"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Modern cahiliye devri

MÜCAHİT ALP
02 Temmuz 2013, Salı
Bugün günlerden âhirzaman. Velî zatların bile çok çekindiği bir an. Böyle bir asırda en tehlikede olan şey iman.
Tek sığınak, tek dayanak, Hazret-i Kur’ân. Cenab-ı Hak Peygamberler silsilesinden sonra da ümmeti elbet kurtaracaktır bu karanlıktan. O vazifelilerin hepsi müceddidler kervanından. Son devir ahirzamanda ise vazifeli zat Bediüzzaman…
Vazifeli her zat gibi Üstad hazretleri de zamanın yaralarına ilacı Asr-ı Saadet’ten getiriyor. Ceziretü’l-Arab’a hayalen gidip onu (asm) vazife başında okuyor, okuduğunu anlatıyor.
“İşte bak: Şu cezire-i vâsiada vahşî ve âdetlerine mutaassıb ve inatçı muhtelif akvamı, ne çabuk âdât ve ahlâk-ı seyyie-i vahşiyanelerini def’aten kal’ u ref’ ederek bütün ahlâk-ı hasene ile techîz edip bütün âleme muallim ve medenî ümeme üstad eyledi. Bak! Değil zahirî bir tasallut, belki akılları, ruhları, kalbleri, nefisleri feth u teshir ediyor. Mahbub-u kulub, muallim-i ukul, mürebbî-i nüfus, sultan-ı ervah oldu.”
Kâinatı tefekkür eden Resûl (asm), gördüğünü okudu, okuduğunu anlattı, vahşice bir devri kapattı, nurânî ve asıl medenî bir devri başlattı. Diri diri gömülen masumlara gayet şefkatiyle haklarını verdi. Ümmî olsa da “İkra” emriyle Rabbinin adıyla okudu ki âhirzaman ümmeti dahi nasibdar oldu. Zaten o Elçi (asm), ne getirdiyse Rabbinden bizzat indirdi. Gayet şefkatli o Resûl (asm) cahiliye devrinin muallimiydi. Köleler hürriyetine, fakirler izzetine, zenginler mütevaziliğe erişti.
Hz. Ömer’ler adaleti, Hz. Ebubekirler sadakati, Hz. Osmanlar takvayı çok iyi okudu o zatta. Hz. Ali (ra) ise ilmin en derin hakikatlerini ders aldı cehalet üzere yaşayan karanlık devirde. Mus’ab bin Umeyr (ra) gibi fedakârlar vazgeçip kendilerinden o cehaletten, cahiliye döneminden sıyrılıp nura ilme takvaya koştular. Resulullah’ı (asm) ayet ayet okudular.
Manevi sinemalarla asrımıza ışık tutan Bediüzzaman “Ey muhatablarım! Ben çok bağırıyorum. Zira asr-ı salis-i aşrın (yani onüçüncü asrın) minaresinin başında durmuşum, sureten medeni ve dinde lakayd ve fikren mazinin en derin derelerinde olanları camiye davet ediyorum” diyor ve hizmet-i Nuriye okuyarak başlıyor. Zübeyirler, Tahiriler, Sungurlar, Hafız Aliler, Ceylanlar ahirzaman cahiliye döneminden kaçıp nura sığındılar. Küllî muarrifleri Risale-i Nur’la okudular. Bir ehl-i kuburun müşahadesiyle kırk vefattan sadece birkaçının imanla kabre gittiğini yani cehalet üzere öldüğünü fark edince okumaya, bilmeye koştular.
Bilmiyoruz Rabbim... Ki bilsek, az güler çok ağlarız. “İkra (Oku)!” ilk emrinin neresindeyiz? Daha cümleye başlayamadan noktaların peşindeyiz, muhafaza et Allah’ım, adeta modern cahiliye devrindeyiz.
Okunma Sayısı: 1491
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı