Yeni Asya Vakfı, İstanbul Yeni Asya Okuyucuları tarafından düzenlenen aylık seminerler kapsamında anlamlı bir faaliyete ev sahipliği yaptı.
İstanbul - İsmail TEZER
Gazetemiz yazarlarından Sebahattin Yaşar, “Vicdan” başlıklı sunumuyla dinleyicilere vicdanın şahsî ve toplumsal hayattaki önemini Risale-i Nur ekseninde anlattı.
Yaşar, sunumunun başında “Neden Vicdan?” sorusunu sorarak, günümüzde fertler, aileler ve toplumlar arasında artan şikâyetlerin temelinde “örselenmiş ve katılaşmış” bir vicdan olgusunun yattığına dikkat çekti. Aile içi kavgalar, boşanmalar ve toplumsal huzursuzlukların, hayattan çekilen vicdanı yeniden gündeme getirdiğini belirtti.
PROBLEMLERİN ÇÖZÜMÜ VİCDAN EĞİTİMİNDE
Eğitimci-yazar Sebahattin Yaşar, evde, okulda ve iş hayatında karşılaşılan problemlerin çözümünün, vicdanı yeniden ayağa kaldırmaktan geçtiğini vurguladı. Vicdan temelinin erken çocuklukta ailede atıldığını belirten Yaşar, “Ailedeki vicdan eğitimine dikkat etmeli, evleri birer medrese-i Nuriyeye çevirmeliyiz” dedi.
Yaşar, vicdan eğitiminin ve güçlü bir vicdanın kişiye ve topluma sağlayacağı faydaları ise şöyle sıraladı:
Ahlâkî bir rehberdir: Vicdanı güçlü insan, ahlâktan uzaklaşmaz.
Toplumsal düzeni sağlar: Vicdanlı insan, hak ve hukuka riayet eder, toplumda huzur ve güveni tesis eder.
Sorumluluk duygusunu geliştirir: Kişi, davranışlarının sonuçlarını düşünerek hareket eder.
İç huzuru sağlar: Vicdanına göre hareket eden kişi, yaptığı işin doğruluğuna inandığı için iç huzur duyar.
İnsanı insan yapan bir özelliktir: Merhamet ve adalet gibi duyguların kaynağı vicdandır.
RİSALE-İ NUR PERSPEKTİFİNDEN VİCDAN
Yaşar, Nursî’nin vicdanı “âlem-i gayb ile âlem-i şehadet ortasında bir buluşma noktası” olarak tanımladığını aktardı. Bu tanıma göre vicdan, “yalan söylemeyen” ve Allah’ın ilhamının bir tecellî noktasıdır.

Bediüzzaman’a göre vicdanın dört temel unsuru olduğunu belirten Yaşar, bunları irade, zihin, his ve latife-i Rabbaniye olarak açıkladı. Bu dört unsurun gayesinin ise sırasıyla Allah’a ibadet, Allah’ı tanımak (marifetullah), Allah’ı sevmek (muhabbetullah) ve İlâhî tecellileri gözlemlemek (müşahedetullah) olduğunu ifade etti.
VİCDANIN EN GÜÇLÜ BESLENME KAYNAĞI İMAN
Günahların vicdanı kararttığını ve vicdanî rahatsızlığı zamanla zayıflattığını belirten Yaşar, “Vicdanı kararmış bir insan için hak, hukuk, adalet diye bir şey kalmaz” dedi. Risale-i Nur’un bu noktada manevî bir tedavi sunduğunu vurgulayan Yaşar, imanın vicdanın en güçlü beslenme kaynağı olduğunu belirtti. İmanla kuvvetlenen vicdanın, insanı doğru ve faydalı adımlar atmaya yönelttiğini söyledi. Yaşar, özellikle İhlâs ve Uhuvvet Risaleleri gibi eserlerin, insanı bencillik, haset ve tarafgirlik gibi vicdanı zedeleyen hastalıklardan arındırarak iç huzuru sağladığını dile getirdi.
AİLEDE SEVGİ TEMELLİ VİCDAN EĞİTİMİ
Yaşar, ailede vicdan eğitiminin korkuyla değil, sevgiyle yapılması gerektiğini vurguladı. Bediüzzaman’ın “Bu zamanın cihadı, muhabbet ve tahabbübledir, tahvif ile değildir” sözüne atıfta bulunarak, korkutarak değil sevdirerek yapılan bir eğitimin çok daha kalıcı ve güçlü olduğunu belirtti.
Seminer sonunda eğitimci-yazar Sebahattin Yaşar, kitaplarını imzaladı.