Gün geçmiyor ki, herhangi bir konuda dünya standartlarını yakalamayalım. Yakalamak şöyle dursun, onları geçiyoruz bile. Sivri dili ve yaşıtlarına göre farklı duyarlılıkları olan bir kız vardı, neydi adı, Greta Thunberg, evet... Bütün dünya onu konuştu, kimisi ona hayran oldu ve ayakta alkışladı, kimi de onu ajanlıkla suçladı, hangi odaklara çalıştığını bulmak için sınırları zorladı. Bana kalırsa, boyundan büyük lâflar eden ukala bir çocuktu.
Bugün geldiğimiz noktada, Greta profiline benzeyen, yerli ve millî bir çocuğumuz var artık. Felsefe, bilim, sanat ve eğitim konularına kafayı bozmuş Atakan’dan bahsediyorum. On yaşında, ama beş ayda 250 kitap okumuş. Öyle kitap okumakla olmuyor o işler… 50 yılda toplam 25 kitap bile okumadım, eksikliğini de hissetmiyorum. Sağolsun, okuduğu kitapları benim için özetleyen arkadaşlarım var. Ne demişler, akıllı adam aklını kullanır, daha akıllı adam başkalarının aklını...
Çocuğun ismi “ata” ile başlıyor, malûm zihniyete selâm çakıyor. Sonra “kan” ile devam edip milliyetçi damara hitap ediyor. Felsefe kitapları okuduğu için sol kesim alkışlıyor. Dindar kesim de “Maşallah, Sübhanallah” diye tebrik ediyor. Çocuk resmen dört eğilimi birleştirmiş, Cumhurbaşkanlığı’na oynuyor. İyisi mi, biz bu çocuğu yurt dışı pazarında değerlendirelim. “Great Atakan” ya da kısaca “GreAtakan” dedik mi dışarıda buna mest olurlar. Hepimiz için en iyisi olur, burada da kimseye rakip olmaz...