Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Atike ÖZER

Okulda kaybettiklerini damda aradılar



Gece gündüz yattığı yerden cennet, cennet diye zikreder dururmuş dervişin biri... Hoca duyar da durur mu? Yine bir kurnazlık düşünmüş, “Dersini vereyim” demiş.

Çıkmış dervişin damına, başlamış gürültü patırtıya. Derviş yatağından çıkmadan elinde tesbih dilinde cennet “Kim var damda?” diye seslenmiş vurdumduymaz, avare bir halde.

“Benim, Nasreddin Hocayım” demiş damdaki ses. Derviş bu sefer şaşkın, biraz da öfkeli, damda ne aradığını sormuş hocaya. “Develerimi kaybettim onları arıyorum” demiş hoca. Derviş öfkelenmiş “Aman hoca, etme eyleme, damda deve aranır mı hiç? Beni ne diye rahatsız edersin söyle” demiş... Hoca bu, ders verecek ya dervişe, “Yatakta cennet aranırsa, damda da deve aranır deyivermiş.”

Son yaşananlara bakılırsa belli ki bizim bir grup uyanık genç de mesaj verelim demişler. Damda deve aranmaz, ama dam da olsa namaz kılınır” demişler...

Bu gençler damda sigara içselerdi, ya da uyuşturucu falan veya kız erkek muhabbetlerine dalsalardı?

***

Gelişen Türkiye olma yolunda ilerlerken ne çok çelişenimiz var. Gelişen olabilmek için önce insanı iyi tanıyıp ihtiyaçlarını gidermek ve çelişkilerinden kurtarmak lâzım değil mi? Ülkelerin gelişmesi insanların kendi içlerinde huzuru ve güveni hissetmesiyle olacak iş değil mi? Depresyon, stres gibi çağın hastalıkları ile boğuşan insanlar çoğaldıkça ne okul başarısı, ne de iş kalitesi artacaktır. Bu da değil gelişme git gide gerilemeye sebep olacaktır.

İnsan fıtratında istinad ve istimdat noktalarını aramak vardır. Bu çocuklar da dayanak noktası olarak namazda ve ibadette aramışlar mutluluğu. Kaybettikleri ya da ellerinden zorla alınan mutluluklarını aramak için de dama çıkmışlar hepsi bu... Ama birileri ürküp korkmuş damdaki sesleri duyunca. Damda toplu namaz kılan çocukları, öyle bir anlatmışlar ki duyanda sanki toplu katliâm yapmış bu çocuklar sanır... Belki de yasakları işletenler kendilerine katliâm yapılmış gibi algılıyorlardır. Onun için “Cemaatle namaz kıldılar” demek yerine, “Toplu namaz kıldılar” diyerek dikkatleri başka yöne çekmektedirler. Bunlar dikkatleri ne yöne çekmeye çalışırsa çalışsınlar dikkatle bakan ve dikkatle düşünenler damda niye namaz kılındığını iyi bilir ve iyi görürler. Zira her yer, bütün kâinat secde yeri ve mesciddir. Namaza engel yoktur.

“Damda namaz kılınmaz, yasak” deseler de bir şey çıkmaz, zira bu çocuklar bu sefer de sıralarında oturur halde kılarlar namazlarını. Kimse de anlamaz bile bunlar ne yapıyor! Hoş, anlasalar ne çıkar? Bu seferde “Sırada oturarak teneffüsde namaz kılmak yasak” deseler, bu kez de çocuklar ders anında kılarlar namazlarını öğretmenin gözünün içine baka baka... İma ile ...

Eee, herkesin ruhu bir dayanak noktası arar. Onlar bulmuşlar bir kere nereye dayanacaklarını hiç vazgeçerler mi artık dayandıkları sağlam ve metin kaleden? Okulda kaybettiklerini çıkar damda ararlar. Bu çocuklar fıkra gibi hayat yaşıyor... Gelecek nesillere yeni Nasreddinler yetişiyor, yeni fıkralar yazılıyor. Hayata ve kimseye kızmadan küsmeden yola devam ediyorlar. Herkes kendine yakışanı yapar.

Beni soracak olursanız; damda namaz kılan çocuklara üzülüp acımadım. Onlara güldüm. İnce zekâlarını davranışlarıyla bütünlemiş olmaları, keyfimi arttırdı ve gerçekten güldüm. Ağlanacak halimiz yok bizim, sevinip gülünecek halimiz var. Engellere rağmen namaz kılanları damda görünce gülünmez de ne yapılır siz söyleyin Allah aşkına?

11.06.2008

E-Posta:


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (16.05.2008) - Aşk ve şevkimizi hep tazelemeliyiz

  (07.05.2008) - Kadının ismi var

  (20.04.2008) - Kutlu Doğum kutlarken yeniden doğmak!

  (19.03.2008) - Modernite ve anne

  (13.03.2008) - Kulluğum sultanlığımdır

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır