Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Meryem TORTUK

Yorumsuz



Bu gün sizlerle, on yaşındaki bir kız çocuğunun babasına yazdığı mektubu paylaşmak istiyorum. Hiçbir yorum, hiçbir ekleme yapmadan. Onların aynasından kendinize bakmanız umuduyla.

Merhaba Sevgili Babacığım,

Yine ben, kızın Rumeysa. Nasılsın? İyisindir İnşallah. İyi olsan bile sana anlatacaklarım kalbini kırabilir.

Babacığım hemen konuya girmek istiyorum. Şimdi diyeceksin ki, her şeyi kâğıda yazıyorsun. Neden mi? Çünkü, karşında konuşamıyorum, ağlayamıyorum, hatta bunları bir kenara bırakalım, sen bu günlerde hiç eve gelmiyorsun biliyorum. Annemle galiba kavgalısınız. Nerden mi anladım? Çok belli oluyor. Eski annem, sevinçli, güler yüzlü, sabırlıydı. Şimdiki hali ise, mutsuz, somurtkan, üzgün. Arada çok fark var.

Baba biz nasıl yaşıyoruz biliyor musun? Biz aile olarak yaşayamıyoruz. Annem kendiyle evli, kendisi bakıyor bize. Sen de işinle evlisin. Sabah saat altı gibi gidiyor gece yarısı geliyorsun. Baba lütfen annemle kavga ettiyseniz barışın, bir daha hiç kavga etmeyin. Bizi düşünün. Bir gün kavga ettiniz ve barıştınız. Tam annem senin için giyinip güzel görünürken, tam işler yolunda derken daha fena oldunuz. Baba annemin gönlünü al. Onu alttan al, buna ihtiyacı var. Bu günlerde morali gerçekten bozuk.

Baba sen parayı neden kazanıyor, işe neden gidiyorsun? Sosyal bir hayatın olsun diye mi? Ailene para getirmek için mi? Teşekkür ederiz, Allah’a şükür para kazanıyorsun, ama aileni git gide kaybediyorsun. Baba eğer aileni, bizleri seviyorsan geç gidip erken gelemez misin? Annemle bizlerle vakit geçirmek istemez misin? Baba bunları yapmanı çok isterdim. En azından eve gelince annemle ve bizlerle ilgilen.

Anneme hediye al, çiçek meselâ. Ama doğru, sen çok meşgul bir adamsın, eve gelemeyecek kadar meşgul. Kalmış ki, hediye alman. Galiba bunlar hayal olacak. Ama hayal olmasını istemem. Annemle, bizimle vakit geçirmeni ve barışmanızı çok isterim. Bir daha hiç kavga etmeyin.

Şimdilik hoşça kal baba.

Kızın, Rumeysa

09.12.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (25.11.2006) - Teşekkürdür

  (18.11.2006) - Sen kimsin ki?

  (11.11.2006) - Selma

  (04.11.2006) - Kış geldi

  (15.10.2006) - Bir hayat öyküsü

  (07.10.2006) - Nostalji

  (23.09.2006) - İncelikler yüzünden

  (16.09.2006) - Eylül düştü toprağa

  (07.09.2006) - Hayat okumaları-II

  (31.08.2006) - Hayat okumaları- 1

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004