İnsan acelecidir, acı çekmek istemez; hazır zamandaki lezzeti ister.
Oysa acı ve acılılar lezzet verir! Dolayısıyla şimdi şer, kötü gibi görünen belâ, musibet, hastalık, sıkıntılara üzülür, yeise, düşer, ümitsizliğe kapılır. Halbuki, şer, kötü gibi görünen hadise ve meselelerin arkasında nice güzellikler saklanmış olabilir.
Kilolarca altın külçesi ateşe girip erimediği, kafasına çekiçler yeyip takıya dönüşmezse, işe yaramaz; öyle kalır! Keza, demir cevheri de... Bulutların toplanıp havayı karartması, gök gürlemesi, şimşeğin çakması olumsuz görünür, ama, peşinden rahmet gelir.
Varlıklı insanlar bir hastalık ve musibete düştükten sonra doğru hidayeti bulurlar! Cat Stevens’i Yusuf İslam yapan boğulma tehlikesi geçirmesidir! “Musîbet şerr-i mahz olmadığı için, bazan saadette felâket olduğu gibi, felâketten dahi saadet çıkar.”1 Başımıza gelen olumsuz hadise mânevi makamımızı artırırken, günahlarımızı dökerken bir de İlâhî ikaz yönü vardır! Esasında göz ardı edilen veya fark edilmesi gereken sır şudur: Sıkıntı, problem vs., gibi olumsuzluklar hem bir imtihan hem sosyal, mânevi, teknolojik gelişmelerin de itici güçleri, yakıtlarıdır. Hastalık tıp ilmi ve teknolojinin gelişmesine sebeptir.
Yakın zamandaki şu hâdise de meseleyi ispat eden taze bir örnektir: 11 Ağustos 2024’te, Brezilya’da düşen uçağın 57 yolcu ve 4 mürettebatı ölmüş, uçağa yetişemedikleri için 10 binmemiş! Uçuşuna saatler kala havalimanına gelen yolculardan Adriano Assis, zamanı doldurmak için üst kattaki kafeteryaya gitmiş ve uçağı kaçırmış. Assis, “Geç kaldığımı anladığımda hemen kapıya gittim fakat yetkili bana 1 saat önce kapıları kapattıklarını bildirdi. Yetkiliyle tartıştım, aramızda gerginlik çıktı. Ölümcül kazayı haber aldığımda çok tuhaf duygular yaşadım, yetkilinin yanına gittim, ona görevini harika yaptığı için sarıldım ve özür diledim.” 2
İşte, “Bazı şeyler vardır ki hoşlanmazsınız, fakat sizin için hayırlıdır. Bazı şeyler de vardır, hoşlanırsınız, oysa size şerdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz ki.”3 meâlindeki âyette bu hakikatler nazara verilir. Burada şu ayırımı yapmak önemli: Kendi iradesiyle tercih ettiği şer ve kötülükler kast edilmiyor! İradesi dışında, gayr-i ihtiyarı meydana gelenlerdir. Evet, her olumsuz şeyde bile bir hayır vardır! Biz hazır zaman karelerine baktığımız ve istikbaldeki durumu görmediğimiz için onu bütün bütün şer zannederiz. Oysa, tam şer zannettiğimizde de bir hayır vardır!
Dipnotlar:
1- Sünûhat, s. 56.; 2-AA, 11 Ağustos 2024.; 3-Bakara Suresi, 216.