08 Ekim 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

Kader, kısmet ve evlilik


A+ | A-

Kız gelin olmuş, ata binmiş, “Ya kısmet!” denmiş. Gerçekten de öyle değil mi? Taraflar görüşmüş, konuşmuş, araştırmış, evlenmeye karar vermiş, bütün hazırlıkları tamamlamış, ama bir vesileyle sonuç olumsuz çıkabiliyor! Dolayısıyla yanlış anlaşılan meselelerden birisi de “evliliğin kaderle” ilgisidir.

Evlenme çağına gelen kimi gençler ve aileleri, “Allah kimi yazdıysa o olur!” diyor ve ciddî girişimlerde bulunmuyor. Veya, “Bunca araştırmama ve titiz davranmama rağmen, istediğimle evlenemedim, kısmetime başkası çıktı!” diyerek kadere itiraz oklarını yöneltiyor.

Burada dikkate alınmayan husus, evliliğin de büyük çapta “hür irade” çerçevesinde olmasıdır. Evet, her şey yazılmıştır. Ama, bu yazmak, emir ve cebir tarzında değildir. “Olmuş, olacak her şeyin levh-i mahfuzda yazılması” demek olan kader, Allah’ın “ilim sıfatı”na bağlıdır, yoksa irade sıfatına değil… Yani bilmek ve yazmak, yaptırımı gerektirmiyor. Diğer bir ifadeyle, Allah hangi eşi seçeceğimizi bilip yazdığından dolayı seçmiyoruz; Allah onu seçeceğimizi bildiği için yazıyor! Onun için, “Kader, ilim nev'îndendir. Yani nasıl olacaksa, öyle bilinmesidir. Yoksa malûm, ilme tabi değildir” denmiştir. Yani, bilmek ve önceden yazmak, “yapma”yı gerektirmez. Meselâ astronomi âlimleri, seneler önce, güneş ve ay tutulmasını bilip dakikası dakikasına yazarlar. Ve gerçekten de, aynı saatlerde tutulurlar! 100 bin astronomi uzmanı bir araya gelse, “Filan zamanda ay ve güneş tutulacak!” diye yazsa, elbette onlar yazdı diye ay veya güneş tutulmaz! Güneş ve ay, ilim adamları bilip yazdı diye tutulmuyor, bunların tutulacağını bildikleri için ilim adamları yazıyor! Güneşin tutulacağının önceden bilinmesi “ilim”dir, tutulması ise “malûm”dur. Aynen öyle de, Cenâb-ı Hak, ezelî ilmiyle, kiminle evleneceğimizi bilir ve yazar. O yazdığı için evlenmiyoruz, kiminle evleneceğimizi bildiği için yazıyor.

Evlilik de hür irademiz dahilinde olduğundan Peygamberimiz (asm), “Nutfeleriniz (spermleriniz) için dikkat ediniz, onu nereye koyduğunuza dikkat ediniz.”1 “Kadınlarla dört haslet için evlenilir. Malı, asaleti, güzelliği ve dini için. Sen dindar olanı tercih et ki, mutlu olasın.”2 “Kadınların en hayırlılarıyla evlenmeye bakın”3 diyerek eş seçiminde dikkatli olmayı, derinlemesine araştırmayı tavsiye etmiştir.

“Kader ve evlilik” mevzuunda dikkate almamız gereken diğer bir nokta da şudur: Yukarıdaki hüküm geneldir. Ama herşeyde olduğu gibi, bu hususta da istisnalar vardır. Rahim, Âdil ve Hakim-i Mutlak olan Allah, bilemediğimiz pek çok hikmete binâen, sevdiği ve razı olduğu kullarının birbirleriyle evlenmelerine bir sebep yaratır.

Meselenin diğer boyutu da şudur: İmtihan için yaratıldığımıza, “Doğrusu, mallarınız ve evlâtlarınız bir imtihandır”4 buyurulduğuna göre, dindar veya geçimsiz, huysuz bir eşle de imtihan edilebiliriz.

Gayet tabiî ki, öğrencinin, bir işe girmek isteyenin, “Bana niçin böyle sorular soruyorsunuz?” deme hakkı olmadığı gibi; bizim de kısmetimize itiraz hakkımız yoktur. Vazifemiz, bizi yaratıp, kendine kul ve muhatap kabul eden; sayısız dahili ve harici nimetler veren Rabbimize teşekkür etmektir. Ayrıca, bizim vazifemiz; imtihan gereği, elimizden gelen çalışma, araştırma, incelemeyi yapmak; takdir-i İlâhiyeye karışmamaktır. Zira, biz, kişi ve olaylara anlık hazır zaman kareleri ile dar açıdan bakarız. Arkalarındaki hikmetleri ve güzellikleri göremeyebiliriz. Bunun için Kur’ân’da, “Belki sevmediğiniz şey hakkınızda hayırlıdır” 5 diye beyan edilir.

Dipnotlar:

1- Keşfü’l-Hafa, 1: 302.; Camiü’s-Sağir, 3:237.; 2- İbn-i Mace, Nikâh, 6.; 3- Age, 48.; 4- Kur’ân, Tegabün, 15.; 5- Kur’ân, Bakara, 216.

08.10.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.10.2009) - Müstebit rejimle barışılamaz

  (06.10.2009) - Fıtrat ve hukuk; dini gerektirir

  (05.10.2009) - Evlilik ve nüfusun gücü

  (04.10.2009) - Aile yuvası, ‘evlilik ve aile okulu’ olmalı

  (03.10.2009) - İnsan doğuştan Yaratıcıya inanıyor

  (02.10.2009) - Yerli Salman Rüşdi’ler ve bir ölçüye dikkat!

  (01.10.2009) - Kürtçe’nin yanında neler yasaklandı, neler!

  (30.09.2009) - “5 vaktin, 2 vakti hangi âyetlerde?”

  (29.09.2009) - Ülkemin boynu niçin eğri?

  (28.09.2009) - “Demokratik açılım” başarıya ulaştırılabilir mi?

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.