"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cemaatler hayat verir, almaz

Ömer Faruk ÖZAYDIN
13 Şubat 2022, Pazar
“Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik, ama onlar bunu yüklenmek istemediler, ondan korktular ve onu insan yüklendi. Kuşkusuz insan çok zalim, çok cahildir.” (Ahzâb, 72)

İnsanın yüklendiği o emanet; hem dünya lezzetlerini, hem acıları, hem de imtihanı (dini) beraberinde getirdi. O imtihanla vazifeler, emir ve yasaklar emredildi. 

Tabiî imtihan çetin; nefisler karşılığında Cennet vaadedilmesine rağmen şeytanın aldatmasıyla hazır, geçici nimetler, gelecekte (gayb) olan baki saraylardan daha cazip geldiğinden insan mütehayyir kaldı. Bu yüzden yeryüzünde Rububiyeti istemeyen bazıları din teklifinden uzak durdular. Ya dini kendi menfaatlerine göre tahrif ettiler ya da emre karşı durarak dinsizlik tercihiyle savaş açtılar. 

Onun yüzü suyu hürmetine yaratılan, Kâinatın Efendisi (asm), çok perdelerden Rabbine en çok koşan olduğu halde, Firavunlar, Nemrutlar ve Deccaller ondan uzak durmayı hatta Allah’la savaşmayı tercih ettiler. İnananlar ise; derecesine göre takvayı esas alarak Allah’a yaklaşırken, bizim gibi biçare insanlar da hem Rabbini sevdi, hem de dünya nimetlerini. Bu yüzden dünya ile ahiret arasında sıkışmış durumdayız. Dünyadan şikâyet edenler ise; “Dünyayı tahkir eder. Zira dünya, eline geçiyor. Fakat durmuyor, gidiyor. O da kızıyor. Teselli bulmak için tahkir eder. “Pistir” der.” 1 

Ömür içinde bu gel-gitler ile gâh Allah’a yaklaşır gâh şeytana aldanırız. Bu mücahede içinde bazen travmalardan zayıf düşüp emaneti taşıyamama halleri olur.

Özellikle son yirmi hattâ son on senede; ya inançsızlıktan ya arada derede kalmaktan ya iftiralardan veya hapiste işkenceleri kaldıramamaktan intiharların arttığı vakîdir. İnançlı olup da bazı insanların bu yola tevessül ettikleri de... Cehennem korkusu bile kâr etmiyorsa o insanın nasıl bir bunalıma girdiğini, hangi hâlet-i ruhiye içinde olduğu bilinmediğinden teşebbüs edilmesi yasak olduğu halde intihar edenleri yargılamaktan aciziz. Zira her şeyin doğrusunu ancak Semi’, Basir ve Alîm olan Allah bilir. O azim tehdit hayatı korumak için mü’minlere verilmiş, ancak kazadan sonra hüküm vermek Allah’ın katındadır.

Ancak iman ehli olmayan ve hiçbir şeyden zevk almadan gâyesiz yaşayanların bunalıma girip intihar ettiklerini okuyor, işitiyoruz. Neticede; hangi sebeple olursa olsun “Cenab-ı Hak sana ibahe suretinde verdiği hayatı intihar ile hâtime çekemezsin” 2 emrine göre hürriyetin kapsama alanında değildir. 

DERSHANELER YAŞATIR

Son zamanları artan intihar hâdiseleri toplumda yeisi netice veren; neler oluyor, nereye gidiyoruz, mülâhazalarına sebep oldu. Zulüm, işkence ve namus tehditlerinde aklî dengesini kaybeden çaresizler, ağır imtihanlardan geçerek bu yola baş vurmalarını üzüntü ile işiyoruz. 

Ancak dünyaya geliş gayesini anlamayan, varlık içinde yapacak bir işi, hiçbir ideali ve dâvâsı olmayan, insanların intiharları dinsizlikten.

Zira “necisin, nereden gelip nereye gidiyorsun, burada vazifem nedir” müthiş suallerine cevap aramak için din yerine felsefeden sormak ve dinden kaçmak, bunalıma atabiliyor.

Bunun çaresi Kur’ân’ı ve onun bu asırdaki mânevî bir tefsiri olan Risale-i Nur’u dinlemektir. Ancak derslere giden ya da bir şekilde yolu cemaatlere düşen, fakat aldığı dinsiz eğitimin tesirinde kalanların da bunalıma düşmesi mümkün. Bu adese ile intihar eden 20 yaşındaki Enes Kara üzerinden bir menfez açıp, “Bakın o da çare olmuyor ya da intihara götürüyor” gibi insaftan yoksun iddialara karşı milyonlarla genci gözlerine sokmak lâzım. Siyasî iktidarın gençliğe bir şey getiremeyip, fakat götürmesine, deist, ateist yetişmesine vesile olmasına mukabil, dershanelerde yetişen; toplumun en güvenilir, asayişin emniyet sübabı, okumuş, meslek sahibi, çevresi tarafından sevilen, vatansever nice insanları görmezden gelmek, ancak anudâne güneşe gözlerini kapamakla izah edilebilir. 

Madem fen ve felsefeye göre hayata ve olaylara bakıyorsunuz. Buyurun o istatistikçi fenninize sorun. Cemaatler içinde kaç vak’a var? Ya da dinsiz yetişen nesilde kaç intihar...

O “cemaatler kapatılsın” diyenlere, cemaatlere uzak; anarşi, intihar ve teröre kurban verilen gençlerin sayısı nicedir? Açıklayın.

Buyurun kâğıt kalem, çarpın bölün..

Dipnotlar:

1. Sözler. 2. Barla Lâhikası.

Okunma Sayısı: 2130
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • nabi

    13.2.2022 21:14:36

    Ömer Faruk kardeşim konusu itibariyle güzel bir makale kaleme almışsınız.Kaleminize yüreğinize sağlık. Cenab-ı Allah C.C.tesirini ziyade eylesin Amin. Selam ve dua ile Allah 'aC.C.emanet olunuz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı