"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Nefsin terbiyesi nasıl olur?”

Süleyman KÖSMENE
25 Ocak 2023, Çarşamba
Aytekin Bey: “Nefs hakkında bilgi verebilir misiniz? Özellikle nefs terbiyesi yapılıp belli bir seviyeye gelen nefs tekrar aşağı mertebeye düşer mi? Nefsin terbiyesi nasıl olur?”

Nefis Nedir?

Nefis, içimizde yer alan ve terbiye olmayan aymaz bir içyapımızdır. Nefis terbiyesi dedikleri şey, nefsi bir miktar susturan tedbirlerden ibarettir. Bazı tedbirlerle kabuğuna çekilen nefis, söz konusu tedbirlerden elimizi gevşettiğimiz anda bir köpek kesilir ve sanki hiç terbiye görmemiş gibi, sanki hiç Allah kelamı işitmemiş gibi, sanki gâvurmuş gibi karşımıza dikilir. Ve emreden isteklerini sıralar. ‘Nefsim terbiyelidir’ diye kendimizi aldatmayalım. 

Müslüman nefsi ile kâfir nefsi arasında hiç fark yoktur. Hatta Müslüman nefsi daha azgın olabilir. Müslüman’ım diye, Allah affeder diye haram helal sınırına dikkat etmezse, nefis o dikkatsiz adamı doğduğuna pişman eder! 

Nefis ‘mutmeine’ makamına yükselse bile asap ve damarlarda ana damarını bırakır. İnsan bu defa asap ve damarlarda nefisten irsiyet kalan emredici damarlarla uğraşır. 

Nefs-i emmaresini öldüren evliya-yı azimenin de şiddetli biçimde nefs-i emmareden şikâyet ettiğini ifade eden Bediüzzaman bu durumu mealen şöyle açıklıyor:

*Nefs-i emareyi öldürdükten sonra, nefs-i emareden daha şiddetli, daha ziyade söz dinlemez, daha ziyade kötü ahlaka düşkün manevî bir nefs-i emare vardır.  

*Bu manevî nefs-i emare, öldürülen nefs-i emarenin yerine görev yapar. Damar, asap, tabiat ve hissiyat karışığı bir şeydir. 

*Bu manevi nefs-i emare, sevaplı mücahedeyi ömrün sonuna kadar devam ettirir. 

*Mübarek zatlar hakiki nefs-i emareden değil, bu mecazî nefs-i emareden şikayet etmişlerdir. 

*İmam-ı Rabbani bu mecazi nefs-i emareden haber vermiştir.1

*Bediüzzaman da bu manada, “Ben nefsimle musalaha etmemişim. Çünkü terbiye etmemişim.”2 Der.

Islah Olmayan Yapı

Nefsin bu ıslah olmaz ve iflah olmaz hali aslında bize ebedi saadetin konforunu kazandırmak içindir. Nefsin her zor hali, bize bir konfor daha sunan bir engel gibidir. Nefisle yaşayan insan, engelli bir koşuda rakibini yenmek için koşan koşucuya benzer. İmtihanın şiddeti, -dikkat ettiğimizde- ebedî saadette bizim daha fazla kazançlı çıkmamız içindir.  

Nefsin hoşuna giden her haram şey, Cennet’e ulaşmamız için bir engeldir. O engeli aştığımızda Cennet’te bir konfora daha –inşallah- ulaşırız. Ama bir engeli aştığımız, ölünceye kadar belli olmaz. Bazen nefsimiz aştığımızı söyleyerek de bizi kandırır.  

Her engel, bize bir mertebe kandırır. Ama engeli aştıktan sonra daha zor engeller bizi bekler. Ucub, riya, kibir, kendini beğenmişlik, başkasını hakir görmek gibi… Bunlar nefsin yeni ve daha zor engelleridir. Bu engelleri aşmanın Cennetteki konfor karşılığı daha farklıdır ve daha yüksektir. Çünkü bu engeller ihlâsımızı test eder.   

İhlâs sınavını geçmişsek eğer, ihlâsta daim olmak ve istikamet içinde olmak gibi daha yeni, daha farklı, daha yüksek ve daha zor engeller bizi bekler. 

Cennet Bedel İster

Hayatımız Cennet’in engelleriyle doludur.   

Çünkü Cennet güzeldir, eşsizdir, ebedîdir, sonsuzdur, orada lezzetlerin çeşidi ve kalitesi dünyadakine göre çok daha yüksektir. Ama çok daha yüksek bedel ister.   

Nefsin bu zor hali, Cennet nimetlerinin bedeli yüksek olduğu içindir.

Yoksa biz de melekler gibi sabit makamlı olurduk. 

Nitekim “Orada nefislerin iştiha duyacağı, gözlerin lezzet alacağı her şey vardır.”3 Ayetinin tefsirini Bediüzzaman şöyle yapıyor: 

“İnsanın ne kadar hüsünperver ve zevkperest ve zînete meftun ve cemale müştak duyguları ve hassaları ve kuvaları ve latifeleri varsa, umumunu memnun edip doyuracak ve her birisini ayrı ayrı okşayıp mes’ud edecek, maddî ve manevî her nevi zînet ve hüsn-ü cemale huriler câmi’dirler.”4  

Cenab-ı Hak engelleri aşmayı ve Cennet’e ulaşmayı cümlemize nasip etsin. Âmin. 

Dipnotlar:

1- Kastamonu Lahikası, s. 241., 2- Mektubat, s. 79., 3- Zuhruf Suresi: 71., 4- Sözler, s. 566.

Okunma Sayısı: 4696
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Şerife Tez

    25.1.2023 08:25:19

    Allah razi olsun,cok güzel ve etkili bir yazı olmuş.Hakikatte nefsi ıslah daimi nasıl olmalı?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı