"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nurslu çocuklar

Nuriye Turgut AKÇINAR
15 Ağustos 2014, Cuma
Uzun ince yollar her insanı bir yerlere götürür. Bitlis’in Ahlat ilçesinden çıktık, Nurs yollarında ilerliyoruz. Daima, içten içe özlemini duyduğum Nurs ile ilgili yazıları gazetemizden takip ederdim. Yol üstü türbe ziyaretlerimiz oluyor ve her yer çocuklarla dolu, bayram sevinci yüzlerinden gitmemiş. Bitlis Hizan tabelâlarını görünce heyecan sardı bizi, sanki Isparta’ya gidiyoruz gibi bir benzerlik yaşadım. Doğunun yeşilliği oraya toplanmış gibi yol boyu takip ettiğimiz dere bizi Nurs’a kadar götürdü.
Ve Nurs… İşte geldik, ayağımızı bastık. Girişte büyük bir tabela Üstadın resmiyle birlikte, ‘Nurs Köyüne hoş geldiniz’. Zaman makinesinden çıkmış gibi, yüzyıl öncesine gitmiş gibiydik. Asr-ı hâzıra ait pek bir şey yoktu, her şey doğal haliyle kalmıştı. Yüzyıldan fazla bir zaman dilimi… O günler çok uzak normalde, ama yeni dünyaya pek itibar etmediklerinden olsa gerek hiç de yüzyıl geçmiş gibi değildi. Bozulmamış, saflığını kaybetmemiş insanların fıtrî yaşadığı bir yer Nurs. Sevinçli olduğumuz bir yön ise tabelâların hepsi Nurs diye değiştirilmiş. Tek parti döneminden kalan isim pek yakışmamış olacak ki, Kepirli deyince bir anlam ifade etmiyor Nurs, Nurslu ve nursimalı insanlar için.
Nurs’ta çocuk olmak, Nurs’ta çocuklar… Bu cümlenin devamını öyle bir getirmek isterdim ki… İçimdeki duygu yoğunluğunu kelimelerle anlatamıyor, satırlara sığdıramıyorum. Nurs’ta hayat bambaşka, her şey tabiî… Düşünmeden edemiyor insan, o küçücük, ulaşımın zor sağlandığı bir yerde asrın sahibi Aziz Üstadım sanki seçilmiş de o çocukların içinden çıkmış ve dünyaya haykırmış Kur’ân’ın i’câzını. Üstadım da Nurs’ta çocuktu. Etrafımızı saran çocuklara bakarken sadece bu geldi aklıma. Üstadım da böyle miydi acaba? Hangisi ona benziyor? Onların yüzlerine, özellikle gözlerinin içine bakıyordum, hepsi nasıl da masum, güler yüzlü, nursimalı Nurslu çocuklar...
Yeni külliye çok güzel olmuş, özene bezene yapılmış, eski yeri de korunmuş. Bizi en çok etkileyen o oldu. Hâlâ ibadete açık, gaz lambalarının sisleri tahtaların üzerini siyah boya gibi kaplamış. Küçük karanlık bir yer. İnsan orada dünyaya ait ne düşünebilir ki? Nurs sokakları yolları demek olmuyor, çünkü öyle bildiğimiz bir yol yok, incecik geçilebilecek kadar yollar yanında akan sular… Her yerde şırıl şırıl su akıyor. Evlerin önünden geçerken kapılar açık, insanların yürekleri açık, selâm veriyoruz birbirimize, gülüyoruz. Biz onlara bakarken Üstadın hemşehrisi, akrabası diye bakarken, herhalde onlar da Üstadın ziyaretçileri diye bize selâm veriyorlar. Külliyeden Üstadın evine geliyoruz, bebekliğinin çocukluğunun geçtiği yer. Nurs’ta belki çok kalmamış, ama o büyük muazzam şahsiyetin temellerinin oluştuğu, inşa edildiği yerdir Nurs, bu sebeple çok önemli. Evini geziyoruz, detaylı bakmaya çalışıyorum. İyi ki Beşleme’yi okumuşum, orada geçen cümleler gözümde canlanıyor. Üstadım bu evde büyüdü, yaşadı, buralara bastı, şuralara baktı, her yer ona ait, her yerde sanki Said yazıyor. Üstadın evinden çıkıyoruz. Yeni yapılmış dershane oraya çok yakışmış, bahçesinde biraz mola verdik çay içtik. Namaza, dershaneye çıktık, orada ne güzel okuma programları yapılır diyoruz, ama zamanımız dar, ne gelir elden gitmek zorundayız. Arkamızda bırakıyoruz hepsini, her yerine gidene kadar bakmak istiyorum doyasıya.
Günbatımına doğru yola çıkmaya hazırlanırken, bize hoş geldiniz diyen tabelânın arkasında da “Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde fani dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme” yazıyor, bu vecize Nurs’la özdeşleşmiş gibi gerçekten. Nurslular fıtrî halleriyle yaşarken, biz şehre apartman katlarına geri dönüyoruz. Artık bize düşen Aziz Üstadımızın izinden gitmek, Nurslu hâle gelmek.
Okunma Sayısı: 787
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı