Hasan Paşa, Molla Said’e daveti
Van’da aşiretlerin sözü geçerli
Kararı verenler, valilik heyeti
Molla Said sulhun elçisi, keçeli!
Üstadımızdır Molla Said-i Nursi
Hiç boş durmadı ve durmazdı
Üstad peygamberimizin varisi
Cevap verir, hiç soru sormazdı
Aşiretlerin cehaleti, kan davası
Hazreti Üstad aşiretleri dolaştı
Hz. Üstad aşiretlerin seydası
Nasihatı ile her iki aşiret barıştı
Her sahada yetişmiş, rehber
Vazifeli alim, her sahada arif
Hizmetin neresindeyiz bizler?
Hakikat açık, giydirilemez kılıf
Sefahate düşenin hallerini gör
Fen, felsefenin müsbeti gerek
Menfinin tehlikesi bilenden sor
Allah’ın yardımına başvur, O, tek.
Şeker Paşa ile Mustafa Paşa;
Molla Said barışması devrede
Ben sen kavgası gider boşa
Barış ihtiyacı, lazım her yerde
Mustafa Paşa Üstad’a iltifatı,
Üstad: ‘Sen namazı mı terkettin?’
Üstada vermişti, o acemi atı
Cizre’deydi Mustafa’nın aşireti
Molla Said uzun zaman Van’da,
Tahir Paşa, gazeteleri takibe aldı
Her an için Said’in gözü Kur’an’da
Müstemlekât nazırı küfürde kaldı
Kararı; Kur’an-ı Kerim’in imhası,
İçerde mi destek buldun, hani?
Kişilerin icraatı kişilerin aynası
Meclise kabul ettirecek planı
Kim, İngiliz Müstemlekât Nazırı
Cahil; Kur’an-ı Kerim’i eline almış
Hele bakın, bu cahili ve bu kafiri
İçerdeki de mi himayesine almış?
Sen, deccal ile mehdiyi keşfet,
Maneviyatın kişi ve karanlığı
Kur’an-ı Kerim’le yaşar bu ümmet
İnanca yeterlidir Kur’an’ın varlığı
“Kur’an sönmez, söndürülemez
Ben dünyaya ispat edeceğim!
Hiçbir kuvvet önüne geçemez
Küfrü mutlakın belini kıracağım”
Küfrü mutlak; idam ipinde asılı,
Tereddüt, ‘acaba’ya yer kalmadı
Düşün, yoktur boş fikrin anası aslı
Müslüman toplumu hiç sarmadı
Risale-i Nur mü’minlerin muhafızı
Müsbet yolda nasihat eder bize
Hem dini mübinin tebligatı, vaizi
Allah’ın rızası kazan der; bize, size