"YASAL" BAHİS SİTELERİ ADIYLA TEŞVİK EDİLEN REKLAMLAR, KUMARIN "YAŞADIŞI" ALANLARDA YAYGINLAŞMASINA YOL AÇIYOR VE TOPLUM YAPISINI TEHDİT EDİYOR.
KUMARIN "MEŞRU"SU OLMAZ - BAHİS VE ŞİKE SORUŞTURMASI BÜYÜYOR
Futbolda bahis ve şike iddiaları ahlâkî zemini sarsarken, “kumar bataklığının” toplumu ve gençliği çürüttüğü gerçeği yeniden gündeme geliyor.
Futbolda derinleşen bahis ve şike soruşturması, yalnızca sportif rekabeti değil, ahlâkî zemini de ciddi biçimde sarsmış durumda. Dosyada yer alan iddialar, futbolun giderek bir “kumar bataklığının” çekim alanına sürüklendiğini ve bunun da toplumsal bir çürüme riskini beslediğini yeniden ortaya koyuyor. Soruşturmanın seyri, futbolcuların PFDK süreçlerinden maç tescillerine kadar birçok kritik başlığın yeniden tartışılmasına yol açarken, temiz spor ve şeffaflık çağrılarını da güçlü biçimde gündeme taşıyor.
Futbolculardan yöneticilere 20 tutuklama
Futbolda bahis ve şike soruşturması kapsamında aralarında Galatasaray futbolcusu Metehan Baltacı, Fenerbahçe Kaptanı Mert Hakan Yandaş, eski Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak, Alassane Ndao, Ahmet Okatan, Mehmet Emin Katipoğlu ve Ümit Kaya’nın da bulunduğu 20 şüpheli tutuklandı, 19 kişi ise adli kontrolle serbest bırakıldı. Sürecin ardından hukukçular, futbolcuları bekleyen disiplin sürecini ve maçların akıbetini değerlendirdi.
PFDK süreci ve muhtemel cezalar
NTV’nin haberine göre, Spor Hukuku Uzmanı Emin Özkurt, soruşturma kapsamında adı geçen futbolcuların kendi maçlarına bahis oynamalarının TFF Disiplin Talimatı’nın 56. maddesi gereği “müsabaka sonucunu etkileme” şüphesi doğurduğunu belirterek, bu sebeple PFDK’ya sevk edilmelerinin beklendiğini ifade etti. PFDK’dan 6 aydan uzun bir ceza çıkması durumunda kulüplerin ilgili futbolcuların sözleşmelerini tek taraflı ve haklı sebeple feshedebileceğini vurgulayan Özkurt, bahis veya şike sebebiyle tescilden sonra etkilendiği anlaşılan maçların sonucunun iptal edilebildiğini, bu durumda karşılaşmanın fiilen yok hükmünde sayıldığını aktardı. Özkurt, soruşturmanın belirli bir takımın şampiyonluğu veya ligde kalması amacıyla organize bir süreç yürütüldüğünü ortaya koyması halinde, TFF’nin bu tabloyu göz ardı etmesinin hukuken mümkün olmayacağını da sözlerine ekledi.
Haber Merkezi