28 Temmuz 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Günahlar nasıl yanar?


A+ | A-

Abdullah Bey: “Bir şeyin günahlara kefaret olması ne demektir? Yani malumdur ki, günahın cezası Cehennemde çekilecektir. O günaha kefaret olacak bir hasene vs. olması, onun cezasını hafifletir mi? Ortadan kaldırır mı?”

Dünyada bir yandan kendimizi mahşerdeki büyük mahkemeye hazırlarken, diğer yandan eşsiz bir yargılama sürecinin içinde yaşadığımızı çoğu zaman bire bir hissederiz. Bu gün bir dostumuza güleriz, yarın güldüğümüz başımıza gelir. Bu gün yaptığımız bir hatanın bedelini yarın aynı tür bir cezâ ile öderiz. Bu gün işlediğimiz bir günah, yarın burnumuzdan gelir. Bütün bunlar günahlarımıza, günah cinsinden birer kefarettir, yani bedeldir.

Müslüman ecdadımız bu mânâları sözlerine nakşetmişler: “Gülme komşuna, gelir başına.” “Eden bulur!”, “Ne ekersen, onu biçersin.”, “Ne doğrarsan aşına, o çıkar kaşığına” gibi nice atasözleriyle ecdadımız Allah’ın adaletinin yaşadığımız dünya üzerindeki hâkimiyetini ve galibiyetini işlemişlerdir.

Üstad Bedîüzzaman Hazretleri, Müslümanların başlarına neden semavi tokatlar geldiğine dair bir soruya verdiği cevapta, bir hukuk kuralını hatırlatır: Büyük hatalar ve cinayetler geri bırakılır ve hesabı büyük merkezlerde görülür. Küçük cinayetler ise ivedilikle öne alınır ve küçük merkezlerde bir an önce görülür. Küfür ehlinin cinayetleri büyük olduğundan mahşerdeki büyük mahkemeye bırakılmakta; iman ehlinin ise küçük cinayet ve günahları genelde bu dünyada mahkeme edilmektedir.1 Nitekim Kur’ân, “Sana ne kötülük gelirse nefsindendir.” 2; “İyilikler kötülükleri giderir.” 3; “Ancak tövbe eden, iman eden ve salih amel işleyenlerin; işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah bağışlar ve merhamet eder.” 4 gibi bir çok ayetiyle insanın başına gelen musibetlerin insanın kendi hatâsı sonucu geldiğini, musibetlere sabredenlerin ve tövbe edenlerin kötülüklerinin bağışlanarak iyiliklere çevrileceğini müjdeliyor.

Şimdi konuyla ilgili Allah Resulü’nü (asm) dinleyelim:

*“Allah kul için önceden manevi bir makam takdir etmiştir. Kul eğer ameliyle o makama ulaşamıyorsa, Allah ona bedeni, çoluk çocuğu ve malıyla ilgili bir musibet verir. Sonra da daha önce takdir ettiği makama ulaşması için onu buna karşı sabırlı kılar.”5

*“Mü’min sıkıntıya tabi tutulur. Çünkü bir diken batışı veya ondan daha küçük bir musibetle veya bir ağrıyla sıkıntıya düşerse Allah bununla mutlaka onu bir derece yükseltir. Ve ağacın yaprağını döktüğü gibi onun günahını düşürür.”6

*“Musibetler, yüzlerin karardığı Kıyamet Gününde sahibinin yüzünü ak eder.”7

*“Allah bir kuluna hayır dilerse cezasını dünyada verir. Allah bir kuluna şer dilerse günahına karşılık ona ceza vermez. Tâ ki, kıyamet günü onu yüklenerek gelsin.”8

Anlaşılıyor ki: Günahlara kefaret olarak verilen musibetler, eğer sabırla karşılanırsa günahları örterler, affettirirler, düşürürler, iyiliklere ve sevaba çevirirler. Yani kişiyi günah kirlerinden arındırırlar.

Günah kirlerinden arınan kişi ise Allah’ın izniyle günahsız olarak dirilir, mahşere günahsız olarak gider, Allah’ın huzuruna günahsız olarak çıkar ve neticede Cehenneme değil, Cennete gider. Demek, Cehennem her günahkâr için zorunlu bir uğrak yeri değildir. Cenab-ı Allah, günahlarına pişmanlık duyan ve tövbe eden nice sabırlı kullarını affetmek, bağışlamak, musibetlerle terbiye etmek, arındırmak ve olgunlaştırmak sûretiyle, rahmetiyle muamele buyurmuş ve Cehennem azabından kurtarmıştır.

Günahlarımıza karşılık tövbe ve istiğfar etmeliyiz. Tövbe ve istiğfar, Cehenneme giden yolda en büyük engeldir. Nitekim Peygamber Efendimiz (asm): “Tövbe eden hiç günah işlememiş gibidir” buyurmakla, istenen “büyük arınmanın” tövbeyle mümkün olduğunu müjdelemiştir.

Diğer yandan, Cenab-ı Allah’tan musibet istenmez şüphesiz. Fakat o takdir ederse sabretmeli ve hayır ummalıyız. Kurtulmak için de, varsa çareleri başvurmalıyız. Bu durumda her musibet, Allah’ın izniyle âhiret hesabına bize hayır getirecektir. Böylece hasenatımız artar, günahlarımız ise ya hafifler veya tamamen ortadan kalkar.

1 Sözler, s. 158; 2 Nisâ Sûresi, 4/79; 3 Hûd Sûresi, 11/114; 4 Furkan Sûresi, 25/70; 5 Câmiü’s-Sağîr, 1/377; 6 Câmiü’s-Sağîr, 1/1208; Riyâzu’s-Sâlihîn, 38; 7 Câmiü’s-Sağîr, 3/3796; 8 Riyâzu’s-Sâlihîn, 43

28.07.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.07.2009) - Kısa cevaplara devam

  (26.07.2009) - Allah’ın rızasına ulaşmanın en kestirme yolu

  (25.07.2009) - Yerlerin ve göklerin yaratılışı

  (24.07.2009) - Kişi sevdiğiyle beraberdir

  (23.07.2009) - Vahdetü'l-vücut ve ölüm

  (22.07.2009) - Hile-i Şer'iye nedir?

  (21.07.2009) - Çocuk terbiyesi cennet adımlarındandır

  (20.07.2009) - İşârâtü’l-i'caz’da hidâyet kavramı

  (19.07.2009) - Adım adım Mi’raca adım adım cennete

  (18.07.2009) - Cemaatle namazda bazı hususlar

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.