22 Ekim 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

M. Latif SALİHOĞLU

Ticaret, siyaset, esaret


A+ | A-

Tâ çocukluğumda babamla birlikte gittiğim Diyarbakır’da bir büyük mağazanın en görünür yerinde şu sözün yazılı olduğunu görmüştüm: “Ne idim, ne oldum, ne olacağım?”

Aslında herkesin kendine sorması gereken bu düşündürücü suâl, bugünlerde bilhassa Fransa’ya sığınma talebinde bulunan Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan için hatıra geliyor.

Tıpkı babası ve kardeşi gibi, Cem Uzan da sonunda Türkiye’yi terk etmek durumunda kaldı.

Oysa Uzan ailesi ve grubu, bir zamanlar ticarette en büyükler listesinde bulunuyordu. Ticaretin çeşitli dallarında başa güreşen bu aile, medya sahasında da devler liginde oynuyorlardı.

Sonra siyasete atıldılar. Cem Uzan, kurucu başkanı olduğu Genç Partiyi 2002 seçimlerine soktu ve yaklaşık üç milyon seçmenin oyunu alarak şaşırtıcı bir netice elde etti.

2007 seçimlerinde oyları yarı yarıya azalan Uzan, bu gelişmeye paralel şekilde ticârî hayatta da büyük sıkıntılar yaşamaya başladı. Mahkemeden mahkemeye celp edildi. Sonunda kanuna aykırı iş ve faaliyetleri sebebiyle ağır cezalara çarptırıldı.

İşte tam da bu cezaların bedelini ödemek zorunda kalacağı esnada, aldığı bazı kötü duyumlar sebebiyle Türkiye’yi terk ederek Fransa’dan sığınma talebinde bulundu.

Böyle durumlar için hani derler ya “Neredeeen nereye” diye…

Ne garip değil mi? Bir taraftan dağlardan, terör kamplarından ayrılarak Türkiye’ye sığınma talebinde bulunan PKK’lılar, bir yandan da Türkiye’yi siyaseten yönetmeye talip olmuş bir genel başkanın Türkiye’den kaçarak Avrupa’daki bir ülkeye sığınma talebi…

Eş zamanlı olarak yaşanan bu iki hadise, Türkiye’nin tipik bir özelliğini nazara vermektedir.

Bu iki hadise arasında daha başka benzerlikler, paralellikler de var. Meselâ, siyasetteki oy oranları.

2002 seçimlerinde yurt dışına kaçan Cem Uzan’ın partisi ile şimdi yurt dışından gelerek Türkiye’ye teslim olanların partisi birbirine çok yakın oranlarda oy aldılar.

Dağdan inenlerin partisi, bugüne kadar hep kavgadan, zıtlaşmadan kazandı; ülke menfaatine yarayacak bir başka hizmetleri görülmedi.

Bu iki partinin en büyük hizmeti ise, AKP’yi tek başına ve rakipsiz şekilde iktidara getirtmek oldu.

Tabiî, bu işi doğrudan değil de, dolaylı şekilde yapmış oldular.

Yine de, bugün pek çok insan terör örgütünün emrindeymiş görüntüsü veren DTP’nin, nasıl olup da üç milyon civarında oy aldığını hayret ve taaccüp içinde sorup duruyor.

Ama esasında ondan çok daha taaccüp edilecek şey, bugün Türkiye’yi terk ederek Fransa’ya sığınma talebinde bulunan bir kimsenin beş yıl önceki seçimlerde nasıl olup da yüzde yediden fazla oy alabildiği hususudur.

Ve bakınız, seçimlerde milyonların oyunu alan, dolayısıyla milyonlara ümit vadeden bir kişi, bir anda siyasette sıfırı tüketerek havlu atıyor. Üstelik gidip ecnebilere sığınma talebinde bulunuyor.

Yabancı ülkelere sığınma vak’ası yeni değildir. Geçmişte de pek çok siyasetçi kendi ülkesini terk etmek ve bir başka devlete sığınmak zorunda kalmıştır.

Bu durum, bir yere kadar makul karşılanabilir. Meselâ, eğer o ülkede darbe yaşandıysa veya demokratik kanallar ciddî mânâda tıkandıysa, geçici olarak gidip başka yerde siyâsî mülteci olarak yaşanabilir.

Ancak, şimdiki durum çok farklı. Gerçi, Uzan’ın kendisi sığınma gerekçesini “siyâsî linç” şeklinde belirtmiş bulunuyor. Ancak, işin aslı hiç de öyle değil. Üstelik, bugünkü iktidar, bir cihette onun eseridir. Zira, tıpkı bugünkü gibi hatırlıyoruz, onun eski siyâsîler için söyleyip durduğu şu “Meclistekiler! Hepiniz gideceksiniz!” sözünü…

Evet, Uzan’ın gideceksiniz dediği siyasilerin hepsi de gittiler. 2002 seçimlerinde baraj altında kalarak sahadan çekildiler. Onların yerine ise, AKP ve Erdoğan tek başına geldi.

İşte, Uzan’ın başı da bunlarla derde girdi. Yani, kendi elleriyle iktidar koltuğuna oturmalarına siyaseten imkân tanıyan Uzan, aynı yerden, aynı elden tokat yedi.

Burada bir noktanın daha altını çizmekte fayda var.

Uzan’ın Türkiye’yi terk etmesi ve bir ecnebi ülkeye sığınması, siyasî sebeplerle değildir. Kendisi her ne kadar öyle dese de, işin gerçeği başkadır. Gerçek sebep, ticaretteki kanunsuzluklar ve usûlsüzlüklerdir. Dolayısıyla, bunu kalkıp siyaset perdesiyle örtmeye hiç gerek yok.

Düşünün ki, siyasette bugün teröre bulaşanlara bile meydan açılıyor. Böyle bir Türkiye’de Uzan’ın istediği gibi siyaset yapması mümkün. Demek ki, asıl mesele başka.

Bakalım, sığınma talebini değerlendiren Fransa bu işe ne diyecek? Ve bakalım, Uzan’a ümit bağlayan seçmen bundan böyle nasıl bir siyasî mecraya yönelecek?

Temenni edelim ki, insanlarımız bundan sonra böyle sığ ve temelsiz politikaların kurbanı olmasın.

22.10.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (21.10.2009) - Çift yönlü salgın

  (20.10.2009) - Ahiyan ve Bacıyan

  (15.10.2009) - Gazete ve siyaset (2)

  (14.10.2009) - Gazete ve siyaset (1)

  (13.10.2009) - Hakkını vererek bahsetmek

  (12.10.2009) - Tepkilerin ölçüsü

  (10.10.2009) - Aslında küçümsedi Nursî'yi; ancak...

  (08.10.2009) - Mahyalarda tersine açılım

  (07.10.2009) - Ayva çekirdeği

  (06.10.2009) - En sondan, en başa doğru

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.