Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Risâle-i Nur hizmetini dünyevîleştirme çabaları



Tüm olumsuzluk ve aleyhte sürdürülen müthiş propagandalara rağmen İslâmiyet gönülleri fethetmeye devam ediyor. Özellikle zengin, müreffeh batı toplumundan İslâmı kurtuluş reçetesi görenler ilk sıralarda.

Vatikan'ın araştırmasına göre Amerika'da Risâle-i Nur vasıtasıyla İslâmiyete ısınanlar, genel ihtidâ edenlerin yüzde 34'ü.1 Dünyada ise yüzde 33 ile birinci sırada. "İfsat komitelerini" endişelendiren bu şaşırtıcı gelişme, onları Nurun tesirini kırmak için sinsî stratejilere yöneltiyor:

- Risâle-i Nur hizmetini dünyevîleştirerek tesirini kırmak,

- Bediüzzaman'ın (Risâle-i Nur'un) zamanının geçtiğini söyleyerek onu aradan çıkarmak; ulemâü's-sû'yu (ilmiyle amel etmeyen, sapkın âlim veya tamahkâr hocaları), onun yerine ikame etmek. (Rus gazeteci Nadejda Kevorkova'nın ifadesi ve nakliyle; "bütün hayatını imana adayan, ABD'den İngiltere'ye, Filipinler'den Singapur'a kadar farklı dinlerden insanların, oldukça zor felsefî metinlerini hayranlıkla okudukları; ikinci dünya savaşından önce devlet ateizmi ve komünizmine karşı inananlar arasındaki ihtilâfların ne kadar önemsiz olduğunu basiretle anlatıp, insanlar ve inananlar arası diyaloğu başlatan dünya çapındaki bir mütefekkir"2 olan Bediüzzaman'ı nazara vermeyip, şiddetle cephe almaları, bazı "hocalara/kişilere" küresel payeler verip yere göğe sığdırmayıp, maddî imkânlara boğmaları gibi.)

- Bazı fanatik, radikal grupları destekleyip, Nurculuğun temsilcisi gibi göstermek... (28 Şubat 1997'lerde Aczimendiler, Müslim Gündüz gibi)

Nurları söndürme çabaları, kimi zaman imanın ve İslâmın yalnızca gönüllerde kalması, pratiğe/amele geçmemesi şeklinde yoğunlaşıyor.

Bediüzzaman'ın ana hedefi, Kur'ân'ın sönmez, söndürülmez bir nur, İslâmın tüm dertlerin devası, problemlerin çözümünün kaynağı olduğunu ve semâvîliğini ilân etmektir. Dolayısıyla fert, aile, toplum, İslâm âlemi, Hıristiyan ve Batı toplumu, hattâ, insanlığın tüm problemlerine Kur'ânî ve Sünnetî çareler üretir.

İlâhî hükümleri ortaya koyarken de özünden, semâvîliğinden asla taviz vermez; arzî, ârizî, konjonktürel davranmaz. Her hâlükârda semavî ölçüleri, İlâhî hakikatleri esas alır. Ve bilhassa dünya için dünyevîliğe, pragmatizme gidilemeyeceğini vurgular. Önemli olduğundan orijinal ifadeleriyle aynen nakledelim:

1- "Bir hükmün hikmeti ayrı, illeti (sebebi) ayrıdır. Hikmet ve maslahat ise, tercihe sebeptir, icâba, icada medâr (yapmaya, ortaya koymaya sebep) değildir. İllet ise, vücuduna medârdır. Meselâ, seferde namaz kasredilir, iki rekât kılınır. Şu ruhsat-ı şer'iyenin illeti seferdir, hikmeti ise meşakkattir. Sefer bulunsa, meşakkat hiç olmasa da namaz kasredilir (kısaltılır). Çünkü, illet var. Fakat, sefer bulunmasa, yüz meşakkat bulunsa, namazın kasredilmesine illet/sebep olamaz. İşte şu hakikatin aksine olarak, şu zamanın nazarı ise (pragmatik bakışı, yaklaşımı), maslahat ve hikmeti illet yerine ikàme edip (koyup), ona göre hükmediyor. Elbette böyle içtihad arzıyedir, semâvî değildir."

2- "Şu zamanın nazarı evvelâ ve bizzat saadet-i dünyeviyeye bakıyor ve ahkâmları (hükümleri) ona tevcih ediyor. Halbuki, şeriatın nazarı ise evvelâ ve bizzat saadet-i uhreviyeye bakar, ikinci derecede-âhirete vesîle olmak dolayısıyla-dünyanın saadetine nazar eder. Demek, şu zamanın nazarı ruh-u şeriattan yabânîdir. Öyle ise, şeriat nâmına içtihad edemez."

3- "'Zarûret haramı helâl derecesine getirir' (...) kaidesi ise, küllî (genel) değil. Zarûret, eğer haram yoluyla olmamış ise, haramı helâl etmeye sebebiyet verir. Yoksa, sû-i ihtiyârıyla (iradesini kötüye kullanarak), gayr-i meşrû sebeplerle zarûret olmuş ise, haramı helâl edemez, ruhsatlı ahkâmlara medâr olamaz, özür teşkil edemez. (Sarhoşun boşanması veya alkol bağımlılığı alkolü ona zarûrî kılmaz) Halbuki, şu zamanın ehl-i içtihadı, o zarûrâtı ahkâm-ı şer'iyeye medâr yaptıklarından, içtihadları arzıyedir, hevesîdir."3

İşte, "Zaruret var, makam ve mevki elde edeceğiz ki, hizmet edelim!" diyerek şeâir-i İslâmiye, yani İslâm hükümleri, farzları, sembolleri; makam, mevki, maaş veya benzeri çıkarlar için terk ediliyor. Ve bunlar Risâle-i Nur'dan kaynaklanıyormuş îmâsı verilerek; özellikle meslek, meşrep ve hizmet stratejisi mecrâından saptırılıyor.

Yarın Protestan ahlâkı pragmatizmini Risâle-i Nur'a yamama çabalarına göz atalım.

Dipnotlar: 1-Prof. Dr. Süleyman Kurter, 27/12/2007.; 2-Gazeta, 220. sayı, 23.11.2007.; 3-Sözler, s. 444.

17.01.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (16.01.2008) - Bediüzzaman ve "nüfuz casusluğu"

  (15.01.2008) - Şuurlu Çinli, gafil Müslüman!

  (14.01.2008) - Niyetimiz, hizmetimiz, kısmetimiz

  (13.01.2008) - Hangi birisini düzeltelim? (2)

  (12.01.2008) - Hangi birisini düzeltelim? (1)

  (10.01.2008) - Hizmetler de, ibadetler gibi niyetlere göredir

  (09.01.2008) - Bir sinek, üç kaz, dört elif, 111 adam ve cemaat!

  (20.12.2007) - Nasıl bayram edeceğiz?

  (19.12.2007) - Tembellik zindanından firar: Tevekkül

  (18.12.2007) - Hak arama şuuru

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri