22 Aralık 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

H. İbrahim CAN

Hariri’nin Suriye ziyareti


A+ | A-

Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin, babası Refik Hariri’ye 2005’te düzenlenen suîkastın ardında olduğu iddia edilen Suriye’ye yaptığı ziyaret, bölge açısından önemli bir adım oluşturdu.

27 Haziran seçimlerinden sonraki beş aylık bunalımlı dönemin ardından Kasım ayında millî birlik hükümetini kuran Hariri’nin ilk önemli ziyaretini Suriye’ye yapması anlamlıydı. Onlarca yıldır bir kaos ve iç savaş içinde çalkalanan, İsrail’in Hizbullah’a yönelik saldırılarıyla sık sık tahrip olan Lübnan’da, Suriye önemli bir gücü oluşturuyor.

Baba Hariri, Lübnan’ın önemli zenginlerindendi ve 1992 yılından 2004 yılına kadar beş kez başbakanlık yaptı. 14 Şubat 2005 tarihinde ise korkunç bir suikastla öldürüldü. Birleşmiş Milletler tarafından yapılan soruşturmalarda doğrudan olmasa da dolaylı olarak Suriye’nin rolünün olabileceği dile getirildi. Ancak bu olayı araştırıp kitaplaştıran eski Alman savcı Jürgen Cain Külbel, Hariri’nin öldürülmesinden bir saat önce uzaktan kontrollü bombalara karşı önlem olarak arabasına yerleştirilen sinyal karıştırıcı cihazın kapatıldığını, bu cihazın tek mucidi ve imalâtçısının ise İsrail olduğunu ileri sürüyordu. Amerika ve İsrail’in Suriye’yi suçlayarak zayıflatmak, böylelikle muhtemel bir saldırıya karşı korunmaya muhtaç hale getirmek istediğini savunuyordu.

İşte şimdi oğul Hariri de iddialara inanmadığını gösterircesine, Suriye’ye giderek barış ve dostluk mesajları verdi. Beşar Esad’la görüşmelerinde bölgesel ve uluslar arası platformlarda birlikte hareket etme kararı almaları önemliydi.

Aslında bu yumuşayan ilişkiler de Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun da önemli bir payı var. Nitekim Hariri, ziyareti öncesinde Davutoğlu ile bir telefon görüşmesi yaptı. Türkiye bölgedeki İslâm ülkeleri arasındaki işbirliğini güçlendirmek ve birliği sağlamak maksadıyla özellikle Suriye ile Suudî Arabistan’ın yakınlaşmasına katkıda bulunuyor.

Ancak bu yakınlaşmadan İran’ın memnun olacağı kuşkulu. Zira bölgede İran ile Suudî Arabistan arasında bir güç ve nüfuz mücadelesi yaşanıyor. Hariri hükümeti içinde yer alan Hizbullah’ın Suriye ile yakınlaşmayı nasıl değerlendirdiğini bilmiyoruz. Ancak bu gelişmelerden en çok İsrail’in rahatsız olduğu aşikâr. Hariri’nin hükümeti kurar kurmaz “yeni hükümet hep birlikte İsrail’in tehditlerine karşı duracaktır ve Arap kardeşlerimizle işbirliği için çalışmalarını sürdürecektir” demesi ve bu sözünü tutup Suriye ile ilk adımı atması, bölgedeki İslâm ülkeleri arasındaki ihtilâfları körükleyerek varlığını teminat altına almaya çalışan İsrail’i kuşkusuz mutsuz ediyor.

Olayın bir başka yönü de bölge ülkelerinde genç liderlerin iktidara gelmesiyle, eski kemikleşmiş ihtilâflar da yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlaması. Lübnan’ı kendi arka bahçesi gibi gören Hafız Esad’dan sonra Beşar Esad’ın ılımlı politikaları bunun en güzel göstergesidir. Bunun tek istisnası Ürdün Kralı Abdullah. Kral Abdullah maalesef bölgede kendisinden beklenen katkıları yapmıyor.

Umarız Mısır’da Hüsnü Mübarek sonrasında gelecek genç lider de bölgedeki işbirliği ve barış havasına katkıda bulunur. Zira—daha önce iki kez değerlendirdiğimiz gibi—bu ülkede Mübarek’in onlarca yıldır süren baskı rejimi, kendi ülkesindeki her türlü demokratik sesi susturduğu gibi, son Gazze saldırılarında sınırları kapatarak, Filistinlileri de uzun süre açlığa mahkûm etti.

Temennimiz; Hariri’nin akıllı ve sağduyulu adımının bölgenin küçük ama çok kültürlü ülkesi Lübnan’ı yeniden eski ihtişamlı günlerine döndürmesidir.

22.12.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.12.2009) - İran’ın yeni füzesi ve süper güçlerin eskiyen başlıkları

  (17.12.2009) - Kıbrıs’ta seçimden önce anlaşma olur mu?

  (16.12.2009) - Mübarek’in ziyareti

  (15.12.2009) - Dünyayı uyuşturucu tüccarları kurtarmış!

  (14.12.2009) - Afganistan’da panikleyen Amerika

  (12.12.2009) - Barış ödülünü savaşla savunan adam: Obama

  (11.12.2009) - Avrupa Birliği yeni başlıkları askıya alırken

  (10.12.2009) - Bir ‘one minute’ de Avrupa Birliği’nden!

  (09.12.2009) - İklim zirvesinde tarihî anlaşma olacak mı?

  (08.12.2009) - Tahriklere rağmen açılım sürmeli

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl