"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsanın gıda ile imtihanı

Rukiye Anar
11 Şubat 2021, Perşembe
İnsanın gıda ile sınanması ilk defa Cennette başladı ve dünyada bu sınav devam ediyor.

Bu hikâyede insan önce iltifat, nimet, sonra te’dip ve tazir ile devam eden yolda, bir kere  daha sınav için ibtilâ diyarı dünyaya gönderildi. Bundan dolayı dünya hayatında en büyük sınavınında gıda ve geçim ile ilgili olduğu söylenebilir. 

Konu, Kur’ân’da Âdem’in (as) şeytana kanması ve Cennetten çıkarılması ile başlıyor. 

Âyette şöyle buyurulmuş: “Bunun üzerine şeytan onların ayağını kaydırdı, içinde bulundukları Cennet yurdundan çıkartılmaya  sebep oldu.” (Bakara, 36)

Başka bir âyette de, “Sonunda şeytan ona vesvese verdi. Dedi ki: Ey Âdem sana sonsuzluk ağacını ve bitmeyen bir saltanatı göstereyim mi?” (Taha, 120) buyurulmuş.

İnsanın ilk aldanışı; sonsuz yaşama arzusu ve Cennette daimî kalmak isteği ile, şeytanın bu duyguyu vesvese vermek suretiyle onu kandırmasıyla meydana gelmiştir. 

Demek insanın gıda ile sınanması, bütün ömrünü kapsayacak bir imtihan vesilesi olacaktır. İnsanın gıda ile hayat mücadelesi arasında yakın ilişki vardır. Zira baktığımızda günümüzden ilk devirlere kadar insanoğlu, bir çok savaşı ve mücadeleyi gıda ve dünya metaı için vermiş, bunun için ömrünü heder etmiştir. 

Günümüzde bu konu, farklı bir boyut kazanarak daha vahim noktaya gelmiştir.  

Gücü elinde tutanlar gıdayı bir silâh olarak kullanmaya başladılar. Gıdanın yararının yanında bir çok zararlı maddeler ihtiva etmesi ve helâllik açısından güvenilir olması gibi yönler bizi bir kez daha yediğimizin ne olup olmadığı ile ilgili düşünmeye sevk ediyor. Ayrıca İlâhî beyanda buyurulduğu gibi temiz ve güvenilir olması bizim için en büyük mesele olarak önümüzde duruyor. İnsanın yiyip içtiklerinin zihni, ruhu, nefsi ve lâtifeleri üzerine etkileri ortada iken bu konunun ne kadar ehemmiyet arz ettiğini görürüz.  

Allah kitabında bize kanı, leşi, domuzu ve Allah adına kesilmeyen hayvanı haram kıldı. Ama yediğimiz ürünlerin muhtevasında ne olduğunu bilmediğimiz bir çok şüpheli madde olduğu gibi nasıl kesildiğini de tam bilmiyoruz. 

Dindar kesimin bir de bu şekilde bir sınavı var. Et ve süt ürünlerinde, yetiştirilen hayvan yemleri içinde bir çok kan ve leş parçaları bulunduğu bilinmektedir. Bu gıdaların hem sağlığımızı hem imanımızı nasıl tehdid ettiğini düşünmeliyiz. İnsan yediklerini biriktirerek Allah’ın huzuruna çıkacaktır. Araştırmadan tetkik etmeden vücudumuza domuz ürünleri ve buna benzer katkılar girdiğinde manevî açıdan ne büyük zarar göreceğimiz aşikârdır. 

Bediüzzaman Hazretleri Rus esaretinde, Sibirya’da bulunduğu esnada önüne konulmuş ekmeği yememiştir. Çünkü o ekmeğin domuz pişirilen fırınlarda yapıldığını biliyor ve o yüzden açlığa razı oluyordu. Bizler bu kadar bir hassasiyet ve titizlik gösteremesek de buna benzer bir hassasiyet göstermeye çalışmalıyız. Çünkü takva her konuda olduğu gibi bu konuda da azimet gerektiriyor.

Bununla ilgili bir hâdiste Efendimiz (asm) “Öyle bir zaman gelecek ki insanoğlu aldığı şeyin helâlden mi, haramdan mı olduğuna hiç aldırmayacak, böylelerin hiçbir duâsı kabul edilmez” buyurdu.” (Buhari)

Görüldüğü gibi âyet ve hadislerde beyan edilen bu hakikat bizim için fevkalâde önem arz ediyor. Kısacık dünya hayatında nefsin lezzetine  şeytanın iğvasına kanmadan, vitrindeki yiyeceklerin albenisine kapılmadan, gıda ile olan sınavı hakkıyla verebiliriz inşallah. Azim ve azimet bizden, tevfik Allah’tandır. 

Okunma Sayısı: 1333
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • RAMAZAN ADIBELLİ

    11.2.2021 13:18:30

    Bediüzzaman Hazretleri Rus esaretinde, Sibirya’da bulunduğu esnada önüne konulmuş ekmeği yememiştir. Çünkü o ekmeğin domuz pişirilen fırınlarda yapıldığını biliyor ve o yüzden açlığa razı oluyordu. KAYNAK NEDİR PAYLAŞIRMISINIZ

  • Nur'a Müştak

    11.2.2021 09:32:54

    ALLAH razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı