12 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Duâya devamdan yılmamak


A+ | A-

Kerim Bey: “Bilindiği gibi iftar vakti öncesindeki duâ, Kadir Gecesi yapılan duâ, babanın evlâdına yaptığı duâ gibi muhtelif duâlar Allah katında geri çevrilmeyen duâlardır. Bildiğim kadarıyla bu zamanda yapılan duâ kabul olunur. Ben de bu zamanlarda en içten dileklerimle girdiğim bir sınavı kazanmak için Allah’a duâ ettim. Yeterince de çalıştım. Ama kazanamadım. Şunu soruyorum: Çalıştım, duâmı bu zamanlarda ettim ve gerisini Allah’tan bekledim. Buna rağmen böyle bir sonucu almamda ne etkili oldu?”

Resûlullah Efendimiz (asm) buyurmuştur ki: “Sizden herhangi birinizin duâsı, acele etmediği ve ‘Duâ ettim, fakat benim duâm kabul edilmedi’ demediği sürece kabul edilecektir.” 1

“Bir çok defa duâ ediyoruz, kabul olmuyor. Hâlbuki ‘Duâ edin, size cevap vereyim’ 2 âyetinin umûmî olduğunu, her duâya cevap verildiğini ifâde ettiğini” bir soru olarak gündemimize taşıyan Bedîüzzaman Hazretleri, Cenâb-ı Allah’ın her duâ için cevap verdiğini, fakat duâmızı kabul etmesi ve istediğimiz aynı şeyi vermesi için, o şeyin Allah’ın hikmetine uygun olması gerektiğini bildiriyor.

Bedîüzzaman Saîd Nursî, bunu şöyle bir misal ile açıklıyor: Meselâ hasta bir çocuk, doktora:

“Ey hekim! Bana bak!” dediğinde, doktor:

“Buyur! Derdini söyle!” diyecek, hasta çocuğun çağrısına cevap verecektir.

Çocuk: “Şu ilâcı ver bana!” dediği zaman ise, devreye mecburen doktorun bilgisi, hikmeti, kanaati ve onayı girecektir. Çünkü o ilâcın çocuğun derdine fayda verip vermeyeceğini doktor çocuktan daha iyi bilmektedir. Bu durumda çocuğa düşen, doktorun kendi isteği ile ilgili bilgisine, hikmetine ve kanaatine razı olmak, doktorun hükmüne teslim olmaktır. Doktor bilgisiyle hareket edip çocuğa ya o ilâcın aynısını, ya daha iyisini verebilir, ya da hiç vermeyebilir. İstediği ilâcın aynısını vermediğinde çocuğun doktoru itham etmesi ve ‘İstediğim şeyi vermedin!’ diye doktora küsüp kırılması elbette doğru bir hareket değildir. 3

Bir diğer husus; kavlî duâ ile beraber fiilî olarak üzerimize düşeni eksiksiz yerine getirmeliyiz. Meselâ üniversite sınavını kazanmak gibi muhakkak fiilî duâ gerektiren, muhakkak tekniğine ve usûlüne göre çalışmamızı zorunlu kılan iş ve isteklerimizde yeterince çalışmamız ve ulaşmak istediğimiz sonuca fiilî olarak teşebbüs etmemiz şarttır. Bununla beraber istediğimiz sonucu almadığımızda bize düşen yine kendi kusurumuzu aramaktır. Allah’a küsmek veya kırılmak değil; yılmadan yine fiilî ve kavlî olarak duâya devam etmektir. Allah’ı itham etmek bize yakışmaz. Duâmızla ilgili olarak birinci görev bize düşüyor. Allah’ı duâmızı kabul etmeye mahkûm sayamayız. Allah’ın ilimle ve hikmetle davrandığını ve duâmızı dilerse kabul ettiğini bilmeli ve bundan râzı olmalıyız.

Öte yandan Bedîüzzaman Hazretlerine göre, görünen maksatlar, yani dünyevî gâyeler, yani ihtiyaç zamanları o duânın ve duâ ibâdetinin husûsî vakitleridir. O vakitlerde duâ yaptıktan sonra istediğimiz şeye ulaşmak ise, o duânın hakîkî faydası değildir. Duânın hakîkî faydası âhirete bakar. Dünyevî maksatlar meydana gelmezse, “Duâ kabul olmadı” denilmez; “Daha duânın vakti bitmedi” denilir ve duâya devam edilir.4 Nasıl ki, güneş battığında akşam namazının vaktinin girdiğini anlıyor isek; bir takım husûsî ihtiyaç vakitlerinde de, söz konusu ihtiyacımızla ilgili hususi duâ vakitlerine girdiğimizi anlamalıyız.5 Bu vakitlerde gerek sözlü, gerekse fiilî olarak duâya devam etmeliyiz. Duâmızda aceleci olmamalıyız. Duâmızda Cenâb-ı Allah’tan mutlak hayır istemeliyiz. İhtiyaçlarımızın hayırlı neticelerle giderilmesini talep etmeliyiz.

Dünyevî istek ve ihtiyaçlarımızı duâlarımızda “biricik gâye” yapmamaya özen göstermeli; duâlarımız için “biricik gâyenin” Allah’ın rızâsını kazanmak olduğunu unutmamalıyız. Başka bir ifâdeyle, her duânın bir ibâdet olduğunu, her ibâdetin de sırf Allah rızâsı için yapılması gerektiğini unutmamalı; Allah’a her el ve gönül açışımızda, öncelikle o isteğimiz ve ihtiyacımız vesilesiyle Allah’ın rızâsını aradığımızı teslim etmeli ve O’ndan hayırlı olanı istemeliyiz. Duâmızın kabûlünü Allah’ın hikmetine bırakmalıyız. Allah’ın rahmetinden ümit kesmemeliyiz.

Dipnotlar:

1- Tirmizî, Duâ, 11, 2. Mü’min Sûresi: 60, 3. Sözler, s. 287, 4. Mektûbât, s. 291 ,5. Sözler, s. 287.

12.09.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (11.09.2009) - İtikâf günlerine girdik

  (09.09.2009) - Fidye nedir? Kimler verir?

  (08.09.2009) - Fıtır sadakası ve hükmü

  (06.09.2009) - Malî kayıplar, zekât yerine geçer mi?

  (05.09.2009) - Veren el olmanın fazileti - 2

  (04.09.2009) - Veren el olmanın fazileti - 1

  (03.09.2009) - Toplu paranın zekâtı

  (02.09.2009) - Zekât ve nefis terbiyesi

  (01.09.2009) - Zekât ve şefkat

  (31.08.2009) - Malın kirli yüzü - 2

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.