Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 03 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Raşit YÜCEL

Kurt gövdenin içine girince



“Açık yaraya kurt düşmez” derler. Ne kadar tehlike varsa, gizlenip sonra açığa çıkan şeylerden oluşur.

“Eskiden tehlikeler hariçten gelirdi; onun için mukavemet kolaydı. Şimdi tehlike içeriden geliyor. Kurt, gövdenin içine girdi. Şimdi, mukavemet güçleşti. Korkarım ki, cemiyetin bünyesi buna dayanamaz. Çünkü, düşmanı sezmez. Can damarını koparan, kanını içen en büyük hasmını dost zanneder. Cemiyetin basîret gözü böyle körleşirse, îman kalesi tehlikededir” diyen Bediüzzaman “Âlem-i İslâmı zelzeleye maruz bırakan nifaktır” demiştir.

İttifakı ve birlikteliği esas alan bir ekol ve bir cemaat ya da herhangi bir topluluk muvaffak olabilir.

Ama derebeyler gibi, birleşmeyen su damlaları misâli ayrı ayrı hareket edenler, husumete muhabbet besleyenler hep hüsrana uğramışlardır.

Bunun çaresi samimiyettir, feragattir, fedakârlıktır.

Kendi cüz’î arzu ve isteklerini, hayallerini bırakıp, birlikteliği muhafaza etmek, insaf düsturunu elden bırakmamaktır.

Bir defa kurt gövdenin içine girdiği zaman, iç dünyamızda faaliyet alanını oldukça genişletir.

Genel prensipler ve belirlenmiş hedefler her zaman bize pusula olabilir.

Öyle veya böyle yol işaretleri zamanla değişebilir. Ama insan değişmemeli.

Onun için bir Batılı bu prensibi bakın nasıl tasvir etmiş: “Küçük insanlar şahısları konuşur. Büyük insanlar dâvâları konuşur” Kurt gövdeye girmeden önce, gerekli tedbirler alınmalıdır.

İlaçlanmalı, dezenfekte edilmeli, yolları kapatılmalıdır ve bir de fitneye sebebiyet verecek tutum ve davranışlardan kaçınılmalıdır.

“Hakperestlik” esas olmalıdır. “Bir fikre dâvet, cumhur-u ulemanın kabulüne vabestedir. Yoksa dâvet bid’attır, reddedilir” cümlesi, umumun kabul ettiği prensiplere uymak zorunluluğunu hatırlatır.

Yoksa bir vazo, denemek için yere fırlatılmaz. Mesele, yükü kırmadan, dökmeden, hırpalamadan götürebilmektedir.

Yavuz Sultan Selim Han’ın şu sözleri kulağımıza küpe olmakla, fikrimize de mihenk taşı olmalıdır:

“İhtilâf u tefrika endişesi

Kuşe-i kabrimde hatta bîkarar eyler beni.

İttihadken savlet-i a’dâyı (düşman saldırısını) def’e çaremiz,

İttihat etmezse millet dağdar eyle beni”

Temennimiz, cümle kurtlarımız yok olsun, açık yüreklilik ile birbirimizi severek, artılarımız ile beraber yaşarız.

03.05.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (26.04.2007) - Bitmeyen hafta

  (19.04.2007) - “Okuma”mak

  (12.04.2007) - Birinci insanlar

  (15.02.2007) - Yükselen milliyetçilik

  (08.02.2007) - Yaşanan bir hikâye

  (01.02.2007) - Hayatın sonu

  (25.01.2007) - Halimiz

  (11.01.2007) - Kirlilik

  (01.01.2007) - Kurban

  (28.12.2006) - Gerginlik

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004