Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 27 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Hüseyin GÜLTEKİN

Şahs-ı mânevîye tâbi olmak



Lezzetli üzüm salkımlarının hâsiyetleri, kuru çubuğunda aranılmaz. İşte ben de öyle bir kuru çubuk hükmündeyim.”

“Ben bir çekirdektim, çürüdüm, gittim. Bütün kıymet Kur’ân-ı Hakîmin mânâsı ve hakikatli tefsiri olan Risâle-i Nur’a aittir. “

“Ben de bir ders arkadaşınızım...”

“Ben bir hiçim; Risâle-i Nur Kur’ân’ın malıdır, Kur’ân’dan süzülmüştür. şeref ve hüsün Kur’ân’ındır. şahsımla, Risâle-i Nur iltibas edilmiş; meziyet, Risâle-i Nur’a âittir.”

Bediüzzaman’ın bu ve benzeri ifadelerinden neleri anlamamız gerekir?

O, bu çeşit ifadeleriyle, kudsî bir dâvâ olan Nur hizmetinin şahıslara endeksli ve kişilerin uhdesinde olmadığını beyan etmiştir.

Bu meyanda Bediüzzaman, “Büyük ve bâkî hakikatler, fâni ve âciz ve sukut edebilir şahsiyetlere bina edilmez” diyerek, bu konudaki düşüncelerini çok net bir şekilde nazarlarımıza sunuyor.

Görülüyor ki, o büyük insan, her şeyden önce iman ve Kur’ân hizmetinin selâmetini ve kalıcılığını düşünüyor. Diğer yandan da, insanların kusurdan, hatadan azade olamayacağını, bilerek veya bilmeyerek bazı yanlışlara girip Nur hizmetine zarar verebileceklerinin hesabını yapıyor Bediüzzaman.

Yine bu meyanda “Zaman, şahıs zamanı değil, şahs-ı mânevî zamanıdır. Risâle-i Nur’da şahıs yok, şahs-ı mânevî var” diyerek, şahs-ı maneviye yönelmemizi ve onu muhafazaya çalışmamızı tavsiye ediyor.

Şahs-ı mânevîden maksat, Nur hizmetinde bulunan yeryüzündeki bütün Nur hadimlerini temsil eden, onların bir nev'î sembolü olan, manevî şirkettir. Diğer bir ifadeyle camiadan, cemaatten meydana gelen mânevî bir varlıktır. İşte bu mânevî ortaklığa bağlanmakta, o doğrultuda hizmette bulunmak esastır.

Denilebilir ki, “Bediüzzaman’ın, kaleme aldığı altı bin sayfalık şaheserinde hiçbir payı yok mu?” Buna cevaben de, “Yalnız şu kadar var ki, şiddetli ihtiyacıma binâen, Cenâb-ı Hak Kur’ân-ı Hakîm’den bana ilâç ve tiryakları ihsan etti; ben de kaleme aldım. Her nasılsa, bu zamanda birinci tercümanlık vazifesi bana düşmüş. Ben de Risâle-i Nur’un talebesiyim. Bir risâleyi şimdiye kadar yüz defa okuduğum halde yine okumaya muhtaç oluyorum. Ben sizlerin ders arkadaşınızım” diyor.

Evet, Allah’ın ihsan ettiği dehasıyla, feyziyle, faziletiyle, o harika istidat ve kabiliyetiyle, o zühd ve takvasıyla kendisini talebelerinin bir ders arkadaşı olarak gören ve bunu da iftiharla ilân eden bir büyük Üstaddan alacağımız çok dersler olmalı diye düşünüyorum.

Kaleme aldığı altı bin sayfalık şaheseri sahiplenmeyen; onca özellik ve güzelliklerine rağmen sürekli kendini kamufle eden, şahsını devamlı arka planda tutan, şahs-ı maneviyi nazarlara sunmakta ısrarcı olan böyle bir mürşidi, böyle bir müellifi İslâm veya insanlık tarihi gösteriyor mu, şahsen bilemiyorum.

Kısaca; Bediüzzaman’ın şahıslara değil, şahs-ı mânevîye bağlı olarak yapılmasını tavsiye ettiği hizmet tarzını tercih etmekten başka bir çare yok. En sağlıklı, en doğru, en istikametli, en kalıcı hizmet biçimi bu.

27.04.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (21.04.2008) - Cemaate bizim ihtiyacımız var

  (13.04.2008) - Bir darbe hatırası

  (06.04.2008) - Farklılıklar avantajdır

  (30.03.2008) - Bir boşanma hikâyesi

  (25.03.2008) - Maksat rızâ-ı İlâhî olunca

  (16.03.2008) - Başörtülü bir kızın serencamı

  (09.03.2008) - Kabahati üstlenebilmek fedakârlığı

  (02.03.2008) - İşini, maaşını dâvâsına feda etmek

  (24.02.2008) - Merdâne duruşların özlemini çekiyoruz

  (17.02.2008) - Riya marazı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri