ÜLKE TOPYEKÜN BİR TOPLUMSAL ÇÜRÜME İLE KARŞI KARŞIYA. "DİNÎ DEĞERLERİ İSTİSMAR EDEREK" İKTİDAR OLAN SİYASÎ AKIMIN YAPTIĞI YANLIŞLARIN, BU ÇÜRÜMEDE ROLÜ BÜYÜK.
İKTİDAR, PARA İLE İMTİHANI KAYBETTİ - DİN ADINA SİYASETİN GELDİĞİ NOKTA
Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, iktidar sürecinde yaşanan ahlâkî ve toplumsal aşınmayı ele alarak, “Çürüme değerlerde değil, insanın değerlerle bağını koparmasında” tespitinde bulundu.
Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, kaleme aldığı yazısında Türkiye’de özellikle iktidar döneminde yaşanan toplumsal ve ahlâkî çözülmeyi çarpıcı örnekler üzerinden analiz etti. Taşgetiren, sıkça dile getirilen “değer çürümesi” kavramına itiraz ederek, asıl çürümenin değerlerde değil, insanın kendisinde yaşandığını vurguladı.

Mücahitlikten müteahhitliğe
Yıllar önce Nokta dergisine verdiği bir mülâkatı hatırlatan Taşgetiren, “Mücahitken müteahhit olma” tartışmalarının o günlerde bir uyarı olarak görüldüğünü, ancak bugün gelinen noktada bu dönüşümün neredeyse normalleştiğini ifade etti. Muhafazakâr iktidarın “derinleşmesiyle” birlikte, değer muhafazasının yerini çıkar ve statü muhafazasının aldığını belirtti. Cezaevlerindeki doluluk oranlarının yüzde 140’lara ulaşmasını, uyuşturucu operasyonlarında muhafazakâr çevrelerden isimlerin yer almasını ve toplumsal şiddetin artışını “çürümenin” somut göstergeleri olarak değerlendiren Taşgetiren, ister yargı sisteminin işleyişinden ister toplumun hastalanmasından kaynaklansın, ortaya çıkan tablonun ağır bir ahlâkî erozyona işaret ettiğini dile getirdi.

Değerlere dönüş şart
Taşgetiren, Kur’ân’daki Asr Suresi’ne atıf yaparak, insanın hüsrandan kurtuluşunun iman, salih amel, hakkı ve sabrı tavsiye etmekle mümkün olduğunu hatırlattı. Bu kavramların soyut değil, toplumsal hayata yön veren ilkelere dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı. Meselenin yalnızca iktidarla sınırlı olmadığına dikkat çeken Taşgetiren, iktidara talip olan herkesin, toplumda oluşan bu çürümenin nasıl onarılacağı sorusuyla yüzleşmesi gerektiğini vurguladı. Ahlâk duyarlılığının yeniden bir “siyasî erdem” hâline getirilmesi çağrısında bulundu.
Herkesin kapısı çalınıyor
Ergen zorbalığı, çocuk cinayetleri ve uyuşturucuya sürüklenen gençlerin durumuna da yer veren Taşgetiren, “Herkesin kapısı çalınıyor, uyanın” ifadelerine yer verdi. Toplumda analık, babalık ve dedelik gibi temel insanî vasıfların aşındığını belirten yazar, bu gidişatın durdurulmasının ancak yeniden değerlere sarılmakla mümkün olabileceğini kaydetti.