"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Utanırlar mı?

26 Ocak 2020, Pazar 17:20
Herkese yeniden merhabalar ve çok geçmiş olsun Türkiye.

Günlük, haftalık ya da aylık yazı yazmak, bir şeyler üretmek bazen çok kolay oluyor bazen de alabildiğine zor. En azından benim için böyle. Sadece yazacak konu bulmak değil, o ruh halinde olmak da gerekiyor. Ya da bazen siz yazabilecek gibi hissetseniz de insanlar sizin yazacaklarınızı okuyabilecek gibi olamayabiliyor. Burada ciddî bir sorumluluk sahibi olmam gerektiği için ben yaşayabileceğim zorlukları en aza indirmek adına hafta boyunca Pazarola için haber topluyorum. Daha bu haftanın yazısını yazar yazmaz sonraki haftayı düşünmeye başlıyorum. Hafta boyunca da devamlı aklımda bulunduruyorum, yazımda nelerden bahsetmeliyim, neler anlatmalıyım, nasıl anlatmalıyım diye. Dilerseniz gelin bu hafta ne gibi haberler toplamışım beraber bakalım. Gündemimde en başta Çin’den dünyaya yayılan ölümcül virüs var. Üzerine onlarca şaka yapıldı, söylenebilecek en komik şeyler söylendi. Komik şeyler bir yana bırakıldığında, insanın aklında “Beşer zulmeder kader adalet eder” sözü kalıveriyor. Her şeyin bir hikmet boyutu var sonuçta. Aylardır Çin’deki insanlık dışı zulümden bahsediyoruz bu gazetede. Mağdur dindaşlarımızın sesi olmak için, zulme rıza göstermemek için haksızlık karşısında susmuyoruz. Bizler insan olarak din kardeşlerimize karşı görevimizi yapmakla imtihan oluyoruz, ama bir yandan da bizlere ibret olması için Allah’ın indirdiği âyetleri, Abdulmuttalib’in Ebrehe’ye dediklerini hatırlıyoruz; “Ben develerimin sahibiyim. Develerimi istiyorum. Kâbe’ye gelince; onun sahibi Allah’tır ve Allah evini kesinlikle koruyacaktır.” Burada yapmamız gereken olayların hikmet boyutunu görmeye çalışmaktan çok, bunun arkasına saklanmamak. İnsana ihtar eden olaylar yaşandığında “Allah’ın hikmeti, vardır bir hayır, Allah yanlarına bırakmaz” deyip bir kenara çekilmek, bizlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor çünkü. 

İLÂHÎ İKAZ!

Evet, insana pek çok şekilde ihtar ediliyor. Benim burada bir haftadır topladığım hiçbir haberin ehemmiyeti kalmayıveriyor. Bir haber bütün hepsini önemsiz, küçük kılıyor. Bütün Türkiye’yi etkileyen Elazığ depremini bir kenara koyup, kimlerin Kanal İstanbul güzergâhı üzerinde ne amaçla ne kadar arsa satın aldığından bahsetmek komik geliyor. Kötü bir komedi üstelik. Çünkü meselemiz tam da bu aslında. Her şey saniyeler içerisinde olup bitiveriyor. Bir dakika önce sıcak evinde ailenle yemek yerken, çay içerken, çocuklarınla sohbet ederken, yalnızca bir dakika sonra kendini siper ettiğin evlâtların babasız kalabiliyor. Şimdi dünyanın bütün arazileri bütün tapuları üzerine olsa, o baba için bir ehemmiyeti yok. Evet, Mehmet Kutlular’ın yıllar önce uğruna hapis yatıp geri adım atmadığı sözü geliyor akıllara. “Deprem İlâhî bir ikazdır.” Bu ikaz bizlere hayatımıza malik olmadığımızı gösteriyor. Saniyeler içerisinde yıkılan binalar, dağılan aileler, depremden kurtulsa bile geceyi kışın bu soğuğunda korkuyla sokaklarda geçirmek zorunda kalan onlarca insan ve bütün bunların yanında koskocaman duran, içimizi ezen, bize bizi hatırlatan acziyetimiz. İşte bu dünya bu kadar. Bunlar bu depremin hikmetleriyken, bunca insanın katili olan sorumluları da göz ardı edemeyiz. Hiçbir ikazdan ders çıkartmayan, gün gibi ortada duran deprem gerçeğine gözlerini yuman, tedbirsizlikle onlarca insanın katili olan sorumsuz sorumlular… Acaba utanırlar mı? Sanmam. Tekrar geçmiş olsun, vefat edenlere rahmet, kazazedelere sabır duâsıyla, haftaya görüşmek üzere, esen kalın. 

Okunma Sayısı: 1263
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı