Ayak vücudun yüküne hareket veren bir organdır. Hareketleri ile olduğu kadar hareketsiz kaldığı anlarda da görev yapar.
Ayaktaki şekil bozukluğu sadece kozmetik değil, ortopedik bir sorundur. Beyoğlu Özel Avusturya Sen Jorj Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Tuğrul Alıcı ayaklarda şekil bozukluğu ve tedavileri ile ilgili önemli bilgiler verdi. Alıcı, “Halluks Valgus, ayak başparmağımızdaki şekil bozukluğunu tarif eden Latince bir tıp terimidir. “Halluks”, ayak başparmağı demektir. “Valgus” ise vücuttan uzaklaşma demektir. Ayak başparmağımız, ikinci parmağa doğru döner. Ayak başparmağının biraz yukarısında ve iç kısımında “bunyon” olarak adlandırılan şişlik görülür. Bu rahatsızlık basit bir şişlik veya çıkıntıdan çok daha karmaşıktır. Çünkü ayak biyomekaniğinde bu eklem vücut ağırlığının yüzde 30 yükünü taşımaktadır” dedi. Ayakkabı giymeyen toplumlarda bu deformite pek görülmemektedir diyen Dr. Alıcı, ucu sivri, yüksek topuklu ayakkabı giyenlerde ayak parmakları ayakkabının önündeki dar kutuya girmektedirler. Bu da deformitenin oluşmasına veya var olan deformitenin artmasına sebebiyet vermektedir. Bayanlarda ve romatoid artritli hastalarda daha sık görülür, genetik geçiş söz konusudur şeklinde konuştu.
AĞRI GEÇMİYORSA TEDAVİ SEÇENEĞİ CERRAHİ OLMALI
Başlangıç döneminde uygulanan ayakkabı modifikasyonu ve parmak arası makaraları, gece atelleri, bunyon yastıkçıkları gibi ortezler kullanabilir. Bunlar deformitenin ilerlemesini önleyebilir ifadelerini kullanan Alıcı sözlerini şöyle tamamladı: “Tüm konservatif yöntemler denenmesine karşın ağrı geçmiyorsa tedavi seçeneği cerrahi olmalıdır. Ameliyat kararı verilmesinde en önemli endikasyon “ağrı” olmalıdır. Literatürde bugüne dek Halluks Valgus için tarif edilmiş 150’nin üzerinde ameliyat tekniği vardır. Hangi ameliyatın yapılacağına karar vermek ortopedik cerrahın işidir. Her Halluks Valgus’ta standart aynı ameliyat yapılamaz. Hastanın yaşına, deformitenin büyüklüğüne, eklem uyumuna ve radyolojik ölçümlere göre gerekli ameliyat planlanır. İyileşme süresi yapılan operasyona göre 4 ile 6 hafta arasında değişir. Osteotomi (kemik kesme) işlemlerinde 6-8 haftayı bulabilir. Hastalara bu süre zarfında kullanılmak üzere ön ayakkabı kutusu olmayan yarım ayakkabılar giydirilip günlük yaşantıları devam etmeleri sağlanır.”