Mübarek Ramazan ayı, gün ve gecelerin ardından bayram sevinçleri yaşanır. Fakat İslâm ve iman düşmanlarının âlem-i İslâma karşı yaptıkları zulümler sebebiyle bu yılda, yine buruk bayramı yaşamaktayız..
Cenab-ı Hak mutlaka yapılan zulümleri bu dünyada olduğu gibi, âlem-i ahirette de yüzlerine çarpacaktır. Âlem-i İslâmın ve iman ehlinin ciddî manada nefis muhasebeleri yapmaları gerekir diye düşünüyoruz.
Bediüzzaman Hazretleri'nin yıllar önce "Bana ıztırap veren İslâmın maruz kaldığı tehlikelerdir” diyerek ehl-i imanın derdine dikkat çekmişti. Bediüzzaman Hazretleri'nin, dile getirdiği Kur’ânî reçetelere ihiyaç olduğu ortadadır.
İnsanlığın bir çok problemlerinin izalesi, Bediüzzaman Hazretleri'nin te’lif ettiği eserlerinde mevcut olup gözler önündedir. Günümüzden yüz yıl evvel Şam’da Emevi Camii'nde verdiği hutbede bu nazarlara sunulmuştur.
Bediüzzaman Hazretleri'nin sunduğu reçetelerle dillendirdiği hakikatler genel anlamda şu başlıklar altında toplanmaktadır.
Bediüzzaman der ki:
“Ben bu zaman ve zeminde, beşerin hayat-ı içtimaiye medresesinde ders aldım ve bildim ki: Ecnebiler, Avrupalılar terakkide istikbale uçmalarıyla beraber bizi maddî cihette kurûn-u vustâda durduran ve tevkif eden altı tane hastalıktır. O hastalıklar da bunlardır:
Birincisi: Yeisin, ümitsizliğin içimizde hayat bulup dirilmesi.
İkincisi: Sıdkın hayat-ı içtimaiye-i siyasiyede ölmesi.
Üçüncüsü: Adâvete muhabbet.
Dördüncüsü: Ehl-i imanı birbirine bağlayan nuranî rabıtaları bilmemek.
Beşincisi: Çeşit çeşit sâri hastalıklar gibi intişar eden istibdat.
Altıncısı: Menfaat-i şahsiyesine himmeti hasretmek.” (Hutbe-i Şamiye, s. 26 YAN)
İnanıyoruz ki; Bediüzzaman Hazretleri'nin İslâm dünyası problemleri hakkında izhar ettiği reçeteler, iman ehlinin kurtuluşuna vesile olur.
Hayırlı bayramlar olsun inşallah.