Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu, Kızıldeniz kökenli ‘’apogon fasciatus’’ ve ‘’pomadasys stridens’’ gibi balık türlerinin küresel ısınmanın etkisiyle Akdeniz’de de görülmeye başladığını belirterek, ‘’Yeni gelen türler işgalci türler olarak adlandırılıyor. Bunlar diğer balıkların üzerine de baskı kuruyorlar’’ dedi.
Prof. Dr. Gökoğlu, son dönemde Kızıldeniz’den Akdeniz’e yeni balık türlerinin geldiğini tesbit ettiklerini ifade etti. Son tesbitlerine göre ‘’kardinal balıkları’’ diye adlandırılan, denizlerin renkli balıkları apogon fasciatusun Akdeniz’e geldiğini anlatan Gökoğlu, pomadasys stridens adlı balığın da bölgeye göç ettiğini belirlediklerini söyledi.
Balıkların Kızıldeniz’den Akdeniz’e göç etmesinin çeşitli sebepleri olduğuna dikkati çeken Gökoğlu, başlıca nedenin ise küresel ısınma olduğunu öne sürdü. Küresel ısınmanın ardından Akdeniz ile Kızıldeniz arasındaki bariyerin kalkmaya başladığına değinen Mehmet Gökoğlu, ‘’Su parametreleri birbirine paralel olmaya başladı. Bu nedenle Kızıldeniz’den Akdeniz’e sürekli göçler oluşmaya başladı. Yeni gelen türler işgalci türler olarak adlandırılıyor. Bunlar diğer balıkların üzerine de baskı kuruyorlar’’ diye konuştu. Besin zincirinde yeni gelen türlerin, yerli türlere hayat şansı vermediğini vurgulayan Gökoğlu, kılkuyruk mercan balığı olarak adlandırılan Kızıldeniz kökenli balığın gelişiyle Akdeniz’in yerli mercan balıklarının sayısında azalma olduğunu söyledi. Balıkların göçünde Nil Nehri’nin de etkisine dikkati çeken Doç. Dr. Gökoğlu, Nil Nehri üzerine yapılan Asvan Barajı dolayısıyla suyun akışında azalma meydana geldiğini vurguladı. Gökoğlu, ‘’Nil eskisi kadar Akdeniz’e su akıtmıyor. Bundan balıklar da etkilendi’’ dedi. Akdeniz’e gelen yeni türler kadar, bölgede popülasyonu azalan balıkların da olduğunu bildiren Gökoğlu, aşırı avcılık, ziraî ilâç kullanımı, kıyıların bozulması, kirletilmesi ve ışıklandırılması dolayısıyla çok sayıda balığın neslinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna dikkat çekti.
“DENİZLERİN KİMYASI DEĞİŞİYOR”
Denİzler insanların karbon salımlarının yaklaşık üçte birini emiyor. Ancak sıcaklıklar yükseldikçe denizlerin de karbon emebilme kapasitesi azalıyor. Denizlerin kimyası değişiyor, asit oranları giderek artıyor. Deniz canlıları; gerek bitkiler, gerek hayvanlar olumsuz etkileniyor. Ekosistemde her şey birbirine bağlı. Balık türlerinin yok olması sadece insan tüketimi açısından olumsuz bir durum olmakla kalmayıp, doğadaki dengeleri değiştiriyor. Greenpeace Akdeniz, bir kez daha hatırlatıyor; “Yavru balık avlamayın, satmayın, tüketmeyin. Hatta satıldığını gördüğünüz yerde ısrarla 174’ü aramaya devam edin. ‘Çok güzel çinekopum var abla’ cümlesini de, yavru balığı da yemeyin.”