"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Beraber yaşamanın yolları

Şemseddin ÇAKIR
23 Eylül 2022, Cuma
Bilindiği gibi tarihte insanlar inançlarına, ırklarına ve ideolojilerine göre ayrı ayrı yaşarlardı.

Ancak bu, günümüzde pek mümkün değildir. Yani insan toplulukları o zaman daha homojen idi, bugün ise daha heterojen oldu. Haliyle karışık yaşamanın doğurduğu bazı riskler ve problemler olması kaçınılmazdır. Biz de, buna göre çareler üretmeye davamız ve insanlık için mecburuz. Zira beraber yaşamak fedakârlık ister.

Aslında beraber yaşama fazilettir ve o fazileti de, yine tarihte başlatan İslâmiyet olmuştur diyebiliriz. Mesela ayet-i kerimede: “Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.” (Kâfirun Suresi, 6) buyurulur. Bu, asgari müştereklerde beraber de yaşanılabilir demektir. Aslında bu beraberliğin ahlâkı bozma riski olmakla birlikte o vesileyle tebliğ ederek muarızlarımızın hidayetlerine vesile olup sevap kazanma avantajı da vardır ve zaten onlar bizim tebliğ için hedef kitlemizdir. Onun için biz beraber yaşamaktan korkmayız çünkü: “Elde Kur’ân gibi bürhan-ı hakikat varken, münkiri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir?” diyen bir Üstad’ın talebeleriyiz. Tebliğ elbette imanımızı tahkike ulaştırmak şartıyla olmalı yoksa ava giderken avlanılmış olunur. Yani numune-i imtisal olma kaydıyla ki, mümin maya gibi olmalı yoksa küffarın sayısı önemli değil. İşte Medine; on bine karşı 75 Müslüman idi ve Medine İslâm’ın başkenti oldu.

Tarihî gerçeklere bakarsak o zamanki Mekke halkının taassubuna rağmen Medine’nin medeni ve müsamahakar davranışı oranın hidayetine ve İslâm devletinin kuruluşuna vesile olmuştur. Yani onlar hürriyetçi anlayışlarıyla hem kendilerinin hem de insanlığın kurtuluşuna sebep olmuşlardır. Hakikî bir mümini kimsenin etkilemesi mümkün olmadığına göre o diğerlerini etkileyecektir ve zaten öyle de olmuştur. O halde bizim beraber yaşamaktan korkmamız şöyle dursun; bilakis onları tebliğ için hedef kitle görmemiz lazımdır. Bu da ancak şeffaf, denetlenebilir bir demokrasiyle olabilir.

Yine bilinen gerçeklerden biri de, Firavun’un Hz. Musa (as) ile görüşmeyi kabulü ile Hz. Musa’nın tebliğinden sonra yaşananlardır. Yeter ki biz şuurlu olalım. Bugünün en büyük problemi, çelişkili insan problemidir. Neden bu insanlar göründükleri gibi olmayıp, olmadıkları gibi görünürler?

“Dinde zorlama yoktur, doğruluk sapıklıktan, iman küfürden iyice ayrılmıştır.” (Bakara Suresi, 256) Bu ayet-i kerimenin makam-ı cifir ve ebcedîsi H: 1350 (M: 1932) tarihine parmak bastığına (Şualar, s.296) ve bu tarihte Üstad ve onun talebeleri tahkikî iman kılıncına sarıldığına göre, dinin rüştünün Risale-i Nurlarla tebeyyün ettiği bir dönemde yaşıyoruz ki; Risale-i Nurlara ekmek gibi su gibi ihtiyaç vardır. Evet bu yıllar Risale-i Nurların tezahür yıllarıdır. Kemalistlerin hürriyet-i vicdana aykırı iddialarına rağmen Üstad onlara meydan okuyup esaretine rağmen küfrün belini kırmaya muvaffak olmuştur.

Risale-i Nur; menbaı Kur’ân olan, Kur’ân-ı Hakîm’in en hakîm ve hâkim bir tefsiri ve ilm-i muhite mazhar olduğu için ilim onda müntehîdir. Madem Rabbimiz mealen: “Bu kitapta kuru-yaş, her şey var” buyuruyor, o güneşin bir tecellisi de Risale-i Nur olamaz mı?

Bediüzzaman Hazretleri Kur’ân-ı Azimüşşan’ı tefsir etmiş; bütün şüpheleri, tereddütleri, evhamları ve vesveseleri izale etmiştir. Akıl, his, irade ve latife-i Rabbaniye gibi anasır-ı esasiyeleri gâyâtü’l-gâyâtına vasıl ederek bir cadde-i Kübra-i Kur’âniye açarak tevhid bayrağını asrın şahikasına dikmiştir.

Böyle bir hazineyi neden ilân etmeyelim? Bu da, beraber yaşamamızı gerektirir. İşte size beraber yaşamamızın gerekçesi, çaresi ve yolu...

Okunma Sayısı: 1819
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı