Nurseza Parlakoğlu - Yeni Asya

DİNİ DEĞERLER İSTİSMAR KONUSU OLMASIN

“Türk-Kürt-Arap ittifakı” söylemi ve ümmetçilik vurgusuyla yürütülen yeni siyaset dili, kamuoyunda "dinî değerleri istismar" tartışmalarına yol açarken; muhalefet adına yapılan cevabî konuşmalarda da dinî hassasiyetler örseleniyor. İnanç değerlerinin siyaset için kullanılıp dinî kavramların siyasî zeminde araç haline gelmesi, toplumun ortak manevî değerlerini yıpratma riski taşıyor.

MANEVÎ ZEMİN SİYASETE ÂLET EDİLMESİN

Öte yandan, bu yaklaşımı eleştirmek adına, dinî değerleri hedef alan bir üslub da millet vicdanında makes bulmuyor. Eleştiriler siyasî sınırları aşarak, dinî değerleri örseleyen ve bu milletin manevî dayanak noktası olan ümmet bilinci, İslâm kardeşliği gibi kavramları hedef alıyor. Milletin mayasında var olan bu değerlerin siyaset üstü değerler olması gerektiği kaydediliyor.

***

İslâm kardeşliği bu milletin mayasında var

Milletin manevî mayası olan İslâm kardeşliği, toplumun birliğini besleyen köklü bir değerdir; siyasetin ayrıştırıcı diline kurban edilmemelidir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türk-Kürt-Arap ittifakı” söylemi ve ümmetçilik vurgusuyla yürüttüğü yeni siyaset dili, kamuoyunda “dinî değerleri istismar” tartışmalarına yol açarken; CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Malatya’da yaptığı konuşma ise zıt bir istikamette dinî hassasiyetleri zedeleyen ifadeler barındırdı.

Dinî değerler istismar konusu olmasın

Erdoğan’ın konuşmasındaki, “Türkiye kardeşlikle büyüyecek. Türkiye istikrar ve güven içinde yürüyecek. Kimse tedirgin olmasın. Türk çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür. Kürt-Arap çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür” sözleri ve “Bizi ümmetçilik yapmakla suçlayanlara söylüyorum: Türk milletindeniz, Hazret-i Muhammed’in (asm) ümmetindeniz” ifadeleri dinî değerleri siyaseti için kullandığı yorumlarına sebep oldu. Dinî kavramların siyasî zeminde araç haline gelmesi, toplumun ortak manevî değerlerini yıpratma riski taşıyor.

İttifak eleştirisi sınırı aştı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise Erdoğan’ın bu yaklaşımını eleştirirken, dinî değerleri örseleyen bir üsluba başvurdu. Özel, “Çıkmış ‘Kürt, Türk, Arap’ diyor. Hesap, Kürtlerin temsilcisi DEM, Türklerin temsilcisi MHP, Arapların temsilcisi de kendisi. Bir çatı kuracak, çatıda vatandaşlık bilinci değil ümmet bilinci olacak. Sünnî Müslümanlık üzerinden yeni bir ittifak kuracak ve aklı sıra bunun üzerinden yeni bir ittifakla yürüyecek. Türkiye’ye ümmetçilik üzerinden, din siyaseti üzerinden bu coğrafyada sana hesap yaptırmayız” ifadeleriyle siyasî sınırları aşarak, dinî değerleri örseleyen ve bu milletin manevî dayanak noktası olan ümmet bilinci, İslâm kardeşliği gibi kavramları hedef tahtasına koyan bir dil kullandı.