Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mustafa ÖZCAN

Düşmansız bir dünyaya doğru



Hans Küng kaos içinde bulunan dünyanın buradan çıkabilmesi ve yeni bir düzen için, konsensüsle üretilen küresel ahlâkî normlara muhtaç olduğunu vurguladı. Küresel düzenin bekçiliğini de ancak küresel ahlâkın yapabileceğini söyledi. Bu anlamda, seküler, toplama bir ahlâk olabilir mi? Veya fıtratı bozulan insanlar da bu ahlâkî inşa faaliyetlerine katılabilirler mi?

Ahlâklılar ile ahlâksızlar arasında çıkacak ihtilafların çözümünde merci ne olacaktır? Bunlar elbette ki öngördüğü sistem içinde sorgulanması gereken boşluklar. Arapların deyimiyle aslında bu ahlâka, ahlâki veya meşru bir muhafız kuvvet de gerekir. Bu anlamda Arapların güzel bir deyimi var: labudde lilhakkı kuvvetin tahmihi/ hakkın koruyucu bir kuvvete ihtiyacı vardır. Hazreti Osman “Kur’an’la uslanmayan kılıçla uslanır olur” demiştir. Bunun bir başka açılımı şu sözdür: Nush ile uslanmayanı etmeli tektir, tektirle uslanmayanın hakkı kötektir.

Bu anlamda Kur’ân ve adalet kardeştir. Adaleti sembolize eden de onun bekçisi olan kılıçtır. Ama kılıç suiistimal etmeye gelmez aksi takdirde haksız yere kılıç çeken kılıçla bertaraf olur.

Hans Küng ortak alanların ve noktaların öne çıkarılması gerektiğini savunuyor. Küresel ahlâkın amacı da budur. Hans Küng aslında küresel ahlâkın referansını ortak insanlık mirasında görüyor. Mehmet Aydın da bunu teyid etti.

Hans Küng, projesini somutlaştırmak için 1993 yılında Dünya Dinleri Parlamentosunu toplamış ve Chicago’da yapılan toplantıya dünyanın çeşitli mekânlarından muhtelif din ve düşünce mensupları katılmış. Kendi ifadesine göre, 6500 delege hazır bulunmuş. Burada küresel ahlâk deklarasyonu yayınlanıyor. Bu toplantının özelliklerinden birisi de bünyesinde, 200’den fazla dinin temsil edilmiş olmasıdır. Ramazanlarda Milliyet gazetesinde Ramazan sayfasını hazırlayan veya katkıda bulunan Beyza Bilgin de bunlar arasındadır. Zaten ramazan sayfalarında sık sık bu projeye atıfta bulunmaktadır. İstanbul Kültür A.Ş.’nin davetlisi olarak gelen Hans Küng burada iki Müslüman kökenli isme özel bir atıfta bulundu. Bunlardan birisi Türkiye’den Beyza Bilgin, Hindistan’dan da Asghar Ali Enginer. Bu isimler aslında kendi muhitlerinde biraz problemli isimler. Beyza Bilgin’in başörtüsü hakkında dinî merciler tarafından onaylanmayan muayyen görüşleri var.

***

Teyid edemedim, ama Asghar Ali Engineer’in da İsmaili kökenli olması ihtimali var. Ama Mehmet Aydın’ın da ifade ettiği gibi aslında hakikatin menşei aranmaz. Bu itibarla kim olduklarından ziyade ne söyledikleri ve ne yapmak istedikleri önemli. Hans Küng daha güvenli bir dünya için Filistinlilerle İsrail arasında ve Sünnilerle Şiiler arasında güven köprüleri inşa edilmesini istedi. Kutuplar ve rakipler yerine birbirlerini ortak olarak görmeleri hem kendileri, hem de dünya açısından büyük faideler taşıyor. Ve bu anlamda Graham Fuller gibi o da Avrupa Birliği’ni idealize etti. İlk defa dünyada hegemonik olmayan bir birliğin mutabakat sonucunda ortaya çıktığını hatırlattı. Bu da Avrupa Birliği’dir.

Avrupa Birliği’ni oluşturan ülkeler arasında ortaklığın yanında tatlı sert bir rekabette olabilir, ama asla düşmanlık yoktur. İki eski düşman Fransa ve Almanya bu sayede savaş ve düşmanlık baltalarını bir daha çıkarmamak üzere toprağın derinlerine gömmüşlerdir. ‘Avrupa’da rakip var ama düşman yok’ demiştir. Aslında bu Hegelci yaklaşımın zıddına Kantçı bir yaklaşımın benimsenmesidir. İlişkilerde kötü enerji yerine sinerjiyi ortaya çıkarma ameliyesidir. Hans Küng konuşması boyunca Türkiye’ye de sık sık atıfta bulundu. İslâm dünyasının Türkiye’yi dikkatlice ve yakından izlediğini aktardı. Gerçekten de bu doğru. Türkiye İslâm âlemi için Mısır gibi bölgesel değil küresel bir modeldir. Bu model iyi fikirlerle dizayn edilirse İslâm âlemi yeniden ayağa kalkabilir.

Geçtiğimiz günlerde Mısırlı yetkililerle görüştük. Turizm bakanlığını temsil ediyorlardı. Bize hiç gocunmadan Türkiye’nin turizm alanında modelleri olduğunu ve nitelikli bir sıçrama gerçekleştirdiğini söylediler. Halbuki tarihî eserler Mısır için büyük bir avantaj. Buna rağmen Türkiye, maratona daha önce başladığı halde turizm alanında Mısır’ı geçmiş hatta ikiye katlamıştır. Keza Sudan’dan birçok ülkeye kadar AKP veya selefleri model alınmış veya alınmaktadır. Hans Küng de Türkiye’nin daima öncü/pişdar ve önder /pişva olduğunu hatırlatmıştır. Keza Küng Türkiye’nin dünya ve İslâm dünyası için büyük bir laboratuvar özelliği taşıdığını da teslim etmiştir.

***

Din konusunda tekrar ortaçağa dönülemeyeceğini söyleyen ve bu konuda hasmı olan Papa 16’ıncı Benediktus’a gizliden gizliye göndermede bulunan Küng dinin özel alana girdiğini söylemiş; fundamentalizm ile aşırı laiklik arasında bir orta yol bulunmasını istemiştir. Bu anlamda, özel alanı ihlâl eden dini ibadetlere yönelik yasaklamaların hoş görülemeyeceğini de ifade etmiştir. Burada da Türkiye’deki müesses nizama bir göndermede bulunmuştur. İslâm ve demokrasi uyumu için Türkiye’nin ideal bir model olabileceğini kaydetmiştir.

(Konuya devam edelim).

21.02.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.02.2007) - Boğaz’ın mesajı: Sulh-u kül

  (19.02.2007) - Bulgaristan'ın Mehmet Âkif'i

  (18.02.2007) - Saklı kahramanlar

  (16.02.2007) - ABD’nin İran politikası

  (15.02.2007) - Gölgeli gezi

  (14.02.2007) - İran’ın Irak politikası

  (13.02.2007) - ABD’nin Irak’taki seçenekleri

  (12.02.2007) - Bush'un Goebbels'leri

  (11.02.2007) - ‘Tefrikayı besle’

  (09.02.2007) - Parlayan Suud diplomasisi

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004