: 2026
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı